2 dakika Çeviri Portekizce
1,441 parallel translation
Tamam, 2 dakika 30 saniyeniz var, Dağcı.
Tens 2 minutos e 30 segundos, Mountaineer.
2 dakika 17 saniye.
2 minutos e 17.
Raider'ın uçuşu 2 dakika önce düzeldi.
O Raider retomou o padrão de voo há dois minutos.
Provaya 2 dakika kaldı.
Estamos a chegar à sala de ensaios.
2 dakika içinde 7 ölümcül günahtan dördünü işledik.
Quatro dos sete pecados mortais em dois minutos.
- 2 dakika içinde hazırlanacak.
- Mais dois minutos
Oyunun bitmesine 2 dakika kala, işte bu gerçek bir maça döndü.
Com apenas 2 minutos de tempo para jogar, isto tornou-se num jogo.
- Sam in çantasına gittin, anahtarlarını aldın, arabaya binip yola koyuldun. 2 dakika sonra bir enkaz vardı.
Botou a mão no bolso de Sam, pegou as chaves, manobrou lá fora, dois minutos mais tarde está de volta, como é isto?
2 dakika sonra oradayım.
Demoro dois minutos.
Yayına 2 dakika!
- Dois minutos para entrar no ar.
Yayına 2 dakika arkadaşlar.
Dois minutos para entrar no ar, malta.
Pekâla, 2 dakika.
Pronto. Tens dois minutos.
Sana "2 dakika" demiştim!
Disse dois minutos.
Castle ve adamları 2 dakika içinde orada olacak.
O Castle e seus homens estarão lá em dois minutos.
2 dakika önce radar menziline sıçradı.
Saltou para o alcance do Dradis há cerca de dois minutos.
- 2 dakika daha.
- Dois minutos.
Efendim, uçuş kayıtlarına göre Dr. Cottle acil bir tıbbi müdahale... -... için bir Raptor'la 2 dakika önce gemiden ayrılmış.
Coronel, o registo de voo dá conta dum Raptor que partiu há dois minutos com o Dr. Cottle numa emergência médica.
2 dakika.
Dois minutos.
Tahmini karşılaşma süresi 2 dakika.
Tempo previsto de intercepção : dois minutos.
Şey, telefon kayıtları bende var, hım... görüşme yaklaşık... 2 dakika!
Tenho aqui os registos telefónicos. A chamada durou dois minutos? !
Herzaman... otobandan 2 ya da 3 dakika sürüş zamanı uzaklıkta.
Sempre... a um ou dois minutos da autoestrada.
2 kilometre ilerde. 15 dakika.
- Sigam-no durante 2 km. 15 minutos.
Evet. Sorun olan şu ritimlerim çok iyi ki beni iyi perküsyoncu yapan da bu. Endişelendiğim, 2 saat 45 dakika daha uykuya geçemeyeceğim.
O meu problema, é que... tenho um relógio interior muito afinado, que é a razão para eu ser naturalmente tão bom percussionista, e receio não conseguir adormecer... nas próximas duas horas e 45 minutos.
- 2 saat, 9 dakika.
Duas horas e nove minutos.
Boğulması 2-3 dakika zaman alırdı.
Demorou cerca de 2 a 3 minutos a afogar-se.
Bir dakika. Star Island 702 Numara.
7-0-2, Star Island.
Gadolinyuma alerjisi varsa iki dakika içinde ölmüş olacak.
Reação alérgica ao gadolínio. Morre em 2 minutos.
Nazik bir hatırlatma Kal-El ve Van-El tam olarak iki saat on iki dakika sonra Jor-El'in laboratuarında bekleniyorlar.
Apenas um lembrete : Kal-El e Van-El são aguardados no laboratório... de Jor-El em exatamente 2 horas e 12 minutos.
Sen de ne çizdiğimi iki dakika içinde tahmin edeceksin.
Tens que adivinhar o que estou a desenhar em 2 minutos.
Zaten dinlendiniz yeterince. Eğer iki dakika içinde buradan çıkmazsanız, İkinizi de rapor edeceğim.
Se não estiveram lá em 2 minutos, denuncio-vos aos dois.
Aslına bakarsan... 2 ya da 3 dakika içinde sağlık görevlilerini çağırmış olacağım.
De facto... vou chamar os paramédicos dentro de 2 a 3 minutos.
2 : 00'de. Beş dakika önce söyledim ya.
Às 14 : 00, acabei de te dizer à 5 minutos
İki dakika, 47 saniye.
2 minutos, 47 segundos.
- Mermiler 2 dakika içinde erir.
Um momento!
İnan bana, cehennemde iki dakika bir ömür gibidir.
Acredite em mim, 2 minutos no inferno são uma eternidade.
Bir dakika bekleyin. Saat 2 yönünde hemşire kızlar var.
Esperem um pouco, atenção colegas, enfermeira Debs à direita.
Lanet olsun. 2 dakika içinde çıkıyorsunuz.
Vamos pró ar em 2 minutos.
Ama 2 senedir ailemi görmüyorum ve uçağım 15 dakika sonra kalkıyor.
A sério! Mas eu não vejo a minha família há 2 anos e meu voo sai em 15 minutos.
2 dakika.
São só dois minutos...
Bir sonraki otobüsün gelmesine 2 saat 47 dakika ve üç hayır, iki, bir saniye var.
Bem, o último autocarro é só daqui a 2 horas... 47 minutos e 3... Não, 2, 1. 1 segundo.
İlk yarının bitmesine 2 : 11 dakika kaldı.
2 : 11 que faltam na 1ª metade.
Üçüncü çeyrekte 8 : 38 dakika kaldı ve Crewe ikinci yarıda şu ana kadar çok uğraştı.
8 : 38 que falta do 3º período, e Crewe tem lutado até agora na 2ª metade.
Geleli iki dakika oldu ve sayın Majesteleri ile ilgilenmem gerek.
Dá-me 2 minutos, para eu tratar ali de Sua Majestade.
Bir dakika, mesaim iki saat önce bitmişti.
Eu devia ter acabado o turno há 2 horas atrás.
Tam iki dakika sonra, siz ön taraftan gireceksiniz.
Exactamente 2 minutos depois vocês entram pela porta da frente Aqui.
İki dakika.
- 2 minutos.
İki dakika.
2 minutos.
2 dakika daha kalsaydık, ölebilirdik.
Mais dois minutos e poderíamos estar mortos.
Bir dakika. Ağaçların orada, saat 2 yönünde.
Espere, na orla da floresta...
Dürbünden 5 dakika boyunca 2 Centurion'u izledim.
Vi dois Centurions através dos binóculos, continuamente, durante cinco minutos.
Adamı öldürmesi en azından 2 yada üç uzun dakika almıştır.
Demorou pelo menos 2 ou 3 minutos para o matarem.