25 yaşında Çeviri Portekizce
405 parallel translation
50 yaşında olmak kötü değil, 25 yaşında gibi davranmıyorsan.
Não é trágico teres 50 anos, a menos que queiras fingir ter 25.
- Tabii ki, afedersin, 25 yaşında.
- Claro. Peço-lhe desculpa. 25.
- 25 yaşında... çaylak.
- 25 anos... imigrante.
Millicent Barnes. 25 yaşında.
Millicent Barnes Idade : 25 anos.
Ve 25 yaşında falan gibisiniz. Kıyafetiniz göz kamaştırıcı.
É montada tipo encomenda de Natal.
- Haziran'da 25 yaşında olacağım.
- Vou fazer 25 anos em Junho.
40 yaşına geldiğinde bir kadın isteyeceksin. Ben 43 yaşında olacağım.25 yaşında bir kadın bulacaksın.
Aos 40, vais querer uma mulher e eu terei 43.
İnanılmaz. 25 yaşında bir genç kız gibi.
É incrível. Parece ter 25 anos.
Kesinlikle tanıyamazdım. 25 yaşında olduğunuzu sanıyordum.
Julgava-te com 25 anos. - O que aconteceu?
25 yaşında lüks bir mobilya dükkânının sahibi oldum. Sonra Laura...
Minha vida é como um vegetal monstruoso e fofo, de folhas enormes e sem frutos.
- O, 25 yaşında bir ihtiyar.
- Porquê? - Porque é um velho de 25 anos.
25 yaşında bir ihtiyar.
É um velho de 25 anos.
Sen, 25 yaşında değilsin!
Não tem 25 anos!
Çünkü benim yaşımda bir adam kaçırılacaksa kaçıran kadının 25 yaşında olmasını ister.
Um homem da minha idade é raptado por uma mulher, deseja que tenha 25 anos!
Ben doktoramı 25 yaşında verdim, üstelik dahi genç olarak görülüyordum.
Eu só consegui o doutoramento aos 25, e consideram-me um prodígio.
Tyrell'la birlikte kimliği belirlenen ceset 25 yaşında bir Kafkasa ait.
O corpo identificado com Tyrell é o de um homem de 25 anos, caucasiano.
- Kız kardeşin kaç yaşında Carl? - 25 yaşında.
- Quantos anos tem a sua irmã, Carl?
25 yaşında olduğunun farkında mısın?
Já reparaste que ela tem 20 anos?
Angelina Medera, 25 yaşında, Medellin Kolombiya'da doğmuş.
Angelina Medera, 25 anos, nasceu em Medellin, Colômbia.
Yoksa evden kaçan 25 yaşında birini ispiyonladığım için değil.
Não, porque espiei uma rapariga de 25 anos que fugiu de casa.
- 25 yaşında bir kadın!
- É uma mulher de 25 anos!
- Biliyor musun,... bu ışığın altında suratındaki bu ifadeyle 25 yaşında gibi görünüyorsun.
Sabes uma coisa? Nessa luz, com essa expressão na cara, parece que tens 25 anos.
- 25 yaşında trajik bir şekilde öldü.
- Morreu tragicamente aos 25 anos.
Adı Axel Walker, 25 yaşında.
O nome dele é Axel Walker, 25 anos.
Gömüleceği yeri aramaya başladığında 25 yaşındaymış.
Tinha 25 anos quando começou a escolher o lugar onde seria enterrado.
25 yaşında doktora yapmış.
Ph.D aos 25 anos.
25 yaşında ve gitti banyoda kayarak öldü.
Vinte e cinco anos.... e escorrega na banheira. Não escorregou.
İki dakika sonra gerçekten 25 yaşında olacağım.
Mais dois minutos e terei vinte e cinco anos.
25 yaşında biri lazımdı.
Precisava de alguém com 25 anos.
- Sam... 25 yaşında.
- Sam... Tem 25 anos.
25 yaşında bir erkek.
Um homem de 25 anos.
İsmi Simon bir tüccarın oğlu, 25 yaşında doğuştan sağır ve dilsiz.
Este é o Simão... filho de um mercador, com 25 anos. Nasceu surdo e mudo.
Ben 25 yaşında zengin oldum.
Fiquei rico aos 25 anos.
- 25 yaşında. Yazar olacakmış. Adı da Fay Sexton.
Uma nova escritora com o nome sexy de Fay Sexton.
Doğru. 25 yaşındaki bir kızın kollarında ölmenin tıbbi tanımı.
É o termo médico para quem morre nos braços duma jovem de 25 anos.
En fazla 24, 25 yaşında.
24 anos, 25 no máximo.
25 yıl sonra neredeyse 50 yaşında olacağım.
Daqui a 25 anos, terei quase 50.
Kaç yaşında evlenmeye hazır hale geleceksin? 25? ... 26?
Quando irás assumir a responsabilidade do casamento?
25 yaşında, bekar.
Tem obsessão em achar que as coisas melhoram com Coca.
Peltzer. Bak, 23 yaşında 2. başkan yardımcısıyım. 25'ime gelmeden, Bay Corben'nin işini alırım.
Sou vice-presidente aos 23 anos e aos 25 vou ter o lugar do Corben.
Bu herifi yatırıyorum, 25 yaşında.
Tinha 25 anos.
Yirmi beş yaşında bir milyonerin nasıl olup da on sekiz yaşında bir kızı olduğunu merak ediyor olabilirsin?
Talvez se questione como um milionário de 25 anos já tem uma filha de 18.
Yirmi beş yaşında değilim.
Não tenho 25 anos.
25 yaş civarında, acayiplikler çocukça geliyor.
Por volta dos 25 anos, o "estranho" torna-se "imaturo".
Gray ce 25 yaşında. 1, 85 boyunda, uzun kahv erengi saçlı. Sol kolunda bir dövme var.
Ele tem uma tatuagem no braço esquerdo.
Yaşı, 25-30 civarında olarak tahmin edilmiş.
Pensam que tinha entre os 25 e os 30 anos.
O kaç yaşında, Bill? 25? 26?
- Que idade tem ela, Bill?
Yirmi beş yaşında ve nişanlıyım.
Tenho 25 anos, estou noiva...
Sen yirmi beş yaşında değilsin ki.
Mas não tens 25 anos.
Otuz dokuz yaşında, 25 yılı hapishanelerimizde geçmiş.
Tem39anos, 25dos quaispassoupreso.
Evet. Yerime 25 yaşında birini bulmuş.
Mas não tem que ser um pesadelo se todos nós tivermos maturidade para isso.