Üzülüyorum Çeviri Fransızca
1,608 parallel translation
Bak... annemle konuştum... ve beni hayatında istemediğin için... sana gücendiğime üzülüyorum sanırım.
Écoutez, j'ai eu une conversation avec ma mère, et je suis désolé de vous en avoir voulu autant. J'ai toujours cru que vous m'aviez rejeté.
Neye üzülüyorum biliyor musun?
Alors, ça, c'est bête!
Çok üzülüyorum.
Et je me sens vraiment triste.
- Christopher'a üzülüyorum. - Lütfen saçmalama.
C'est Christopher que je plains.
Sadece beni çok derinden etkiliyor, kendini düşürdüğü durum, çok üzülüyorum.
C'est juste que ça m'affecte énormément, le pétrin dans lequel il s'est mis, alors je suis contrarié!
Bu çocuklar için gerçekten üzülüyorum.
Je plains les enfants.
Çok üzülüyorum.
Ça fait mal.
Senin için üzülüyorum.
Je suis vraiment navré pour toi.
Çok üzülüyorum.
Ca me fait mal aussi.
Gerçi, kocası için üzülüyorum.
C'est bête pour son mari.
Sözleriniz çok güzel, ama bir adama aşık olan kalbiniz için üzülüyorum.
Tu tentes de te justifier. Mais parler ainsi, c'est négliger tes vrais sentiments.
Rikichi-san için üzülüyorum.
C'est trop triste, pour Rikichi.
Onu bulamayan insanlar için üzülüyorum.
C'est moche de ne pas connaître ça.
Onun için üzülüyorum.
Je suis désolée pour elle.
Sizin ve meslektaşlarınızın durumuna çok üzülüyorum.
Je vous plains, vous et votre collègue.
Gençken daha özgürce davranmadığıma üzülüyorum.
Je regrette parfois de m'être bridé, plus jeune.
Şu çikolatacı için üzülüyorum.
Quel dommage pour ce chocolatier Wendell, Walter...
Kızım için üzülüyorum.
Ça me rend triste pour ma fille.
- Jenny Rider için üzülüyorum.
- j'en pleure pour Jenny Ryder.
Jack için çok üzülüyorum.
Je suis vraiment désolé pour Jack.
Bazen öyle üzülüyorum ki.
Parfois je suis si triste
Gelememe nedenine üzülüyorum.
Mais pourquoi.
Bu ihtiyar adına üzülüyorum.
J'ai de la peine pour le pauvre vieux.
Bunları yapan sanatçılar için üzülüyorum.
Je suis désolée pour l'artiste.
Gerçekte Amerikanın bir numaralı öldürücüsü kolesterol. Ve işte Senator Finistirre,... güzel eyaleti, söylemeye üzülüyorum,... Vermont çedar peyniri ile ulusun atardamarlarını tıkamakta.
Le tueur numéro un avéré aux États-Unis est le cholestérol... et voici le sénateur Finistirre dont le bon État, je regrette de dire... obstrue les artères de la nation avec le fromage cheddar.
Oğlun için üzülüyorum.
Je suis désolée pour ton fils.
En çok kimin için üzülüyorum, biliyor musunuz?
Vous savez qui me fait pitié?
Ben de onun için üzülüyorum. O, asla benim gibi isyan etmiyor!
Ce qui me désole le plus pour lui, c'est qu'il ne peut même pas se rebeller comme je l'ai fait!
Fuku-san için üzülüyorum.
Je plains vraiment Fuku.
Onlar için üzülüyorum. Ancak komşularımız göremezsiniz... daha fazla.
mais désormais... on ne fréquentera plus nos voisins.
Onları evde bıraktığım için çok üzülüyorum.
J'ai le cœur qui se serre de les laisser tout seuls.
Bu zavallı çocuklar için çok üzülüyorum.
Je plains ces pauvres gosses!
Onun adına üzülüyorum.
Elle me fait pitié.
Çok üzülüyorum bunların haline ben çok.
Je suis tellement désolé pour eux.
Kafatasını açarlarken oradaydım ve bu resimleri ben çektim. Hâlâ... buna üzülüyorum.
J'étais là quand le légiste lui a ouvert le crâne, j'ai pris ces photos, et je suis encore sous le choc.
Bak, Deirdre konusunda gerçekten üzülüyorum ve onu öldüren kişiyi bulman gerektiğini biliyorum. Ama eğer birlikte yaşayacaksak, bu şeylerin etrafımızda olmasını istemiyorum.
Ecoute, je compatis pour Deirdre et je sais que tu veux découvrir qui l'a tué mais si on doit vivre ensemble, on ne peut avoir cette histoire entre nous
- Şu anda gezegene çok üzülüyorum. - Cebimden aradın.
Je me sens très mal pour la planète en ce moment.
- Ona üzülüyorum.
- Elle me fait pitié.
Onun için üzülüyorum.
J'ai de la peine pour elle.
Maya için üzülüyorum, biliyor musun?
Je me sens triste pour Maya, tu sais?
- David için de çok üzülüyorum aslında.
- Mais je suis assez triste pour David.
Onun için çok üzülüyorum.
J'en suis presque désolée pour lui.
Onlar adına üzülüyorum.
J'ai pitié d'eux. Il ne prend pas d'anabolisants.
Kaçıracağıma üzülüyorum.
Désolé de rater ça.
Ben de canavar kamyonları kaçıracağıma üzülüyorum.
Et moi, les Monster Trucks.
Her zaman her konuda yanılmana üzülüyorum doğrusu.
- Désolée, mais tu as toujours tort. - Désolé que tu sois toujours désolée.
Sadece Mary'nin bunu kaçırmasını üzülüyorum.
Ca me désole que Mary ait raté ça.
Aslında ona üzülüyorum.
En fait, je me sens mal pour elle.
Aramızdan biri öldüğü için üzülüyorum.
Je regrette la perte de l'un des nôtres.
Her zaman her konuda yanılmana üzülüyorum doğrusu.
Je prenais de la cocaïne.
Onun hakkında çok üzülüyorum.
C'était quoi tout ça?