English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ A ] / Area

Area Çeviri Portekizce

12,586 parallel translation
St. Augustine, Florida. Bu akşam erken saatlerde şehrin batısındaki ücra bir ormanlık alanda iki ceset bulundu.
Augustine, Florida, 2 corpos foram encontrados esta manhã numa área florestal remota a oeste da cidade.
O bölgede çok rakun varmış.
Aparentemente há muitos guaxinins na área.
Garcia bölgede yakınlarda satılan akvaryum ve egzotik balıkları tarıyor.
Garcia está a localizar recentes vendas de aquários - e peixes exóticos na área.
İlgi alanı nörobilim olabilir ve bölgeden olduğunu iddia etmiş.
O interesse dele deve ser a neurociência, - e ele afirma que era da área.
Garcia Kuzey Florida'da adı Richard ya da Robert olan tüm tıp öğrencilerini buldu, gerçekten uzun bir liste olduğunu söyleyebilirim.
A Garcia fez uma lista de todos os estudantes de medicina na área norte da Florida com o primeiro nome de Richard ou Robert, e devo dizer-vos, é uma lista é longa.
O baz istasyonundan bir ka kilometre uzakta her hangi bir yerde olabilir.
Pode estar em qualquer lugar na área da torre.
Tek sorun, kuruyana kadar hava geçirmez olmaması... bir saati bulur.
O problema é que não vai isolar a área até estar seco, vai demorar pelo menos uma hora.
Pekala çabuk, alanı doğum için steril etmeliyiz.
Depressa, temos de esterilizar a área para um parto.
- Hangi bölüm?
Em que área?
Alanı ne?
Qual é a área dele?
Luis Cordova Costa'nın tanımına uyan bir adam son birkaç aydır San Juan bölgesindeki birkaç otelde görünmüş.
Um homem parecido com o Luis Cordova Costa foi visto em vários hotéis resort na área de San Juan nos últimos meses.
Bu yüzden eğer beynimin hangi kısmının sinesteziyi sinestezi ettiğini bulursam...
Por isso... Se conseguir encontrar a área do meu cérebro que me possa tornar um sinestésico, posso usar esta t-shirt que encontramos no apartamento do Lawrence Drake para encontrá-lo.
Ancak alanı daraltmayı başardım ve yüz taraması yaptım.
No entanto, consegui limitar o local da ligação e fiz um reconhecimento facial na área.
Üç araba 10 dakika önce Bravoz arazisinden çıktı. Senden tarafa geliyorlar.
- Três carros saíram da área dos Bravos há 10 minutos na sua direcção.
Kimseye ait olmayan bir yerde neden bir ev alsın ki?
Porque ele tem uma casa numa área sem dono?
İşte burada, federal toprak olarak kabul edilen şu bölgede.
Estão nesta área, considerada terra federal.
Burası temiz!
Tudo livre, nesta área!
Ortak eyalet bölgesindeki garip olayları belirlemeye karar verdim, hapın izini sürmek için işe yarayabilir dedim.
Decidi mapear as ocorrências estranhas na área tri-estadual, é uma forma de rastrear a droga, certo?
Gri Bölge.
Área Cinzenta.
Yenmesi bunu zorlaştırdı ancak D.C. bölgesinde 379 kadına kadar daraltabildim.
A predação tornou difícil, mas consegui filtrar para apenas 379 mulheres na área de Washington DC.
D.C. bölgesinde Klarissa Mott için çıkarılmış bir kayıp ilanı veya kurbanımızın bilinen bir akrabasını bulamadım.
Nenhum registo na base dos desaparecidos de Klarissa Mott na zona metropolitana e sem família na área da capital.
Dr. Edison lütfen sol dirsek kemiğindeki keskin yara izini tekrar inceleyin.
Dr. Edison, por favor examine de novo a área em volta do trauma cortante na ulna esquerda.
Araştırılan her bölgeden gelen raporlar elimize ulaşmakta.
Estão chegando os relatóriosNde cada área inspecionada.
Fakat hayli becerikli iki adet A sınıfı kahraman soruşturma amaçlı bölgeye gönderildi.
Mas em relação à Cidade Z... temos dois heróis de Classe A muitoNcapazes examinando a área agora.
Bu yüzden bu soruşturmaya atandık tahminimce.
Por isso fomos encarregadosNde inspecionar essa área.
Etraftaki tüm kahramanlara acil yardım çağrısı yapın!
Alerte todos na área.
Devam edeceğim galiba. Nerede yaşıyorlarmış bulmam gerek.
Melhor eu ir atacarNa área residencial.
"Ölümden kurtulduk..." "... fakat karşılaştığımız canavar ortadan kayboldu... " "... ve hâlen bölgede dolaşıyor olması muhtemel. "
Conseguimos sair com vida, Nmas o monstro sumiu... e provavelmente seNestabeleceu na área deserta.
"Ek olarak, bu canavara göre..." "... bölgede güçlü canavarların olduğuna dair söylentiler var. "
De acordo com o monstroNjá mencionado... existe um rumor de queNum monstro more na área.
Orasının hem insanlar hem de canavarlar için korkunç bir yer hâline geldiğini duydum.
A área está sendo temidaNpor humanos e monstros agora.
Mekik S257, burası yasak bir bölgedir.
Nave S257, esta é uma área restrita.
Öğrencilerin olduğu yerlere yerleştirdik ama fakülte binasına henüz koyamadık.
Acabamos de instalar câmaras na área dos estudantes, mas, ainda não terminamos.
Camları süpürüp bölgeyi temizleyelim.
Vamos tirar os vidros. - Para libertamos a área.
Birlikte çalışarak okyanusun geniş bir alanını kaplayabilirler.
Trabalhando em conjunto, eles conseguem cobrir uma vasta área do oceano.
Bu iş için biçilmiş kaftansınız değil mi?
São todos da mesma área, não são?
Polis Manitowoc ile Green Bay arasındaki bölgede havadan arama çalışmalarına devam ediyor.
Neste momento, a polícia está a conduzir uma busca aérea da área entre Manitowoc e Green Bay.
Steven Avery ile tekrar konuştunuz mu?
DE BOMBEIROS DE MISHICOT ÁREA DE AMBULÂNCIAS Continua a falar com o Steven Avery?
Meslektaşım Steve Glynn arabayla bölgeyi dolaşarak onu bulmaya çalıştı.
O meu colega, Steve Glynn, estava de carro na área para o tentar encontrar.
Yaşam alanları içinde her yerde olabilirlerdi bu da Kocaeli büyüklüğünde bir alan.
Podiam estar em qualquer sítio no raio da sua área, do tamanho de 300 campos de futebol.
Hükümet kökten bir çözüm sundu kaplanlara yol vermek adına, köylülere taşınmaları için para verdi.
O governo criou uma solução radical, indemnizar os moradores a desocupar a área, para dar espaço aos Tigres.
Harpia kartalının menzili boyunca, Orta ve Güney Amerika'nın üzerinde her yıl İsviçre büyüklüğünde bir ormanlık alan yok ediliyor.
Ao longo do território da Harpia, pela América Central e do Sul, uma área de floresta do tamanho da Suíça é devastada todos os anos.
Bugün buraya son on yıldır ritüel olarak çok sayıda aslan öldürülen bir bölgedeki bir Masai düğününe katılmak için geldik.
Viemos participar de um casamento Massai numa área de grande incidência de morte ritual de Leões na última década.
Vahşi köpekler önceki sayılarının % 90'unu kaybetmiş haldeler ve şu an tüm Afrika'da sadece 6000 adet kaldılar.
Os Cães Selvagens perderam mas de 90 % da sua antiga área, hoje existem apenas 6 mil em toda a África.
Burası çok geniş bir alan ve onları aramak samanlıkta iğne aramak gibi ve daha da kötüsü, köpekler cidden çok hızlı hareket ediyorlar.
É uma área imensa, procurar animais é como procurar uma agulha no palheiro, para piorar os Cães movem-se em alta velocidade.
Sürüdeki bir köpeği aldığımızda, diğerleri civarda bekliyor.
Assim que um membro cai sedado os demais continuam na área.
İleride çalışacakları alan önemsiz.. ... öğretmen, bankacı, ya da her neyse ama doğayı düşünen insanlar olacaklar.
Independentemente da área que vão seguir, podem ser professores, banqueiros, etc., mas eles vão ter consciência ambiental.
O halde, en son görüntü aldığımız bölgeye gideceğiz bu da demek oluyor ki, geçen gece her iki balina da gemi rotasına doğru gitmiş, tam ortasına...
Vamos cruzar a área onde as avistamos, parece que as duas baleias entraram na noite passada na rota dos navios, bem naquela zona...
Hatta ayın 5'inde ve sonrasında, aramalar Averylerin arazisine daraltılmışken polis sizin ve aramalara katılan diğer birkaç kişinin kontrol noktalarından geçmesine izin verdi. Onları arama için o bölgeye götürüyordunuz, değil mi?
E no dia 5, e daí para a frente, quando a busca se focou nos Avery, a polícia mostrou-lhe pontos a ter em consideração, com outros voluntários, sendo o senhor a liderar o grupo nas buscas dessa área?
- Resmî görevliler dışındakilerin girmesinin yasak olduğu Averylere ait araziye, değil mi?
- A área junto à propriedade dos Avery que vedaram ao público em geral, certo?
- İlçe genelindeki ana yolların haritası. Gidiş geliş. Manitowoc Bölgesinde Averylerin arazisine yakın yolların.
Mapas de estradas rurais, na área de Manitowoc, perto dos Avery...
Size bir şey sorayım, Bay Hillegas. Neden aramalarınızı Avery arazisinde yoğunlaştırdınız, ya da neden arama ekibinin bir bölümünü direkt oraya yönlendirdiniz?
Deixe-me perguntar-lhe, Sr. Hillegas, porque era a pessoa central, porque estava a dirigir algumas das buscas na área da propriedade dos Avery?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]