Şundan Çeviri Fransızca
1,262 parallel translation
Biraz ondan, biraz bundan, biraz da şundan.
Pas grand chose. Juste des bricoles.
Şundan emin ol, Jebby sana tiyo verdi.
Et j'ai pigé que Jebby t'avait tuyauté.
Şundan bir fırt daha alabilir miyim?
Je peux avoir un autre coup?
Hadi şundan al. Senelerdir her gün böyle Yusuf.
C'est comme ça depuis des années.
Hiç yemedin Yusuf. Yabancı gibi durma, şundan da al hadi.
Tu n'as rien mangé Yousouf.
Ayrıca şundan da emin olun, Bay Kane sokak başlarında askerler durana kadar D.C.'de terör estirmeye niyetliyim!
Autant vous dire aussi, M. Kane, que je terroriserai le tout Washington jusqu'à ce qu'il y ait des soldats à chaque coin de rue.
Küflenmeye başlamadan şundan kurtulalım.
Vite, sinon il va pourrir.
Girdiğinde 16'ydı. Orada bir 16 sene daha oturdu. Mahkemeler ve avukatlar şundan bundan konuşurlarken.
Il y était arrivé à 16 ans et y avait croupi 16 autres années et y avait croupi 16 autres années pendant que magistrats et avocats s'affrontaient.
Resim eksik durumda. Ama şundan eminim :
Le tableau est incomplet, mais je suis certain d'une chose...
Biraz şundan, biraz bundan.
Un peu de ci, un peu de ça.
Şundan!
De ça!
Lütfen, kurtul şundan, çünkü bende oldukça sana tekrar ve tekrar yalan söyleyeceğim.
Débarrasse-t'en, car je sais que je te mentirai encore.
Şundan kesinlikle emin olabilirsiniz ; Eğer bir özel dedektifseniz ve müşterilerinizden biri size "silah taşımana gerek yok" diyorsa iki silah birden taşımak en iyi fikirdir.
Une chose est sûre, quand vous êtes un privé, lorsqu'un client vous dit :
Onu şundan kurtarayım.
- Dégageons ça.
Ve karım için de bir tane şundan.
Et celui-là, pour ma femme.
Kurtulun şundan.
EnIevez-moi ça de Ià!
Şundan boyayı çıkarabilr misin?
Vous pouvez nettoyer la peinture? Il y a des Camels?
Kainat tarihinde şundan daha erkek fikri olan bir fikir yoktur :
Il n'y a pas de lubie plus mâle :
Carter sana şundan yapayım.
Laissez-moi vous servir un verre de cette mixture.
Gördüğünüz gibi, şundan dolayı... Onu gösterişsiz tutmayı denesem de, şu şekilde bir ünüm var....
Voilà, malgré ma discrétion, je passe pour...
Şundan daha yüksek sesle konuşman gerekiyor, arkadaşım.
Faut parler plus fort, l'ami.
Şundan biraz Toffler'a verir misin?
Voulez-vous administrer un peu de ceci à Toffler?
Şundan bir nefes versene.
Passe-moi ton tarpé, tu veux?
Gunga, iç şundan!
Gunga Din, trinque!
Şundan biraz tatmak ister misin?
Je t'en colle une?
İner misin şundan?
Tu veux descendre? Allez...
- İşte şundan size bir çıktı alabilirim. - Evet.
Nous pouvons faire un tirage de ça aussi pour vous.
Önce şundan bir tane daha alayım.
Mais avant, je veux un autre verre.
Şundan daha şaşırtıcı ne olabilir ki? "Birinci Tabur Travesti Takımı"...
Qu'est-ce qui peut être plus surprenant que le 1er Bataillon de la Brigade Travestie?
- Kurtul şundan.
- Fais-le partir! Qui est-ce?
Kestiğin heryere şundan sürmeye başla.
Tu n'as plus qu'à répandre ça sur toutes les coupures.
Hisse senedi, bonolar. Biraz şundan, biraz bundan.
Actions, obligations, un peu de tout.
- Şundan bundan.
- De tout et de rien.
Şundan dolayı. Bay Harris'in penisiline alerjisi var. Düşündüm ki erythromycin ona ölümden daha iyi bir etki yapar.
C'est que M. Harris est allergique à la pénicilline, et j'ai pensé que l'érythromycine lui éviterait de clamser.
Şey, şundan... Benim şeyim var...
Je dois...
Şundan kurtulmama yardım et.
Venez m'aider.
Hadi, Gar! Vazgeç şundan! Ben sadece seninle konuşmak istiyorum.
Ca suffit, Gar, je veux te parler!
- Belki ben de şundan alsam iyi olur.
- J'en aurais peut-être besoin.
Kurtul şundan!
Jette ça!
Bir parça rahatlamaya bak. - Şundan biraz iç.
Bois un coup.
Şundan bir an önce kurtulsan iyi olacak... çünkü yarın Adrian'ın peşinden gideceğiz, evlat... sabah erkenden.
Tu ferais mieux de débrancher garçon... parce que nous recherchons Adrian demain... De bon heure et lucides.
Şundan biraz sür.
Mets ça sur tes boutons.
Şundan eminim, eğer hapse girersem... yani bu haldeyken... ölürüm.
Je sais que si je vais en prison dans cet état, je vais mourir.
Şimdi olmaz, git kurtul şundan.
Débarrasse-toi de lui.
- Bu batık canlı! - Şundan kurtul!
Cette épave est vivante.
Ama ilk önce şundan bir kurtul.
Mais débarrassez-vous de ceci.
- Önce şundan kurtulalım. - Vay be, 139 dolar.
Jetons celles-là d'abord.
Kurtulsana şundan.
Jette-le!
Babillilerin Ekimu'sundan Çinlilerin Kuang-Shi'sine Yahudilerin Motetz Dam'ından, antik Yunan ve Roma'nın Mormo'suna ve daha aşina olduğumuz Transilvanya'nın Nosferatu'suna kadar.
L'Ekimmu babylonien, le Kuang-Shi chinois, le Motetz Dam des Hébreus, le Mormo de la Grèce antique et de Rome, jusqu'au plus connu Nosferatu.
Biraz şundan koyalım.
On saupoudre le tout...
Steven'dan yüksek IQ'sundan dolayı korkuyordum.
" Je crains que, malgré son Q.I. élevé,