English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ I ] / Isn

Isn Çeviri Fransızca

284 parallel translation
- Oranın bitki örtüsüne aşina mısnız?
- Connaissez-vous bien l'endroit?
O kadına aşık mısnız?
Aimiez-vous cette femme?
- Ona bakar mısn?
- Je vous le laisse?
Anlamalısnız Bay Christie, Tim haftada sadece 7 pound kazanabiliyor.
Tim ne gagne que sept livres par semaine.
Kızlar kapıyı açacakmısnız...
Alors les filles, vous m'ouvrez ou quoi?
Şunu açacak mısn? Geride durun.
- Arrêtez, vous voulez bien?
Bize katılırmısn?
Veux-tu te joindre à nous?
Bunu sanki çok kötü bir şeymiş gibi algılamamalısn, Holmes.
Ne le prenez pas si mal, Holmes.
- Varmısn Jake?
- Tu mises, Jake?
Sadece bir kaç dakika oldu, ve o karısnı özlemiş. Neden beni öldürmüyorsun?
Avec tout ça, j'ai oublié de demander :
Lüfen şunu yapmayı bırakır mısn? Bırak lütfen.
- Tu veux bien arrêter?
Birgün ondan bu konuda ders almalısnız.
Demandez-lui un cours, un jour.
Perde Arası ( 84 sn )
Entracte
- Hazır mısnız?
Vous êtes prêts?
12 dk. Ve 15 sn.
20 minutes et 15 secondes.
- 15 sn dedi.
- Il a dit 15.
15 sn dedi.
Il a dit 15 secondes.
- Zaman ne? - 12'yi 1 dk., 38 sn.
C'est à 0 h 01'38 ".
Burada işim 30 sn. sürer.
J'aurai terminé dans 30 secondes.
Gözlüğünüz, Sn.
Vos lunettes, Votre Excellence.
Girdiği sekiz testte toplam harcadığı süre, 6 dk. 3 sn.
Il lui a fallu six minutes et trois secondes pour faire les huit tests.
- Tamam. Bay Harib'e haber verin, 30 sn içinde başlıyoruz.
Informez M. Harib qu'on y va dans 30 secondes.
30 sn içinde başlıyoruz.
On y va dans 30 secondes.
Banyo hala 45 sn.'liğine benim.
J'ai la salle de bain pour encore 45 secondes. Allez-vous-en.
İzninizle Sn. Başkan, bu mahkeme soruşturmanın amacını henüz belirtmedi.
- Avec votre permission, M. le Président, le présent tribunal n'a pas encore défini l'objectif de cette instruction.
Sn. Başkan, Parlak Göz'ün yanı sıra, savcının aynı zamanda avda yakalanıp yaşayan bütün insanları kampta topladığını sanıyorum.
M. le Président, outre Œil Vif, je crois que le procureur a réuni tous les humains survivants capturés lors de la chasse.
Sn. Başkan, açıklamak istiyorum.
M. le Président, un mot d'explication.
Bırakın konuşsunlar, Sn. Başkan.
Qu'ils parlent, M. le Président.
O, şu kadın olmasın?
| sn't elle celle appelée Ocho?
5 sn. ara daha ve 30 sinyal.
Encore une pause, puis 30 pulsations.
Goldstone Radyo Telescope İstasyon 14 60 saniye sessizlik, sonra yeni bir dizi sayı. 40, 5 sn. ara. 36, 5 sn. ara.
Radiotélescope de Goldstone Station 14 Un silence, puis une série différente.
Işık hızı süresi, kabaca 7 sn.
Sept secondes en temps-lumière.
Bu 40, 36 ve 10 sn.'lik sinyaller buna cevap mı?
Ces pulsations non-aléatoires, 40, 36, 10, sont en réponse à ça?
Bisikletlerinize binip 30 sn içinde burdan kaybolursanız sizi sadece uyarmış olacağım.
Si vous posez le cul sur vos bécanes, et disparaissez... vous en serez quittes pour un avertissement.
10 km / st hız deneyimimiz bizi saniyede 300.000 km / sn hızında neden sınırlasın ki?
Pourquoi une expérience menée à 1 0 km à l'heure... s'appliquerait-elle aussi... à 300 000 km par seconde?
Bir dünya hayal edelim ki 300.000 km / sn bir hız ışık hızını tanımlayamasın. Diyelim ki ışık hızı 40 km / st olsun ve bu hız aşılamasın.
Imaginez que la lumière ne se déplace pas... à sa vitesse de 300 000 km par seconde... mais beaucoup plus lentement... disons, à 40 km à l'heure.
Hala burada mısnız?
Vous êtes encore ici?
Hedefe kilitlendik. 10 sn.
Cible accrochée. Dix secondes...
1 dk. 30 sn.
une minute 30.
1 d. 30 sn.
une minute 30.
New York'a geleli 1 9 dk. 1 1 sn.
J'étais à New York depuis 19 minutes 11 secondes.
- Gerçekten mi, Sn. Kontrolör?
- Vraiment, Herr Inspector?
Elbette, Sn. Kontrolör!
Oui, Herr Inspector!
- Haklısınız, Sn. Kontrolör.
- Pour sûr, Herr Inspector.
Lütfen, Sn. Kondüktör, Berline giden demiryolu hattı, hatlarımız içerisindeki en iyi olanıdır.
S'il vous plaît, Herr contrôleur des wagons-lits, la voie qui relie Berlin est notre meilleur trajet.
Sn. kondüktör, yardımınıza ihtiyacımız var.
Nous avons besoin de vous.
Yaşaman için 6 sn. veriyorum.
Je vous donne six secondes à vivre.
Bu sn kararla aynı değil mi?
C'est pas la même chose?
Bilgisayar kendini düzeltene kadar sadece 7 sn. kadar güç alanını kapatabileceğim.
Je dois couper le champ 7 secondes avant que l'ordinateur compense.
- Bunun için 20 sn'niz var.
- Vous avez 20 s pour obtempérer.
Emre uymak için 10 sn'niz kaldı.
Vous avez dix secondes pour obtempérer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]