1859 Çeviri Portekizce
46 parallel translation
Hemen orada 30 Haziran 1859'da, Fransız cambaz Blondin, meşhur yürüyüşünü şelalelerin üzerinde yaptı.
No dia 30 de Junho de 1859, Blondin, um acrobata francês atravessou as Cataratas na corda bamba.
Buranın şarapları fena değildir, 1859 mahsülü.
Aqui há um vinho bastante decente. Colheita de 59.
Yüzyıl önce 1 859'da bu salonda oturan 41 oğlan, aynı soruya maruz kaldı. Şimdi her sömestr başlangıcında bu soru size soruluyor.
Há cem anos, em 1859, 4 1 rapazes sentaram-se neste salão e foi-lhes feita a mesma pergunta que agora vos saúda no início de cada semestre.
Thomas Welch bu içeceği 1859'da... şarabın alternatifi olarak icat etti.
Thomas Welch inventou esta bebida em 1869... como alternativa ao vinho.
Değil mi? Hayır. İlk önemli eseri "Yeraltı'ndan Notlar" dı...
A sua primeira obra relevante foi "Notas do Subterrâneo", escrito em São Petesburgo, em 1859.
1859'da yaşanan küçük, özel bir partiye ne dersin?
E uma festa pequena e informal? 1859.
1859'larda yazmış olan Christabel LaMotte diye bir şairi araştırıyorum.
Estou a investigar Christabel LaMotte. - Uma poetisa que escreveu em 1859. - Sim.
Haziran 1859, Crabb-Robinson'ın verdiği bir partide.
- Em Junho, de 1859. Num jantar-festa de Crabb-Robinson.
1859?
1859?
Şiir 1859 Temmuz'da yazılmış.
Este poema é de Julho de 1859.
Sabine, yazıları arasında bulunan bir günlükte LaMotte'un 1859'da İngiltere'yi ziyareti ve sonra gizemli bir misafirin gelişinden söz ediyor. "
Entre os papéis da Sabine estava o seu diário... no qual escreveu sobre a visita de LaMotte à Bretanha em 1859... e a chegada posteriormente de um visitante misterioso ".
Galapagos'u terk ettikten 24 sene sonra, 1859'da Darwin'in... Türlerin Kökeni isimli kitabı sonunda yayımlanmıştı.
Em 1869, 24 anos depois de sair de Galápagos, o livro de Charles Darwin,
1859 yılında bir denizci vatana ihanet ile suçlanmış.
Em 1859, um marinheiro foi acusado de traição.
1859'da büyük bir güneş püskürtüsünün yol açtığı bir jeomanyetik fırtına güneyde Roma'ya kadar auroralar oluşturdu.
Em 1859 uma tempestade geomagnética iniciada por uma enorme chama solar criou Auroras até ao sul de Roma.
1859'daki fırtına fevkalâde güçlü bir hadiseydi. Bazıları ona "Eksiksiz Güneş Fırtınası" dedi.
A tempestade de 1859 foi um evento poderoso e raro a que alguns chamaram "A perfeita tempestade solar".
1859 fırtınası bize Güneş'in yapabilecekleriyle ilgili bir şeyler öğretti.
A tempestade de 1859 mostrou-nos um pouco do que o Sol é capaz de fazer.
Bereket versin ki, eksiksiz güneş fırtınası 1859'da oldu. O zamanlar saldırıya karşı savunmasız tek teknoloji telgraftı.
Felizmente, a tempestade solar perfeita aconteceu em 1859, quando a única tecnologia vulnerável na Terra, era o telégrafo.
Bugün olsa, üzerimizdeki etkileri 1859'dakine kıyasla yıkıcı olabilir.
Os efeitos que nos causaria hoje, comparados aos de 1859 podem ser devastadores.
1859'un tekrarı için endişelenmemiz yerinde olabilir.
Podemos ter que nos preocupar sobre uma repetição do evento de 1859.
Fakat 1859'da kitap basıldığında, hareketlilik tüm olarak insan için yapılan olağandışı imalar hakkındaydı.
Mas quando o livro foi publicado, em 1859, a atenção centrou-se nas extraordinárias implicações para a Humanidade.
Haklı, Skipper. 1859 Bulan Kapar Antlaşması'na göre.
- Ele apanhou-o, Capitão! É o Tratado de "Achado não é Roubado" de 1859.
Yayım tarihi 4 Kasım 1859'du.
Ele foi publicado em 24 de Novembro de 1859.
- Ayrıca Oregon 1859'da bugün eyalet olarak kabul edildi.
- Está bem. - E o estado de Oregon foi aceite na União
- Anladım, Bones.
- em 1859. - Bones, já entendi.
Avrupa'ya 1858 / 1859 yıllarında, bir tura çıktı...
A sua digressão europeia entre 1858 / 1859, foi um dos momentos...
Babam bu parseli Bucky Hand'ten 1859 senesinde satın almıştı.
O meu pai comprou esta parcela ao Bucky Hand, em 1859.
Hamish'in 1859'da sözleşmedeki şahitlerden olduğunu söylemiştin ama nasıl olduysa 1857'de ölmüş ve gömülmüş.
Lembra-se que o Hamish foi testemunha na nota fiscal de venda em 1859? Mas, de alguma forma, ele morreu e foi enterrado em 1857.
Böylece, Ekim 1859'da genç serfleri eğitmek üzere arazisi içinde bir okul açtı.
Assim, em outubro de 1859, ele montou uma escola na fazenda para educar o servos jovens.
Darwin, bu fikrinin kanıtlarını ilk olarak 1859 yılında sundu.
Darwin apresentou pela primeira vez as provas desta ideia em 1859.
1859 ile birlikte, "kapa çeneni" insanların çenele...
Nos inícios de 1859, e era usada para calar...
Büyük büyükbabası birkaç kişiyle 1859'da gelmiş.
O bisavô dele veio com um grupo em 1859. Vê?
Odessa'da Yahudilere iki büyük kıyım yapıldı.
Houve dois grandes pogroms para expulsar os judeus de Odessa, um em 1859...
Birisi 1859'da... Ve 1871'de.
- E em 1871?
" 21 Aralık, 1859.
" 21 de Dezembro de 1859.
" 12 Aralık, 1859.
" 21 de Dezembro de 1859.
Kasaba bu evi onlar için ta 1859'da inşa etti.
- Sim, exatamente. Quero dizer, a camâra construiu esta casa para eles em 1859.
- 1859. Hadi ya?
- 1859, a sério?
27 EYLÜL 1859
"27 de Setembro de 1859"
13 KASIM 1859 AYLESBURY'NİN HAYVANLARINA NE OLDU?
"O que aconteceu ao gado em Aylesbury?"
İlçede satılık 1859 yapımı kır evi. Genişleyen aile için uygun.
"Casa à venda."
1995 değil 1859 oldu.
Isto não é 1995. É 1859.
ASTRONOM, ADLER PLANETARIUM... Carrington Vakası denilen, 1859 tarihli bir olaydır.
ASTRÓNOMA, PLANETÁRIO ADLER... é o Evento Carrington, que aconteceu em 1859.
- Carrington Event tarafından ilk olarak 1859 tarihinde keşfedildi, - Sanırım adam zamanından önce bizim bulunduğumuz yolu gerçekten katetti.
A última foi em 1859, chamada Evento Carrington e penso que foi antes de sermos tão...
- Sanki 1859 yılındaki gibi.
É como em 1859.
Evrimi 1859'dan beri biliyoruz o ise hala Nuh ve inanılmaz hayvan gemisine inanıyor.
Sabemos sobre a evolução desde 1859. Ela ainda acredita no Noé e na sua incrível arca de animais.
Albert Pike 1859 dan 1891 yıllarına kadar birleşik devletlerin güneyinde ve batısında İskoçyalı adeti hür masonluğunun kurtarıcı piskoposu ve büyük komutanıydı. 33.derece İskoçyalı adeti hür masonluğun Edenburg'da kendine ait karargahı vardır.
Voz de Aleister Crowley gravada em 1920.