1930 Çeviri Portekizce
290 parallel translation
Bu taş, Majorcanlar'ın öldüğü arsayı,... Yüce Roma'nın bulunuşunu işaret eder.
No ano da graça de 1930, no local ocupado pelos corpos de 4 maiorquinos, foi colocada esta pedra marcando a fundação da cidade de... Roma imperial.
Seni, belediye meclis üyesi Jean La Cour seni ve hepinizi uyarıyorum eğer 1930'larda ölüleri gömecek adam bulunamadığı zamanlardaki gibi.. ... yine bir "sarı humma" vakası yaşarsak içine demiryolu yapacak kasaba da olmayacak.
Mas estou a avisá-lo, e você, Jean La Cour membro do Município, e todos vocês se tivermos outro surto de febre amarela, como nos anos 30 quando os vivos não chegavam para enterrar os mortos não haverá cidade aonde levar o caminho-de-ferro.
- 1930'larda biz de böyle konuşurduk.
Muito cheio de prosápia. Falávamos dessa maneira nos anos 30, Noel!
30 yıl bir bankada memur olarak çalıştım.Fakat 1930 krizinde, işsiz kaldım.
Durante 30 anos, até à Depressão, fui funcionário bancário, depois fiquei desempregado.
- Dinle. 1930'daki patlamada...
- Durante a erupção de 1930 -
ONAYLANMA 1930
APRESENTADA EM 1930
Benim gibilerin soyu belki 1930'larda tükendi.
Se calhar, tipos como eu desapareceram com a Proibição.
Eğer bugün, 1930'da, Kongo'nun bizim 20 yıl önce gittiğimizdeki... gibi bir yer olduğunu düşünüyorsanız... yanılıryorsunuz.
- Se alguém pensa que o Congo que encontrarão hoje em 1930... - é algo como o Congo que encontramos quando fomos lá há 20 anos... - estarão enganadas.
Şu saniyeden itibaren, Danny tüm büyüsü, romantizmi ve neşesiyle yine 1930'larda olacağım.
Como neste momento, justamente agora Danny,... Estamos novamente em 1930, com todo o seu encanto e romance... toda a sua alegria...
" Heavenly kendimi temiz hissetmemi sağlar.
Em 1930, Tom Finley concorreu ao primeiro cargo estatal.
1930'ların başlarının büyük film yıldızı Blanche Hudson'ın, kızkardeşi, eski çocuk yıldız Bebek Jane Hudson tarafından...
- Acredlta-se que Blanche Hudson... - Ernie, escuta isto.
30'larında genç bir adam devrim yaptı.
Por volta de 1930, os jovens tinham a revolução.
Salzburg, Avusturya. 1930'ların son Altın Günleri'nde.
Salzburg, Áustria, nos últimos dias áureos dos anos 30
1930'da buradan demiryoluyla bu kadar iş yapılıyordu.
Aqui está, ao pormenor, o que expedíamos por aqui em 1930.
Los Angeles, 1930 doğumlu.
Nasceu em Los Angeles em 1930.
1930 sıralarında, "Depresyon Dönemi" olarak bilinir.
Chamaram-lhe "Depressão". Por volta de 1 930.
Bir kaç dakika önce, 1930 yılından bir makale okudum.
Há uns momentos, li um artigo de jornal de 1 930.
İşte. 1930'ların sonları.
Aqui. Nos finais da década de 1930.
1930'a ne derdin?
Quer experimentar 1 930?
Bir-dokuz-üç-sıfır'a ayarlayın.
Recebido o vosso 1930.
Belki de bir silah kullanmamalıyım. 1930'larda kullanılan gerçek bir cinayet silahı olan Mashie Niblick'i.
Não devia usar uma arma destas, o melhor seria uma arma dos anos 30.
1930'lu yıllarda Japonya tarihinin en çetin günlerini yaşıyordu.
Em 1930, foi quando o Japão entrou no que se chama o período mais convulsivo da sua história.
1930'ların başlarında Japon ordusu kötü bir üne sahipti. Ordu mensuplarının birçoğu, yurtseverlik adına hiç düşünmeksizin suç işleyebilecek potansiyeldeydi.
O exército japonês esteve em descrédito até ao começo dos anos 30 e depois recuperou através das chamadas Sociedades Patrióticas.
Batı etkisi 1930'larda ülkede hissedilir olmuştu. Ordu bunu hoş karşılamadı ve tasvip etmedi.
As influências ocidentais aumentavam no Japão nos anos 30, algo que desagradava aos militares e que reprovavam.
Stalin de, 1930'ların kanlı günleri sonrası düzene sokmaya çalıştığı ordusuna rahat bir nefes aldırmıştı.
Pelo seu lado, Stalin, ganhou espaço de manobra, enquanto o seu Exército se recupera das sangrentas purgas dos anos 30.
1930'lardaki tasfiye hareketleri, lider kadrosunu yok etmişti.
As purgas dos anos 30 tinham dizimado o poder de liderança.
Bu, 1930'lardaki büyük buhrandan sonra mutluluk verici bir gelişmeydi.
Isto foi muito apreciado após a Grande Depressão da década de 1930.
1930'lardaki tartışmaların aksine, uzun menzilli bombardıman uçakları kara savaşlarına nazaran daha az zayiatla, savaşı kazandırabilirdi.
Dizia-se nos anos 30, que os bombardeiros de longo alcance podiam ganhar guerras, sem batalhas no solo, que eram mais dispendiosas.
1930'ların hit melodisi :
1930 maior sintonia pop :
Sizin için olmayabilir, çünkü 1930'larda parayï sebzeye yatïrdïnïz.
Talvez näo para si, jà que investiu em vegetais, nos anos'30.
" 1930'larda, büyük Metropolis sehri bile...
"Na década de Trinta, nem a grande cidade de MetrópoIis..."
1930 1934 olmasın.
1930... - Tenta 1934. - Certo. 1934.
O ve babam 1930'larda birlikte ata binerlermiş.
Ele e o meu pai costumavam montar juntos, nos anos 30.
1930'ların radikalizmine saplanıp kalmışlar.
Atolados em radicalismo anos 30.
NIKOLAI, AFANASY'nin OĞLU 1930'lar
NIKALAI, FILHO DE AFANÁSSI. ANOS 30.
Çünkü Hollanda Ortodoksluk dışındaki görüşlere hoşgörülü idi ve Nazi hegomanyasındaki Avrupa'lı entellektüellerin 1930'larda Amerika'ya sığınması gibi o dönemin düşünürlerinin ve sanatçılarının toplandığı bir bilim ve sanat merkezi oldu.
A tolerância relativamente às posições e opiniões não ortodoxas, fez da Holanda um paraíso e refúgio para os intelectuais, fugindo ao controle e censura de outros países Europeus, como o que sucedeu com os EUA, que beneficiaram enormemente nos anos 30, do êxodo dos intelectuais, de uma Europa dominada pelos nazistas.
1930'lardan beri süren huzursuzluğun sonu- -
Começou em 1930. Antes de você nascer...
PAMELA VOORHEES 1930-1979 RUHU ŞAD OLSUN
PAMELA VOORHEES 1930-1979 EM PAZ
1 930 SONBAHARl
OUTONO DE 1930
1930'da Cumhuriyetçiler, Temsilciler meclisinde durumun etkisini hafifletmek için...
Em 1930, a Câmara dos Representantes, controlada pelos Republicanos, na tentativa de aliviar os efeitos da...
Job'un arkadaşları, iyilerin ödüllendirilmesi... kötülerin ise cezalandırılması hakkında ısrarcıydı. 1930'ların bilim adamları, ortaya dehşet bir teorem attılar Her şeyin ispatlanamayacağı ispatlanabilir. Kainata düzenimizi kabul ettirmeye çabaladık.
Dos amigos de Job e a recompensa dos bons e castigo dos maus até aos cientistas dos anos 30 a provarem que nem tudo se pode provar procurámos impor a ordem no universo.
1930.
1930.
Donovan Grant ile Ernestine Trubshaw arasındaki evliliğin belgesi. Tarih 1930.
É uma Certidão de Casamento entre Donovan Grant e Ernestine Trubshaw, datada de 1930.
Onları 1930'ların başlarında görmeye başladım.
Comecei a notá-los no princípio dos anos 30.
1930'da bir pazar günü, orada Paskalya yumurtası arayanlar vardı.
Um domingo, em 1930, houve uma caça ao Ovo de Páscoa aqui.
1930'da eski demir fabrikasında patlama.
Em 1930, a explosão da fundição.
İncilime, kilisenin tüm etkinliklerinin tarihlerini... not etmek benim için bir alışkanlık oldu. 30 Eylül 1930 gecesi, Baptist kamp alanındaki... her yıl düzenlenen yeniden doğuş... ayinlerinin başladığı gündü.
Está nos meus hábitos assentar todas as datas das actividades da Igreja na minha Bíblia, e elas mostram que a noite de 30 de Setembro de 1933 foi a primeira do Despertar anual da nossa igreja Baptista.
Her ikisi de 1930larda öldü.
Morreram ambos em 1930.
Artık gemide değiliz Bütün pozisyonlar değişti 1930'da partiye üye olan ilk bir milyon kişiden birisi olduğumu unutmuşsun.
- Sabes sempre, não é? Não estamos no barco. A situação é muito diferente.
1936'a kadar sen partiye bile katılmadın.
Um dos primeiros milhões em 1930. Só entraste em 1936.
1930'larda Alman sınırı savunma tabyalarıyla tahkim edildi.
Nos anos trinta,