English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Ç ] / Çıktım

Çıktım Çeviri Fransızca

19,462 parallel translation
Oraya çıktım, başardım ve artık Olimpiyat şampiyonuyum.
J'ai fait le boulot et maintenant, je suis champion olympique.
Bahçede yürüyüşe çıktım
En marchant sur ma pelouse...
Sana haber vermeden bir anda yeni bir adamla ortaya çıktım.
Je me suis pointée ici avec mon mec, sans prévenir.
Ben de değerli her şeyi alıp evden çıktım.
Alors j'ai pris tout ce qui avait de la valeur. et je me suis barrée d'ici.
O kadar aceleyle çıktım ki kimliğimi yanıma almayı unutmuşum.
J'ai bien peur d'avoir été tellement pressé que j'en ai oublié mes papiers.
Dostum şimdi hiç çıkmadığım kadar kontrolden çıktım.
Eh bien, mon cher, sache que j'ai perdu les pédales comme jamais auparavant.
Yürüyüşe çıktım.
Je suis allée me promener.
Onlardan önce çıktım ama gelmeleri uzun sürmez.
On m'a laissé de l'avance mais il ne reste plus beaucoup de temps
Cal'ın ofisinden saat 21'de çıktım.
J'ai quitté le bureau de Cal à 9h, la sécurité est partie à 10h.
Her zaman senin ulaşmak istediğin hedefe giden yolda önüne çıktım.
J'ai toujours été en travers de ton chemin.
İçmediğini sanmıştım ve onunla çıktım ama öyle değilmiş.
J'ai cru qu'il était sobre, mais je me trompais.
Sana Tanrı adına sahip çıktım.
Je t'ai choisi, au nom de Dieu.
Bay Almeida, Bayan Almeida'yı parçalarına ayırma niyetiyle apartmandan çıktı. Kafasını kopararak başlayarak.
M. Almeida est sorti de chez lui avec l'intention de mettre Mme Almeida en pièces, en commençant par sa tête.
Şuradaki arkadaşımızın biraz hurdası çıktı.
Notre ami est un peu mal en point.
Bak Destin, buradan dışarı çıktığım an arkadaşların meselenin ne hakkında olduğunu merak edecek.
Écoute, Destin. Quand je sortirai, tes potes te demanderont de quoi on a parlé.
Richard'a çıktığımızı my söyledin?
T'as dit à Richard que tu partais?
Ayrıca çıktılarım nerede?
Où sont mes listes?
Çıktılar biter bitmez orada olacağım.
J'arrive dès que c'est fini.
Ona sormadım bile, okulda merdivenlerden çıktığını gördüm.
Je ne lui ai rien demandé, je l'ai vu monter les escaliers.
Herkes çıkıp tepenin oraya gitmişti ve babamla baş başa kaldık, yumruğumu sıktım, o bunu gördü bana daha çok kızdı, "Bana vuracak mısın?" dedi.
Tout le monde est parti sur le flanc de la colline, mon père et moi, on était face à face, j'ai serré les poings et il l'a vu. Ça l'a énervé encore plus : Tu veux me frapper?
Bitirdim. Sporda yapacaklarım için çıktığım bu yolu bitirdim.
J'ai réussi à faire ce que je voulais faire dans ma discipline.
Teşekkür ederim. Sakallarım çıktı ve sonunda kafam kulaklarıma yetişti.
Je n'ai plus plus d'appareil dentaire et ma tête va enfin avec mes oreilles.
Hayır. "Sen de" derken birden fazla erkekle çıktığımı ima etmek istemedim.
Par "non plus", je ne sous-entendais pas que je voyais un autre mec.
İşten erken çıktım.
J'ai fini plus tôt.
Bugün dışarı çıktın mı?
Tu es sortie aujourd'hui?
Kaza raporlarından bir şey çıktı mı?
Quelque chose sur les rapports d'incident?
Hayır, hayır. Dairenden kovarken kontrolden çıktığımı söylemiştin. O hâldeyken bana yardım edemezmişsin.
Quand tu m'as jetée à la porte de ton appartement, tu as dit que je perdais les pédales et que tu ne pouvais pas m'aider dans cet état.
ama birden bedenimin dışına çıktım.
Tout est devenu sombre et froid, et tout à coup, mon esprit a quitté mon corps.
Ne sorunun çıktı emin değilim ama ben takmazdım.
Je doute de quoi tu t'inquiètes. Je ne m'inquiéterais pas.
Gerçi kruvasanın yarısı diyelim zira acıktım beklerken.
À présent c'est une moitié de patte d'ours. Car j'étais affamé.
- Patlamadan sağ mı çıktı diyorsun?
Vous pensez qu'elle a survécu à l'explosion?
Boots epey hareketli çıktı. Ama balığım Samantha onu seviyor.
Bien, Boots s'avère être tout à fait difficile à gérer, bien que mon poisson Samantha l'aime.
Ama çıktığında burada olacağım.
Mais je serai là à ta sortie.
Çıktığım herkes burada.
Tous mes ex sont là.
Dışarı çıktın mı bugün?
Tu es sorti dehors aujourd'hui?
- Bana arka çıktığın için teşekkürler.
Merci de m'avoir soutenue.
- Yola çıktığımızda Tarım İstasyonu bunun üç katı sayıdaydı.
- 63. La station agricole est partie avec 3 fois plus.
Meclisin önüne çıktığım halimden bile iyi şu an.
Il est meilleur que moi avant mon conclave.
Kalabalıkla çıktın sandım.
J'ai cru que tu avais filé en douce.
- Karşılıksız mı çıktı?
- Ils ont été refusé?
Dün gece hiç araba çıktı mı buradan?
Est-ce qu'un chariot est parti d'ici hier soir?
Baban, o gün balığa çıktığımızda.
Ton père, le jour où on est allés pêcher.
Buradan çıktığımızda.
Quand on sortira de ce merdier.
Bu çok ilginç olurdu. Ama enfeksiyon testi yaptım ve sonuç negatif çıktı.
Ça aurait été intéressant, mais je lui ai fait un test et il s'est avéré négatif.
Onu tanımıyorduk ama iyi biri çıktı.
On la connaissait pas, elle est bien.
Hiperventilasyon nöbeti geçiriyor. Ağzına tıktığınız şeyi çıkarmanız lazım.
Ôtez-lui son bâillon.
Gergin bir minik kuş çıktı bu da başımıza.
On a un petit oiseau apeuré?
O kapılardan çıktığımız an bizi öldürmek üzere bekliyorlardır.
Ils ont prévu de nous tuer dès qu'on sortira.
Wolf'un evindeki radyasyon seviyesi de yükdek çıktı! Konuşma kayıtlarını okumak için, dün gece 6 saat uğraştım
- J'ai passé six heures, hier soir, à lire vos relevés!
Dolunay çıktığı zaman sessizce kaçıp düşman kampını bulurdum.
À chaque pleine lune, je m'éclipsais sans être vu. Je me rendais dans le camp ennemi.
Federal bir hakime karşı hamle yapıyorsun. Yoluna mı çıktı?
Vous faites un mouvement sur un juge fédéral.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]