English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Ö ] / Öv

Öv Çeviri Fransızca

241 parallel translation
Hemen dostu var mı öğren. Varsa, beni çok iyi öv ona.
Elle a peut-être une amie pour moi?
Eğer vaktin olursa, Sheila'ya beni öv biraz.
Si tu peux, glisse-lui un mot gentil à mon égard.
- Ne? Onu öv.
Flattez-la.
Onu bolca öv.
Faites-lui plein de compliments.
Meryem'i selamla, İsa'yı öv, bunun gibi şeyler.
Merci Marie, gloire à Jésus et tout le toutim.
-... Hummel'larını öv.
- Admire ses "Hummels".
Tanrım lordu öv!
Bon Dieu! Louez soit le Seigneur!
FDGB, BGL, FDJ, Belediye Baskani, hijyen, gençligin bakimi, metro, DRK, ÖV, Fabrika kantini, insaat yönetimi ve Çocuk Komisyonu.
FDGB, BGL, FDJ, le maire, l'hygiène, l'aide sociale, la compagnie de train, La Croix-Rouge, la cantine d'entreprise, les constructeurs du bâtiment - et la commission des enfants.
Hey uykucu, uyan Gözünü ov, kalk yataktan
RéveiHez-vous, tas d'endormis Ouvrez les yeux, sortez du lit.
Emmy, ayaklarını ov.
Emmy, frotte-lui les pieds.
- Ayaklarını ov Kirby. Ayaklarını ov. - Acele et Doc.
- Lache-lui les pieds, Kirby.
- Ensemi ov Pop. Şurası. - Olur.
Frictionne-moi le cou.
Kolonya getireyim de biraz ov istersen.
Tu veux un peu d'alcool á 90?
Şakaklarını tuzlu sirkeyle ov ve karnına da ağaçtan bir kapak koy
Frotte ses tempes avec du sel et du vinaigre. Et garde-lui le ventre au chaud.
- Yüzünü ov demek istedim.
Merci. - Non, frottez votre visage avec.
- Sen kendi titreyen ayaklarını ov.
Alors massez vous-même votre pied.
A, E, İ, O, U. Ben de öyle dedim ya. Ağ, eğ, iğ, ov, uy.
C'est ce que j'ai dit.
"'İğ'değil'İ','Ov'değil'O'
"'Un', pas'in','hoe', pas'o
Haydi ov bebek. Temizle şu arabayı.
Frotte bien, chérie.
Ov.. Evet, ve bir anda oluverdi.
C'est arrivé tout d'un coup.
İyice ov.
Frotte fort.
Alırken onun ayağını ov tatlım. Bakalım bize ne şans getirecek.
Frotte-lui la patte, nous verrons si ça nous porte chance.
Aslında dört ayağını da ov.
En fait, frotte les 4 pattes.
Git bir OBAO banyosu yap ve kendini Patenotre biberleriyle ov.
Prenez un bain Obao et frictionnez-vous avec du paprika de Patenotre.
Ov! Çek elini, seni ayı!
Voilà où tu nous as conduis avec tes folies.
Uslu bir çocuk ol ve ayaklarımı ov.
Sois un bon petit, masse-moi les jambes.
"Evi boya, çimleri ek, pencereleri ov,"
" Repeindre la maison, tondre le gazon, calfeutrer les fenêtres, faire la lessive,
Şey, balkabağım duygular karşılıklıdır. Ov.
C'est réciproque, ma puce.
Parmaklarımı ov.
Fais-moi un autre massage d'orteils.
Ov! Ooh!
Qu'est-ce que...
Tişörtümü çıkarayım da sırtımı ov.
On rentre, j'enlève ma chemise et tu me masses.
Ayaklarımı da ov.
Et masse-moi les pieds.
Çocuklara bir külah dondurma ver, sonra gelip bacaklarımı ov.
Donne-leur une glace et viens me masser les jambes.
Simpson, dostum bacağımı tekrar hissedene kadar ov.
Simpson, soyez gentil, touchez ma jambe pour voir si je la sens.
Omuzlarımı ov, ben de senin problemlerini dinleyeyim.
Masse-moi les épaules et je t'écoute.
- Ellerini ov.
Louisa.
GZ-OV Veil.
Voile GZ-OV.
Aşağıya doğru basınç uygula ve biraz ov.
Pressez fort et frottez un peu.
Göğüslerini ov yada bişeyler yap.
- Allez. Allez, Monté. - Je dois vraiment?
- Aşağıda birileri mi var? - O-ov.
- Il y a quelqu'un?
Haydi, sırtımı ov.
Lave-moi le dos
Çok iyi fikir. Kulaklarını ov.
C'est une excellente idée.
Bir dahaki sefere biberiyeyi koparınca elinde gerçekten ov?
Lorsque vous cueillez le romarin, pouvez-vous le rouler sous les doigts?
Burnunla ov.
Frotte avec ton nez.
" Ov.
"Aïe, ça fait mal!"
- Ben "Bunu bana neden yapıyorsunuz?"'u beğendim. - " Ov.
"Pourquoi me faites-vous ça?"
O acıtıyor. " - Biz" Ov. O Acıtıyor " ile devam edeceğiz Skip.
On choisit "Aïe, ça fait mal", Skip.
Ov. John, tanımlayabilir misin?
John, peux-tu décrire le phénomène?
Daha iyi ov, köle.
Frotte plus fort, esclave.
Ov, acıdı mı?
"Ca fait mal?"
Evet, şimdi sırtını ov
Maintenant, caressez-lui le dos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]