Öpüş Çeviri Fransızca
35 parallel translation
- Tatlım, sen de git öpüş.
- Toi, le canari, va te repoudrer.
Her öpüş ilk öpücük gibi.
Chaque baiser est comme la 1re fois.
Onu daha uygun bir yaşam verip sizi paranın ağırlığından kurtarmak için... Çok teşekkür ederim. .. burada bir öpüş resmi var.
Pour le voir sous un meilleur jour et vous soulager de vos bourses, merci beaucoup, nous avons une photo "bisou".
Git başka yerde öpüş.
Allez folâtrer ailleurs.
- Ben öpüş testi mankeni değilim.
- Je suis pas une marionnette.
Hayır. Kabinde tanımadığın birisiyle öpüş yazıyor.
Ça dit, "Flirter avec un inconnu dans un photomaton."
Yemek ye, yanlış fiiller kullan, hız ver ve sonunda yabancılarla öpüş.
Goûter la nourriture, se tromper de verbes et embrasser des inconnus.
Evet. Alice, öpüş benimle.
- ouais! Alice, prends moi!
Eğer üç kat cesaretin varsa Wendell'la öpüş.
Triple chiche que tu roules une pelle à Wendell.
Bence bir biletlik öpüş bu kadardı.
Ok, je crois que ça valait bien un ticket.
Yok. Öpüş benimle
Non, non, non, embrasse moi!
Tiffany, onunla öpüş, ama boğulmaya başlarsa dur.
Tiffany, embrasse-le, mais arrête s'il s'étouffe.
Hayır, onu öpüş şeklinden dolayı.
Non. À cause de ce baiser.
Bir yazar olarak seni öpüş tarzım hakkında ne düşünüyorsun?
En tant qu'écrivain, que penses-tu de mes baisers.
Çocuğun tekiyle öpüş, başını belaya sok.
Embrasse un garçon, fais des bêtises.
Normalde yaptığın gibi öpüş onunla ve eğer ileri gitmeye çalışırsa, bahaneler uydur.
- Pas de panique. Embrasse-le normalement, et s'il essaie d'aller plus loin, invente des excuses.
Ne, bir öpüş yok mu?
- Tu m'embrasses pas?
Öpüş onunla.
Now kiss you.
Öpüş Kokuşa Hoş Geldiniz Turtamdan Ye
Bienvenue chez Matouffe Viens goûter à ma motte
Benim sorunum mu? Ona sölyemişsin. Tamam, çabuk öpüş benimle.
Son petit problème ne résistera pas à deux filles en action.
Pekâlâ. Haydi, öpüş bakalım şeyle...
Je te défie d'embrasser avec la langue...
Bir şeyler ye ve öpüş onunla!
Mange quelque chose et embrasse là!
Senle benim gibi bir öpüş değildi.
Ce n'était pas un baiser comme toi et moi.
Jimmy. Öpüş, soyun ve sonra yap demiştim.
Jimmy, mes instructions étaient un baiser, se déshabiller et ensuite le faire.
Heyecanlı bir şey yok. Sadece bildiğin şeyler ; konuş konuş, öpüş öpüş.
Eh, Joe, d'où vient ce superbe fauteuil?
Öpüş öpüş öpüş.
- C'est beau, hein? - Oui, c'est tellement cosy.
"Sadece çeneni kapat ve öpüş."
" Fermez-la, et embrassez-vous.
Güzel öpüş Doktor.
Baiser de la qualité, Doc.
Öpüş
Embrassez
Siz birbirinize kızdığınızda sürekli bunu yapıyorsunuz ama. Sarıl, öpüş, seviş ve her şey yeniden yolunda.
Quand les adultes se disputent, ils se font un câlin, un gros bisou et tout va bien.
Biraz şampanya iç, balkonda öpüş, masalara iyi bahşiş bırak.
Buvez du champagne, embrassez-vous sur le balcon, laissez de bons pourboires à table.
Islak bir öpüş müydü?
la langue?
Biz öpüş...
- Pas du tout.
- Sarah, sen nasıl öpüş...
- Sarah, pourquoi t'embrassais...
Öpüş kısmının eğlenceli olduğunu düşünmüştüm. Bunu neden söylemek zorundayım?
Oh mon Dieu, je suis assis sur un couteau?