975 Çeviri Portekizce
41 parallel translation
2 975 000 kişi istasyon meydanında Benzino Napaloni'yi bekliyor.
2.975.000 de cidadãos agrupados em frente à estação aguardam Benzino Napaloni.
Hayır. 975 Glenwood, Jackson Heights, daire 3A'ya gönderin.
Não. Mande-o para o no 975 de Glenwood, Jackson Heights, Apartamento 3A.
25 KASIM 1975 PHILADELPHIA
25 DE NOVEMBRO, 1 975 FILADÉLFIA
- 975 metre.
- 3200 pés.
- 975 metre derindesin.
A tua profundidade é de 3200 pés.
1975'te Tayland Piyangosu'nu kazandı.
Em 1 975, ganhou a lotaria do Estado.
9.975 warp hızını uzun süre sürdürebilir.
Cruzeiro sustentável no factor de velocidade warp 9.97 5.
Bir 1 975 Fairmont'um var.
Tenho um Fairmont de 1975.
15 güverte. Bilgisayarlar, bio-sinirsel devreler ile çoğalttılar. Azami hızı warp 9.97 5.
15 Decks, computador integrado com circuitos bioneurais, velocidade de Warp 9.975.
Warp 9.975
Warp 9.975.
1 975.
1975.
Bölge 575, eyalet 975.
Regionais 575... - Quem vos contratou?
Kim tuttu seni?
-... Estaduais 975.
Bana borcun 975.
deves-me 975.
İlk tutuklama 1975'te Graceland kapılarına saldırıp yakalandığında.
- Primeira detenção em 1 975 por atacar os portões de Graceland.
İnsan dokusunu temsil eden jelatin bloğu üzerinde yaptığım saplanma derinliği testine göre atış 890 metreden yapılmış.
Com base nos testes de penetração, usei um bloco de gelatina para simular o tecido humano. O atirador estava a 975 metros. - Estás a gozar?
Manson ailesi mensubu "Cırtlak" Fromme 1975 yılında başkan Gerald Ford'a... suikast girişiminden dolayı hapse atıldı.
Squeaky Fromme, membro da Familia Manson, foi condenada em 1 975 por tentativa de assassinato do Presidente Gerald Ford.
Del Mar boşanması 6 kasım 1 975'te karara bağlanmıştır.
Divórcio de Del Mar concedido, ao sexto dia de Novembro de 1975.
Sıcaklık 975 derece.
Estamos a 975 graus.
Satış fiyatı $ 1,349.99, bu yüzden, sen yuvarladığına göre, $ 1,350 dolar diyorum, Bob.
O preço de revenda é 974,99 € por isso, arredondando, digo 975 €.
- Barney $ 1,350 diyor.
- 975 € para o Barney
- Peki $ 1,350 mıymış?
- Então, era 975 €?
İki tane 975 gramlık plastik patlayıcı paketi bir panzeri etkisiz hâle getirmeye yeter.
Duas cargas de 975 gramas de plastic-W : o suficiente para destroçar um panzer.
975 metrekare.
297 metros quadrados.
13 temmuz 1975 te burada ne oldu biliyormusun?
Sabe o que aconteceu aqui em 1 3 de julho de 1 975?
1975, Daha 2 yaşındaydım. Ee?
- Em 1 975, eu tinha dois anos.
Katran ruhu, Karbondioksit... yüksek düzeyde metan, stiren, 545 00 : 32 : 07,572 - - 00 : 32 : 12,975 kloroform, kükürt, formol, klor, polikarbonat varlığı. Tanrım.
Creosoto, CO2... altíssimos níveis de metano, estireno, clorofórmio, enxofre, formaldeído, cloro, presença de PC.
975 var mı? 925?
Alguém paga 975?
665 galon toplamda 9.975.000 dolar eder.
665 galões, são 9.975.000.
665 galon toplamda 9.975.000 dolar eder.
2530 litros dá 9.975.000 dólares.
Sende bulunan dizide Jake'in dizisinden farklı 3 sayı daha var. - 9, 7, 5.
A sua sequência tem 3 dígitos a mais que a do Jake. 975.
Will Davies, lütfen rezervasyonunuzu onaylatmak için gişeye geliniz. Pekâlâ.
Will Davies, venha ao balcão confirmar o seu lugar, no voo 975...
Teller haklıydı.
"Alerta... Caso 975-Andrew."
Şuna bir bak. Kaybolan çocuğun dosya numarası : 975.
Olhe isto, é o número do caso do rapaz desaparecido, 975.
Ama yine de birilerinin kuzeni tutturuyor.
927.361 ) } Mais ainda... 975.35 ) } Reparaste quantos têm primos que lhes tenha saído a lotaria?
- Geriye 975 bin kaldı.
- Faltam 975 000.
Hâlâ 975 bin eksiğimiz var.
Mas, ainda faltam 975 mil.
Ve, biliyor musun, sana bunu bile söylememem lazım çünkü o söylemeyecekti, fakat eğer birbirimiz için neler yaptığımızın 975 kanıtını istiyorsan, Rachel'a bir bak, çünkü o Katrina'ya bir iş buldu.
Não te devia dizer isto porque ela não ia dizer, mas se precisas de mais provas do que fazemos uns pelos outros, vê a Rachel, porque ela deu trabalho à Katrina.
Üç yıl önce Sacramento'daki Bankers Trust'tan 975.000 dolar çaldığı için aranıyor.
Procurado por desviar 975 mil dólares do Bankers Trust, em Sacramento, há três anos.
975.
O Teller estava certo.