English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Ö ] / Ölmedim

Ölmedim Çeviri Fransızca

638 parallel translation
Henüz ölmedim.
J'suis pas encore mort.
Hayır, ölmedim!
Je ne suis pas mort.
Neşelen. Daha ölmedim.
Je ne suis pas encore mort.
Ve daha ölmedim.
Et je suis pas mort.
- Ölmedim mi?
- Je vais pas mourir?
- Ben ölmedim.
- Je ne suis pas mort.
Ah, hayır hanımefendi. Ölmedim. Aslında...
Je ne le suis pas, mais...
- Açıkça görülüyor ki ölmedim.
- Ça se voit, non?
Ölmedim.
Je ne suis pas morte. Mon aimé.
Ama ölmedim işte, Chiv.
Eh ben, tu te trompes!
Ama ben ölmedim.
Pas moi.
Ölmedim, ama şimdiden geri dönmeye başladım.
Je ne suis pas mort. Mais je suis déjà un revenant.
Hayır, ölmedim. Uzun süre de niyetim yok.
Non, je ne suis pas mort.
Birliğim yok edildiğinde yanı başımda bombalar patladı ama ben ölmedim.
Quand mon unité a été balayée... j'ai survécu ŕ une pluie de balles.
Sevgilim! Hayır, ölmedim.
Non, mon amour, je ne suis pas mort.
Ben ölmedim.
Je suis en vie.
Hayır. Ben ölmedim.
Non, je ne suis pas mort.
Niçin ölmedim?
Pourquoi ne suis-je pas morte?
Ben ölmedim.
Je ne suis pas mort.
Sevdiğim her şey ellerimden alınmıştı ve ben ölmedim.
Tout ce que j'aimais... m'avait été ôté et... je ne suis pas mort.
Neden anne karnında ölmedim ki?
" Pourquoi ne suis-je pas mort
Misako, ölmedim.
Misako. Je ne suis pas mort.
Ölmedim!
Je ne suis pas mort!
Ölmedim aksine giderek ünlendim.
Je ne pouvais pas mourir. Au lieu de cela, je me suis fait une réputation.
Ben daha ölmedim.
Je ne moisis pas.
Daha ölmedim yabani herif!
Je ne suis pas encore mort, guérillero!
Kokuşmuş köyünüzü terk ettim böylece açlıktan ölmedim.
Oui, j'ai quitté ton maudit village. Pour ne pas mourir de faim.
Savaşta düştüm, kalbim parçalandı ve ölmedim.
Je suis tombé à la bataille, le coeur transpercé et ne suis pas mort.
Hayır, ölmedim.
Non, pas du tout.
Endişelenme, ben ölmedim ve sen de ölmedin.
N'ayez crainte, je ne suis pas morte... Et vous non plus.
Daha ölmedim Eric.
Quand je serai mort, Eric.
Daha ölmedim. Lanet olsun.
Nom de Dieu, je ne suis pas encore mort!
Ölmedim... ve seni Marktplatz, 43'te bekliyorum.
- Non. Je suis vivante et je t'attends au 43 Marktplatz.
Nasıldır bilirim, ölmedim daha.
C'est comme ça que je sais que je ne suis pas mort.
Ölmedim... mi?
Ne suis-je pas... mort?
- Ben ölmedim!
- Je ne suis pas mort!
Daha ölmedim efendim.
Je suis toujours en vie, messire.
Ama ölmedim.
Je ne suis pas mort.
Henüz ölmedim
Combien de coups, tu disais?
Hayır, ölmedim.
Non et je ne mesure pas un mètre non plus.
Görüyorsun ya, ölmedim.
Je ne suis pas morte.
Yo ölmedim, Corbeil-sud'ta biletçilik yapıyordum.
- Vous êtes caustique. J'ai pris travail de nuit au péage de Corbeil-Sud.
- Ama ölmedim.
- Eh bien, c'était faux.
Ama, tabii ki ölmedim.
Mais je ne suis pas morte bien sûr!
Tabii ki ölmedim!
Bien sûr que non.
Öldüğümü sanıyorlar ama ölmedim.
Ils croient que je suis mort.
ölüm döşeğindesin! " Ama henüz ölmedim.
Tu es sur ton lit de mort.
Yaşıyorum, ölmedim.
Je suis vivant.
Neden onunla birlikte ölmedim ki?
Que ne suis-je mort avec lui?
- Ölmedim!
- Non.
Ölmedim.
Je ne suis pas mort.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]