170 Çeviri Portekizce
377 parallel translation
Şimdi 170'e gidiyorum madam.
Vou para o 170 agora, minha senhora.
Şu odalar boş... 176, 170, 168, 166.
Estes quartos não estão ocupados. 176, 170, 168, 166.
- 170 dolar.
- A $ 170.
170 metrekare kumaş alacağımızı söylediler.
Fomos recentemente notificados de que iríamos receber 1.820m de tecido.
Marada 106 mil uzaklıkta.
Marada está a 170 Km. Digamos, de Londres a Birmingham.
Yıldızlara bakarak yaptığın hesap yüzde bir yanlışsa ve 106 mil yürüsen Eiffel kulesini gündüz geçip göremeyebilirsin.
Mas se caminhasse 170 km guiando-se pelas estrelas... e errasse o cálculo por um por cento... poderia passar a torre Eiffel durante o dia e nunca a veria. Olhe onde está Marada.
Bilgisayar 170 saat bildiriyor, Mr. Spock.
O computador indica 170 horas, Sr. Spock.
Aracımız şu anda 120 deniz mili yüksekte, kalkış noktasından 1 70 mil uzakta.
O nosso veículo encontra-se agora a 120 milhas náuticas de altitude, a 170 milhas do local de lançamento.
Bir göz atın, 170 $ ve iki altın saat.
Olhe aqui! Eu tenho aqui, US $ 170 dólares e dois relógios de ouro!
273 km.
170 milhas.
Güneşin bize uzak tarafı Dünya'dan 160 milyon kilometre uzak Güneş yüzünden teleskoplarla görülemeyen yer.
O outro lado do sol, a mais de 170 milhões de quilómetros da Terra, escondido dos olhos dos radiotelescópios pelo próprio Sol.
Bu konuda başarılı olmalıyım çünkü bana komuta onuru verilen birliklerle birlikte yaklaşık 170.000 düşman askerini ele geçirdim ya da öldürdüm.
Nisso, tenho sido bem sucedido, visto que as tropas, que tive a honra de comandar, mataram ou capturaram, até hoje, cerca de 170 mil inimigos nossos.
Memurlar 170 ve yaklaşıyor.
Os agentes estão a 170 e a aproximar-se.
Tabiki mücevherlerin değerince para almayacaksın, ama 170.000 pound civarını, yani üçte ikisini falan,
Claro que não receberá o valor exacto das jóias, mas receberá dois terços. Digamos, 170.000 Libras. Em dinheiro.
Birisinin Andrew Wyke kılığına girip mücevherleri 170.000 pound'a sattığını keşfederler, ama bana yine de ödeme yapmak zorunda kalırlar.
Que alguém usando o nome de Andrew Whyke vendeu as jóias por 170.000 libras em dinheiro. Mesmo assim, terão de me pagar.
170,000 pound.
170.000 Libras...
Onun yerine 170.000 adet, nakit, vergisiz, kalın desteler halindeki banknotlara konsantre ol.
Concentre-se em pacotes gordos de notas, 170.000 delas, em dinheiro livre de impostos.
Dalışta 170'e vurmuş olmalıyım ve bu sadece kısa bir dalıştı.
Devo ter alcançado 170 no mergulho ; e foi apenas um mergulho curto.
Şu andaki soru, 170 sağlıklı zenciyi yakalayıp, veya satın alıp gemime teslim edebilir misiniz?
A questão agora é, pode capturar ou comprar 170 pretos saudáveis e entregá-los no meu barco?
Sağ tankta yaklaşık 170 litre!
Aproximadamente 209 litros no depósito direito!
Lider ekip 170 turu tamamladı. 30 tur kaldı.
O primeiro equipe acaba de completar 170 daa 200 voltas... assím só ficam 30 voltas.
İnceleme platformunu destekleyen parçayı yerleştirirken sorun çıktı.
Dia 170 : Um problema na extensão do mastro, que apoia a plataforma de perscrutação científica.
Chicago'ya 170 kilometre yolumuz var.
São 170 km até Chicago.
Kaptan, düşman filosu 170 mil Kuzey, kuzeydoğusunda Pearl Harbour un.
Capitao, a frota inimiga esta a 270 km a norte-noroeste de Pearl.
Tekrar 110 mille gitmeye alışmak biraz zor.
É um pouco difícil recuperar uma relação a 170 Km / h.
Deliğe 170 metre, yokuş aşağı, uzun çim.
Bem, faltam 170 m para o pino, estamos a descer, o green é a subir.
Rusya İmparatorluğu, bir ucu Avrupa'da, bir ucu Asya'da olan büyük bir imparatorluk.
O Império da Rússia, habitado por 170 milhões de pessoas, ocupava um território gigantesco da Europa e da Ásia.
170 milyonluk nüfusuyla, dünyanın en büyük monarşisi. Sanayisi vasat düzeyde gelişmiş, bir tarım ülkesi.
Esta monarquia, a maior do Mundo, era essencialmente camponesa e tinha um nível médio de desenvolvimento industrial.
170 metre.
170 metros,
Bana 170 dolara maloldu.
Custou - me 170 dólares.
170? 170.
170. 170.
Jerry, 170 kuşak önce kendi gezegeninin kuruluşuna kadar uzayan, sülalesini ezgilemeye devam etti.
O Jerry pôs-se a cantar a sua linhagem a partir da descoberta do seu planeta natal, há 170 gerações.
Üstelik altındaki çöle doğru 150 metrelik uçurumda işimi hiç de kolaylaştırmıyordu.
Saber que é uma queda de 170 metros para o chão do deserto não torna as coisas mais fáceis.
167, 168, 169, 170.
167, 168, 169, 170.
Yaklaşık 170 kilometre.
Cerca de uns 170 km.
Sonra da, kanyonun kenarından çıkıp 500 feet tırmanarak... önünden 170 derece sola geç.
Vire à esquerda disso no rumo 1-7-0... Suba acima dos 500 pés colado à beira do desfiladeiro.
En yakın üsse 100 mil uzaklıkta. Uyduların gözleyeceği en son nokta.
A 170 Km de uma base naval os satélites não nos procuram.
"Kadın, mavi gözlü, siyah saçlı 170 cm, 55 kg."
Feminino. Olhos azuis. Cabelo preto. 1,68 m ; 54 kg.
Biraz şişman, yaklaşık 170 cm... siyah saçlı ve bıyıklı.
Gordo, com um ar de bruto, de cabelo e bigodinho pretos, de fato azul e chapéu castanho.
Naomi ve iki mükemmel çocugumun yani sira bir malikanem, özel jetim alti arabam, üç atim, iki tatil evim ve 52 metre uzunlugunda yatim var.
Além de Naomi e das minhas duas crianças perfeitas tenho uma mansão, jactozinho, seis carros, três cavalos, duas casas de veraneio e um iate de 170 pés
Dalgayi halledebiliriz, 50 metrelik bir yat bu.
Podemos usá-lo certo, é um barco de 170 pés
170 litre malzeme geldi. Yarına kadar hazırlamalıyım.
Tenho 50 galões de Boullabaise que preciso de preparar... até amanhã.
Hayır. 170 numaralı sokağın nerede olduğunu biliyor muyuz?
Sabemos onde fica a 170?
Çünkü buradaki arkadaşım kemiklerinizi kırar.
'O meu amigo aqui vai acabar com voce 440 00 : 50 : 56,170 - - 00 : 51 : 00,132 - Com os dois. - Com os dois?
Amerikalılar askeri gücü 120,000 milis, 11,000 danışman kuvvet olmak üzere 170,000 askere çıkarmayı planlıyorlar.
Os americanos planeiam aumentar as suas tropas para 170.000 soldados com 120.000 milícias e 11.000 conselheiros.
Ne için? New Jersey Kanunu, Bölüm 2A, Numara 170 / 51'i ihlâlden.
Infracção do New Jersey Statute, Section 2A, Number 170 / 51.
Teşekkür ederim. Bayan verdi. 170?
A senhora dá 160. 170?
160'da ve 170. 170 verecek misiniz?
160. Vamos para os 170?
Zar atıcı 170 ödüyor.
A banca paga 170 mons.
- nakit olarak alacaksın. - 170,000 mi?
170.000 Libras?
170.
Cento e setenta.