16 yaşında Çeviri Portekizce
1,024 parallel translation
Sivilceleri var ve hoşaf gibi kokuyor. Daha 16 yaşında.
- Tem borbulhas e cheira a estrume.
16 yaşında, bir çetenin lideriydim.
Aos 16, era o chefe de uma quadrilha.
Savaş başladığında daha 16 yaşındaydı.
Só tinha 16 anos quando a guerra começou.
Şeftalisin, kaymaksın Dudakların çilek şarabı tadında 16 yaşındasın
Pêssego com creme Lábios como vinho de morango Seus 1 6 anos
16 yaşında.
Tem 16.
Kuzenim Julie, 16 yaşındaydı, ben 20. Bu küçük yaş farkı onu isteklerim karşısında uysal kılıyordu.
Julie, minha prima, tinha dezasseis anos, eu tinha vinte, esta pequena diferença de idade tornava-a dócil à minha vontade.
İlk çatışmaya 16 yaşında girdim.
Na primeira tinha 16 anos.
Sanırım ki Julien için, gerçek özgürlük 15-16 yaşında tek başına hareket edebileceğini hissettiğinde başlayacak.
Quando Julien tiver 15 ou 16 anos, ele saberá o que é ser livre, para fazer o que quiser.
Bir zamanlar 16 yaşında bakire olan kadınımın peşindeydim
Era uma vez, procurava eu a Donna, havia uma virgem de dezasseis anos
Bir zamanlar 16 yaşında bakire olan kadınımın peşindeydim
Era uma vez, procurava eu a minha Donna, havia uma virgem de dezasseis anos
İnan bana, seni anlıyorum. 16 yaşında kız, hiçbir tehlikesi yok.
Não, claro, eu compreendo, acredita. Dezasseis anos, não representa qualquer ameaça.
O zaman 16 yaşında ve kendi fişeklerini fırlatıyordu.
Por essa altura tinha 16 anos e estava lançando os seus próprios foguetes.
1895 yazında buraları geziyor olsaydık 16 yaşında lise terk bir Alman'a rastlardık.
Se tivéssemos passado por estas estradas no Verão de 1895, talvez se nos tivesse deparado um adolescente Alemão de 16 anos reprovado no curso liceal.
16 yaşında mı?
Ela tem 16 anos?
Büyük İskender 16 yaşında Makedon... ordusunu yönetiyordu.
Não quando tem em mente que Alexandre o Grande comandou o Exército Macedônio os 16 anos.
Belki 17, belki de 16 yaşında.
Talvez 17 ou 18 anos.
- Bu 16 yaşında olan, ve bir de şu 17 yaşındaki mi?
- Este com 16 anos e aquele com 17?
Neredeyse 16 yaşında, ne bekliyorsun?
Vai fazer 16 anos.
Şey... hazır gelmişken... bu benim oğlum, 16 yaşında.
Mas, já que estamos aqui, o meu filho tem 16 anos.
14. yüzyıl sonları kadar erken veya aslında 14. yüzyıl başları kadar geç bir tarihte ilk şaka türleri iki... Bu arada polis 16 yaşındakileri sokakta öpüştü diye tutuklamakla meşguldür.
Desde o final do século XIV, de facto, desde o início desse século, que as primeiras formas de partidas se dividiam em...
Yönetmeliklere göre 16 yaşında olmam gerek
Segundo os regulamentos o trabalho obrigatório á a partir do 16 anos.
- Teni daha 16 yaşında.
- A pele dela só tem 16 anos.
16 yaşında, ıslah evinde bir adamı neredeyse öldürmeye teşebbüs.
Aos 16 anos, esteve no reformatório. Quase matou um homem.
Baksana Vern 16 yaşında sen olsaydın, ne düşünecektin?
Se tivesses 16 anos, o que pensarias de ti?
Yeğenim 16 yaşında ve San Martin'in And Dağlarını geçtiğine inanmıyor.
Tenho um sobrinho de 16 anos que nem acredita... que San Martin cruzou os Andes.
16 yaşında Drew ciddi bir bronşit geçirmiş.
Aos 16, Drew desenvolveu uma severa bronquite.
Çok üzgünüm Lynn. Ama bana göre 16 yaşında bir kızın asla 90 bin dolarlık bir Ferrarisi olamaz. Tabii profesyonel bir tenisçi değilse.
lamento lamento mas penso que uma rapariga com 16 anos deva andar com um ferrari de 90 mil dólares a não ser que seja tenista profissional não estou a pensar ter aulas de ténis penso que não foi isso o que o teu pai quis dizer
- Daha 16 yaşında mısın?
- Só tens 16? E então?
- Bulmaya çalıştığım kız 16 yaşında ve...
- Tem 16 anos e procuro-a.
"16 yaşında 30 yaşında gibi gösteren ucuz, sarışın eyalet dışında bir iş arıyor."
Sim? Sortuda.
Bir keresinde, 16 yaşındaydı onu banyoda aynanın karşısında bulduk.
Uma vez, tinha ela 16 anos, encontrámo-la ao espelho da casa de banho.
Kim bu? Mackenzie Wade. 16 yaşında.
- Mackenzie Wade. 16.
Bu ikimizin de ikinci evliliği. Onun, 16 yaşında bir kızı var. Eski karısıyla beraber yaşıyor ama bizi ziyaret ediyor.
É o segundo casamento, para ambos, e ele trouxe uma filha de 16 anos que vive com a ex-mulher dele, mas que nos visita muito.
16 yaşındayken onun "panter" isimli bir şiiriyle ilgili bir ödev yapmıştım. Panterin kafesinden dışarı baktığında gördükleriyle ilgiliydi.
Quando tinha 16 anos, fiz um trabalho sobre o poema da pantera, sobre a imagem que a pantera vê quando olha para fora da jaula.
Brennan meslekteki ilk yıllarında 16 yaşındaki siyahi bir çocuğu vurmaktan mahkemeye çıkmış.
Logo no início da sua carreira de polícia, o Brennan foi indiciado por atirar num miúdo negro de 16 anos.
Karısı, 16 yaşında ve bekar olan kızlarının hamile olduğunu söylüyor!
A filha corre a chorar para o quarto. E a mulher conta que a filha de 16 anos está grávida...
16 yaşında, ben de görevimi yapıp Birleşik Devletler Orman Hizmetleri'nde çalışmaya başladım.
Aos 16 anos, cumpri o meu dever e comecei a trabalhar para o Serviço Florestal Americano.
Sıkı göğüsleri, 9 yaşında bir oğlu..... ve 16 yaşında bir kızı olan çekici bir eşiniz var.
Tem mulher atraente com uns belos peitos, um filho de 9 anos, uma filha de 16.
Oğlum Jean-Marc. 16 yaşında.
Ele tem 16 anos.
- Dokuz ve on yaşında iki, 16 yaşına yaklaşan iki, ve 35 yaşında bir torunum var!
- Duas netas, com nove e dez anos, dois netos quase com 16 e um neto com 35 anos!
- Kaç yaşında?
16.
Bir sürü 15 yaşında hırçın, yalaka çocuğun arasında güç gösterisi yapabilirdin ama sen 16 yaşına girdin! Kötü şans.
Um monte de fracassos imbecis por volta dos cruéis 15 anos de idade e vc que acabou de fazer 16!
Büyük kızım Dana, on altı yaşında.
Dana, a minha filha mais velha, com 16.
Kız onaltı yaşında, Salina, Kansas'tan evden kaçmış.
Tinha 16 anos, fugiu de Salina, Kansas.
O daha onaltı yaşında.
Ela só tem 16 anos.
On altı yaşında eşek kadar adam olmuşsun.
Sim, eras um grande bobo nos teus 16 anos!
- 17 yaşında bir kızı vardı.
Tinha uma filha de 16 anos.
Daha 16 yaşında.
Tem apenas 1 6 anos.
- On altı yaşında.
- Tem 16.
Yaşı 16 civarında olan bir kızın var mı?
A sua filha tem 16?
16 yaşında mısın?
- 16.