English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ 3 ] / 3h

3h Çeviri Portekizce

263 parallel translation
Sanırım sabah 3'te bir tren var.
Acho que há um comboio às 3h da manhã em Lamotte-Beuvron.
Üçte Redfern'in ofisinde olmalıyım.
Tenho que lá estar às 3h.
Saat üçten beri bekliyor.
Está cá desde as 3h.
-... gözetmenlik yapabilir misiniz?
- às quintas, das 3h às 4h30?
Bunun için 3H güvenlik iznine ihtiyacın var.
Precisas de uma autorização de segurança 3H.
Evet, yaşlı Bn. William Pitt sabah 3'te kalkıp burnuyla domalan mantarı ararmış.
Sim, e Mrs. William Pitt, a Velha, levantava-se às 3h e ia cavar trufas com a ponta do nariz.
Seninle erken bir saatte, mesela 3 gibi buluşabilir miyiz?
- Posso encontrar-te em algum sítio, por volta das 3h?
- Sabah 3'te.
- Às 3h da manhã.
Zannımca geçen gece 3 gibi yaptığın ziyaret ettiğin kişiyi öğrenirler.
Lmagina que descobrem que estás de visita, como às 3h no outro dia.
Sabahın üçünde babanı aradım, turneleri bırakmaya karar verdiğimi söyledim. Evde senin ve babanın yanında kalacaktım, gerçek bir aile olacaktık.
Às 3h da manhã, liguei para o pai e disse-lhe que ia parar de fazer tournées para ficar em casa com ele e contigo, como uma família.
Halberstadt'da kalamadım. Hep sabah saat üçteydi. Ne demek istediğimi anlıyor musun?
Não podia ficar em Halbestadt, lá são sempre 3h da manhã, percebes?
Bazen sabah üçe kadar çalışıyorum.
Trabalho às vezes até às 3h.
Ünlü Lake Shore Katili Charles Lee Ray... bu sabah saat 3 civarlarında Wabash Avenue'de vurularak öldürüldü.
Charles Lee Ray, o famoso Estrangulador de Lake Shore... foi baleado e morto logo antes das 3h da manhã na Avenida Wabash.
Her zamanki gibi 3'e kadar açığız.
- Fechamos sempre às 3h
Anlarsın ya... Bazı umutsuz, aptalca şeyler yaptım... gecenin üçünde buraya gelmek gibi.
Sabe... já fiz coisas desesperadas e tolas... até às 3h da manhã.
Beni 3 : 00dan sonra arayabilirsin.
Podes ligar-me depois das 3h.
Başka birini sizin için bugün saat üçte ayarlayabilirim.
Pode embarcar no próximo ás 3h desta tarde.
- Saat sabahın 3'ü Chris.
- São 3h da madrugada, Chris.
Veya, bir saniye bekle zaman farkı ile... New York'ta 6 saat yaşayabilirim, ama 3 saatte Paris'te ölebilirim.
Ou então... com a mudança de horas... posso estar vivo às 6h em N. Iorque e estar morto às 3h em Paris.
Kaseti yarın üçte beliyorum.
Espero por essa fita, amanhã, às 3h.
Üniformayı da ekleyince, sabahın üçünde, birini bir başkasıyla karıştırmanın nasıl mümkün olabileceğini bayağı iyi açıklıyor.
Mais o uniforme, e isso explica como se pode confundir uma pessoa por outra às 3h.
- 3 saat oldu.
- Há 3H.
Arayabilirsen tabii çünkü 3 saatlik pilin yalnızca yirmi dakika dayanır.
Se conseguirmos voltar a telefonar dado que a bateria de 3h que nos vendem dura 20 minutos!
Bilsem de, Afganlılar'la 3 saat boyunca konuşmam!
E se soubesse, não ia falar com aqueles idiotas 3h!
Babamla 3 saat konuşmuyorum!
Nem ao meu pai telefono 3h.
Daire 3H.
Apartamento 3H.
Saat üçte aç olacağımızı sanmıyorum.
Não sei se, às 3h, teremos fome.
Saat 3 : 00'te, bizi egzersiz avlusuna götürecekler.
Às 3h vão pôr-nos no pátio de exercício!
Saat sabahın 3'ü.
São 3h da manhã.
3'te alıyorum, değil mi?
Venho buscá-lo às 3h, não é?
Beni hayatından çıkaran 4'te gideceğimi bildiği için Noel sofrasını saat 3'te terk eden, o.
Foi ele que me cortou da sua vida. Foi ele que abandonou o Natal em família às 3h quando sabia que eu chegava às 4h.
Saat sabahın 3'ü!
São 3h da manhã!
Bugün Salı ve saat 3 : 00.
Além de serem 3h de terça-feira.
Bütün gün çalışıyorum, sen de öyle. 3'te boş bir eve geliyor.
Ele chega às 3h a uma casa vazia. Eu preocupo-me com ele.
Saat üçü geçiyor.
Já passa das 3h.
- Sabahın 3'ünde bam! Uyandım.
São 3h da manhã, e não consigo pregar olho.
Amiri ona kaş çatar, ben sabahın 3'ünde aranırım.
O supervisor olha-a de lado, e eu recebo um telefonema às 3h da manhã.
Üzgünüm, kırıcı olmak istememiştim.
Desculpe, não queria ser rude. O horário de atendimento é das 2 às 3h.
Cuma öğleden sonra, saat 15 : 17.
Sexta-feira, 3h 17 da tarde.
Saat 3'te bu parkta olmamızı ve gelene kadar beklememizi söyledi.
- Ele virá. Ele disse-nos para estacionarmos aqui às 3h e esperarmos até ele aparecer.
Saat sabahın üçünde, şu andan sekiz saat sonra kamyonu soyacağız.
Às 3h da manhã, daqui a cerca de 8 horas, vamos interceptar esse camião.
- Gecenin üçü de olsa, dondurma da istesen önemli değil. Orada olacağım.
Nem que sejam 3h da manhã e queiras gelado.
Cumartesi saat 15.00'de.
Sábado, às 3h.
Sabahın 3'üne kadar terminalde oturamazsın.
Não podes ficar no terminal até às 3h.
Aslına bakarsan önemli bir konuda konuşacaktım onunla. Bir iki kere onu aradım ama gece 3'e kadar cevap alamadım.
Na realidade, eu tinha de falar com ela sobre algo muito importante e liguei-lhe uma ou duas vezes, e ela só atendeu às 3h da manhã.
3 : 00 yapalım.?
Talvez às 3h.
Üçe kadar dersim var. Beşe kadar çocuklara özel matematik dersi veriyorum.
Aulas até 3h... aulas particulares de matemática até 5h... e venho para o parque.
Marge saat sabahın 3'ü.
Marge, são 3h.
Anlaştık, 3'te.
No sábado, às 3h.
Ben uyanığım. İnsan ne kadar güçlü olursa olsun mutlaka uyur. - Benim uykum yok.
Senhor, este período entre as 3h e 5h da manhã... é feito para ser gasto no sono.
3 ile 5 arası en zayıf andır.
E entre as 3h e as 5h sao as mais vulneráveis.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]