Aletler Çeviri Portekizce
850 parallel translation
Gemiye adam gönder. - Çapa zincirleri ve aletler için.
Mande pedir ao navio correntes e ferramentas.
Mekanik aletler ve müzik aletleri koleksiyoncusu biri olarak bu, kariyerimin doruk noktasıdır.
É o culminar da minha carreira de coleccionador de objectos musicais.
Ama az önce sen de dedin. Çok dikkatli hareket etmek gerekecek, belki bazı özel aletler kullanılacak.
Tu mesmo o disseste, é necessário pensar, talvez algum equipamento especial.
Elinde altını eritebilecek aletler olan birini düşünürsek.
Se Alguém pudesse derreter o ouro...
Bizim gemideki ve o gemideki aletler varken bir deneyebiliriz.
Mas com o equipamento que temos a bordo, e mais o que está no navio, não perdemos nada em tentar.
Aletler!
Os instrumentos!
O aletler bize gerekiyor.
Precisamos desses instrumentos.
Bu aletler en iyilerinden.
Os instrumentos são os melhores.
İşte bandajlar, burada, ve aletler, kullanmak gerekebilir.
Aqui estão as ligaduras. E os instrumentos, se precisar de os utilizar.
- Biz aletler, aynalar, yansıtıcılar kullanırız.
- Usamos aparelhos, espelhos, projecções.
İşi yapan aletler ve ağızdır.
São sempre os truques e a boca que fazem todo o trabalho.
Bana cevap ver! - Teneke kutular, bozuk aletler.
- Latas, ferramentas partidas.
Eğer öyleyse, ben de yanıma bazı aletler alayım.
Se vai, devo levar também trabalho comigo?
İlkel insanlar gibi yaşıyor, ilkel aletler kullanıyorduk.
Vivíamos como homens primitivos, usando ferramentas primitivas.
Nefes almak için kullanılan aletler dev deniz kabuklarından imal edilmişti.
O aparelho de respiração tinha sido fabricado com conchas gigantes.
- Aletler!
- E a ventosa?
Aletler bölmenin içinde.
As ferramentas seguem no capacete.
Galyalılar'ın metallerini işlemek için nasıl aletler kullandığını öğreneyim.
Estou curioso de ver com que ferramentas eles trabalham o metal.
Ayrıca Erken Hasat olan Buğdayı eker, aletler ile tarlayı sürebiliriz.
E plantamos bolinhas de farinha e as maravilhosas Thompson com uma furadora.
Efendim, aletler tepki vermiyor.
Os instrumentos não respondem.
Bu aletler o zamandan kalma.
Estes instrumentos datam da época indicada.
Aletler çalışabilir bir düzeye gelmeye başladılar artık, iyon fırtınası da etkisini kaybediyor.
Os instrumentos começam a funcionar, à medida que a tempestade de iões dispersa.
Aletler çalışmıyorsa bu ayrı bir konu.
Só se os instrumentos não funcionam.
Tüm aletler rotada gösteriyor.
Os instrumentos mostram a rota.
Bu seviyede kesici aletler ve kuvars ok başları ve etobur gorillerin fosilleşmiş kemiklerini buldum.
Foi neste nível... que descobri objectos cortantes e pontas de seta de quartzo e ossos fossilizados de gorilas carnívoros.
10 fıçı çivi, 20 varil katran ve bütün bu aletler.
dez quilos de pregos, 20 barris of tar, e todas estas ferramentas.
Tüm aletler ayar dışında.
Instrumentos dessintonizados.
Aletler normale dönüyor.
Os instrumentos estão a voltar ao normal.
Anlamadığımız aletler taşıyorlar.
Trazem instrumentos que não conhecemos.
Üstümüzde acı veren aletler var.
Sim, Capitão. Temos aparelhos que transmitem dor presos a nós.
Aletler efendim.
Instrumentos, senhor.
100 dolarla kuyu kazar ve yeni aletler alırsın.
Com 100 dólares podias cavar um poço novo. Compravas muita comida.
Fotoğraf basmak için karanlık oda ve onları küçültmeye yarayan aletler.
Uma sala escura para máquinas, para revelar fotos e todos os tipos de máquinas para as reduzir.
İşe yaramaz aletler.
Merda de equipamento.
Ödemek istiyorsan bana tohum ver, yeni aletler ver, at ver, ölmüş oğlumu dirilt, ya da şu iğrenç savaşı durdur!
Queres pagar? Então dá-me sementes, dá-me ferramentas... ou um cavalo. Faz regressar o meu filho do mundo dos mortos, ou acaba com esta guerra nojenta.
Peki muhafızlar biyolojik aletler taşıyorlar mı?
Estes soldados acarretam algum risco biológico com eles?
Bu aletler çok hoşuma gidiyor.
Estas coisas fascinam-me. Há uma coisa nova, agora...
- İlkel aletler sergisini.
- Um teste totalmente primitivo!
Ama silahlarla değil, makineler ve yasaklanmış olan şeytani şeylerle değil... Dünya'yı, aletler yok etti.
Mas não por armas, não por máquinas, não pelas coisas perversas e proibidas, as ferramentas que destruíram o mundo.
Bu aletler temiz çevre konusunda en son model aletlerdir.
- Isto é a cave, e este equipamento é o último grito na limpeza do ambiente.
1 0 fıçı çivi, 20 varil katran ve bütün bu aletler.
Dez kg de pregos, 20 barris de petróleo, e estas ferramentas todas.
Kaptan Von schoenvorts, ama eğer kaçmak için bazı aletler.. bulmak istersek ne olacak?
Mas e se acharmos algum meio para escapar daqui?
Gözleri ışığa tepki veriyor, aletler söylüyor.
Os olhos reagem a luz ; isso foi detectado.
Dikiş makineleri, otomobil parçaları saç fırçaları ve elektronik aletler sattım.
Vendi máquinas de costura, peças para automóveis, secadores de cabelo e equipamentos electrónicos.
Tohum, aletler, arabalar, katırlar, atlar, yem.
Grão, ferramenta, vagões, mulas, cavalos, comida.
O zaman tüm bu aletler ne için?
- Então para que serve isto tudo?
Hayır David, aletler aşırısı ısınmanın eşiğine geldi.
Não, o equipamento atingiu o limite de aquecimento.
Bunun gibi aletler, Galler'deki kömür madenlerinde kullanıldı.
Dispositivos para respiração, como as das minas de Gales.
- Bütün bu aletler onundu demek.
- Então, este equipamento era dele.
Bazı aletler bozuldu.
Havia equipamento avariado.
- Bu aletler süper.
- Fantástico.