English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Ü ] / Ülkesi

Ülkesi Çeviri Fransızca

732 parallel translation
Hayaller ülkesi.
Le pays des rêves.
Çünkü oraya'yaşayan ölülerin ülkesi'diyorlar.
Pourquoi? Parce que... on l'appelle la terre des morts-vivants.
Yaşasın, yaşasın Freedonia, özgür ve cesurların ülkesi.
Vive. Vive Fredonia. Pays des hommes braves et libres.
Özgür ve cesurların ülkesi.
Pays des hommes braves et libres.
Kim kendisini ülkesi için feda eder?
Qui sacrifiera sa vie pour son pays?
Burası fırsatlar ülkesi!
Ici, tout est possible!
Güneşin battığı yer, Yerli ülkesi.
Où le soleil se couche, terre indienne.
Birkaç defa ülkesi dışına çıktı. Suç.
S'il se rend dans sa patrie d'origine, c'est un crime!
Bir şarkı. İçeriği, kodlanmış olarak iki Avrupa ülkesi arasındaki ölümcül bir anlaşmanın metni.
C'est une chanson qui donne, en code... les clause d'un pacte entre deux pays d'Europe.
Eski Güney denen bir süvariler ve pamuk tarlaları ülkesi vardı.
Il était un pays de coton qu'on appelait le Sud.
Paçavralar içindeki Süvariler evlerine döndü... Topallayarak, bir zamanlar ihsan ve bolluğun ülkesi olan yıkılmış topraklarına döndüler...
Les héros vaincus rentraient... abattus, clopinant, ne retrouvant que ravages... là où autrefois régnait l'abondance.
Manckinler seni Manckin ülkesi sınırına kadar götürür.
Les Munchkins vous escorteront jusqu'é leur frontière.
Bay Sousè, görev icabı çeçe sineği ülkesi Afrika'ya gider ve uyku hastalığına karşı göğsümü gererim eğer incelenecek defterler varsa.
M. Sousé, si le devoir m'appelait... j'irais en Afrique affronter les mouches tsé-tsé et la maladie du sommeil... pour contrôler des livres.
Babam ülkesi için kendi bildiği şekilde savaştı.
Mon père s'est battu pour son pays à sa façon.
Tomanya, mavi gözlü sarışınlar ülkesi.
Une nation de blonds aux yeux bleus.
Adamın ülkesi savaşta ve adama bak.
En pleine guerre, tu l'as vu?
Aşk ülkesi.
Dieu du ciel!
Fakat buradaki, ülkesi hakkında aynı benim gibi hisseden dört Fransızın fırsat bulsa savaşacağına emin olsam kendimi size inanmaya ikna edebilsem, belki...
Si j'étais sûr d'avoir trouvé de vrais Français qui partagent mes sentiments et qui, s'ils le pouvaient, combattraient pour la France, si je vous faisais confiance, je pourrais...
Romantizmin, ay ışığının, müziğin ve güzel kızların ülkesi.
quelle ville romantique! Le clair de lune, Ia musique, Ies jolies filles.
Romantizm ülkesi.
Nous voici à Baía, Ia plus romantique des villes.
Ama Funambules hayat ve hareket dolu! Bir periler ülkesi!
Alors qu'ici, aux Funambules, c'est vivant, ça saute!
Ülkemiz, her zaman olduğu gibi bugün de, bireysel özgürlükler kalesi ve sınırsız fırsatlar ülkesi olmaya devam etmeli.
Le pays doit occuper la place qu'il a toujours occupée en se posant en pilier de l'initiative individuelle, en patrie de tous les possibles.
Ne olursa olsun savaşı kazanarak Almanya'yı biyolojik açıdan, Avrupa'nın en güçlü ülkesi kılmak.
Victorieuse ou non, l'Allemagne serait la nation biologiquement la plus forte d'Europe.
Ve bu adam korkusuzca ülkesi için savaştı.
Il n'aurait pas décoré un lâche mais un homme qui s'est battu à la loyale pour son pays.
Ülkemiz, insanlık tarihinin en asil ülkesi bireysellik temeline dayalıdır.
Notre pays, le plus noble qui soit, a été fondé sur l'individualisme.
Burası sığır ülkesi.
C'est le pays du bétail.
Babalarımız Montana'yı sığır ülkesi olarak tutmak için savaşta öldüler.
Nos pères sont morts dans une guerre pour réserver le montana au bétail.
Görünüyor Dünya Gözlerimiz önünde serilmiş bir düşler ülkesi misali Yoktur bünyesinde Ne eğlence, ne aşk, ne aydınlık
Le monde, qui semble s'étendre devant nous comme une terre de rêve, ne connaît ni joie, ni amour, ni lumière, ni certitude, ni paix, ni remède pour la douleur...
"Neşeli, şen şakrak, sevinç ve refah ülkesi"
"O gai pays de liesse et de vie douce!"
"Neşeli, şen şakrak, sevinç ve huzur ülkesi". " Pendlebury.
"gai pays de liesse et de vie douce".
Amerika. İçki yasağı ülkesi.
En Amérique, la prohibition!
"Rüya ülkesi" bu mu?
C'est bien "Le Rêve"?
Ortada, modern dünyada yer alması istenen bir Siyam ülkesi var ama orada her şey hala kralın istediği gibi oluyor!
Un pays qui se veut... moderne... et où tout reste soumis au bon plaisir du roi.
Büyüler ülkesi ha?
Une region peu accueillante.
Kraliyet gücünün zirvesinden koparılmış, her türlü rütbe ve dünyevi zenginliği elinden alınmış, ülkesi ve umudu olmayan çaresiz bir adam.
Arraché au pinacle du pouvoir royal, dépossédé de tout rang et de toute richesse terrestre, un homme abandonné de tous, sans patrie ni espoir.
Burası bir tarım ülkesi değil.
Ces terres sont incultivables.
Fırsatlar ülkesi.
La terre de tous les possibles.
" Birleşmiş Milletler'in Filistin'in bağımsız bir Yahudi ülkesi ve bağımsız bir Arap ülkesi olarak bölünmesi konusunda yaptığı oylamanın sonucu şudur :
"Le vote final des Nations Unies sur la question de la partition de la Palestine " en un état juif indépendant et un état arabe indépendant, " est le suivant ;
Kimsenin düşmanının olmadığı bir sevgi ülkesi.
Une terre d'amour, où personne n'aura d'ennemis!
Elveda rezil sefalet ülkesi.
Adieu, vile terre de malheur!
Dolayısıyla bir hakimin hem gamalı haç taşıması hem de ülkesi için en iyi olacağını düşündüğü işleri yapması mümkün olamaz mıydı?
Est-il possible qu'un juge ait pu porter la swastika tout en pensant œuvrer dans l'intérêt de son pays?
Nazi hareketine katılmakla çok büyük bir hata etti. Bunu ülkesi için iyi olacağını sanıyordu.
Il a commis une grave erreur en s'alliant avec le parti nazi dans l'espoir que cela profite à son pays.
Jules'ün ülkesi savaşı kaybetmiş, Jim'inki kazanmıştı.
Le pays de Jules avait perdu la guerre, le pays de Jim l'avait gagnée.
Çöl ülkesi mi?
Une région désertique?
Şişman ülkesi.
Avec de l'herbe grasse.
Faysal'ın çadırına kadar Harif ülkesi.
D'ici au camp du prince Fayçal, c'est le pays Harith.
Sonunda kendisini özgür kıldı ve sonunda ülkesi için kahramanca ve tereddüt etmeksizin canını verdi.
"Il s'est enfin libéré " et a fini " par donner sa vie avec héroïsme et sans hésitation
- Ülke ait Tarzan. Burası hiç kimsenin ülkesi değil.
Si, il est à nous!
Burası çayırlıklar ülkesi.
Nous sommes dans la plaine et chaque minute compte.
Foy ülkesi için ne yapmış?
Et Foy? .
Goril ülkesi.
Le pays des gorilles.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]