Asistanım Çeviri Portekizce
1,656 parallel translation
Geçen hafta, tek yapmam gereken gay asistanımın hayatı boyunca sergilediği gay hareketlerden birini daha yapmasına izin vermekti.
Na semana passada, tudo o que eu tinha de fazer era deixar o meu assistente fazer apenas mais um de muitos actos gays que já fez na vida.
- Asistanım ayrılmadığını söyledi.
- O meu assistente disse-me que não te vais embora.
Asistanım aradığını haber verdi onun için koşarak geldim.
Minha secretária informou-me que tu ligaste par mim.. .. por isso vim aqui a correr. e..
Asistanımın münasebetsiz koltuğunda oturmasını isterim eğer bu kadar çok sevmiyor olsaydı.
Obrigava o meu assistente a sentar-se no banco do castigo, se ele não gostasse tanto.
Ben bu soruşturmanın yetkilisiyim ve bu da asistanım Mini.
Sou o investigador oficial deste caso e ela é a minha assistente, Mini.
Asistanım senin karın kadar zeki değildir.
A minha assistente não é tão inteligente como a sua esposa.
Benim eski asistanım Hunter'ı hatırlar mısınız?
Vocês lembram-se do meu antigo assistente, o Hunter?
Asistanımın kusurlarından dolayı özür dilerim.
Peço desculpas pelas dificuldades do meu assistente.
Normalde bu tür şeylerle ilgilenmek üzere asistanım vardır.
Geralmente, tenho uma assistente que cuida de tudo.
En iyi asistanımı kaybetmemi istemezsin, değil mi?
Achas que quero perder a minha melhor assistente?
Asistanımı vurduğumu mu düşünüyorsunuz?
Então acha que matei a minha assistente?
- Bu benim asistanım, Leslie Mills. - Peter Billings.
Minha secretária, Leslie Mills...
Tabiki, güzel asistanıma ihtiyacım olacak.
É claro que preciso da minha encantadora assistente.
Hiç bu kadar muhteşem bir asistanım olmamıştı.
ALMANAQUE PÁGINAS AMARELAS Nunca tive uma assistente tão boa.
Eğer kanal için bir prova olsaydı asistanım bana söylerdi. Asistanım?
Se houvesse um ensaio para o canal, eu seria avisado pela minha assistente!
Ve şanslı Laurel Ann Drummond bugün bizim teknik asistanımız olacak.
E a Laurel Ann Drummond... será a nossa assistente técnica.
Diyelim mi? Asistanım size gerekli bilgiyi verecek.
A minha assistente informá-lo-á.
Asistanım bugün yok.
Hoje, a minha assistente não veio.
- Sorun değil. Asistanım yarın sabah 7'de burada olacak.
A minha assistente estará cá amanhã às 7h00.
Asistanım, daha önce tanışmadığım kadar zeki, genç biriydi...
O meu assistente, o jovem mais brilhante que alguma vez conheci...
Yeni asistanım nerede?
Onde é que está o meu novo assistente?
- Tabii ki. Asistanım seni içeri götürsün.
A minha assistente vai acompanhá-lo.
Asistanım Trevor.
É o meu assistente, Trevor.
Benim özel asistanım, Albay Smith. Oğullarım, kızım Nabby.
Coronel William Smith, que tem sido o meu secretário particular, os meu filhos... e a minha filha, Nabby.
Millet, bu benim eski asistanım. Stu...
Atenção a todos, este era o meu antigo assistente, o Stu...
Hatta, üçüncü karım, benim eğitim asistanımdı. Ama öğrencimden çok çalışanım gibiydi. - Neyiniz?
Embora, na verdade, suponho que a minha terceira mulher foi minha assistente de ensino, embora ela fosse mais minha empregada que estudante.
Selam, Ben Bay Ratner'ın asistanıyım.
Olá, sou o assistente do Sr. Ratner.
Tek bildiğim ve asistan doktorlarımın güç hırsıyla birbirlerinin boğazına sarıldığı.
O que eu sei é que não quero os assistentes apertando o pescoço um dos outros por causa de poder interno.
Sana hayalindeki yönetim asistanını bulacağım.
Vou encontrar o gerente adjunto dos seus sonhos.
Baş asistan mı?
- Residente-chefe.
Ve klinik açmak, baş asistan olmak için güzel bir güç gösterisi, ama baş asistanlık büyük şeyler yapmakla ilgili değil. Hastalarla ilgilenmeyle ilgili, tamam mı?
É muito bonito abrir uma clínica como jogada para ser residente-chefe, mas ser residente-chefe não é o mais importante, é a atenção aos pacientes.
Bir asistan mı, kardeş olarak mı soruyorsun?
Estás a perguntar como residente ou como irmã?
Delice değil mi? Ben de bir asistan tutacağım.
Também vou arranjar um assistente.
Asistanım sana çiçek göndermedi mi?
A minha miúda não te enviou as flores?
O benim kişisel asistanım.
- É a minha assistente.
Ben Adele, Tony'nin asistanıyım.
- Prazer, são Adele, o assistente Tony.
Ben onun yönetici asistanıyım.
Sou a assistente dele.
Ben Peter Cullen'ın asistanı Debbie Schiffer. Mesaj bırakın, sizi ararım.
Daqui fala a Debby Schiffer, assistente do Peter Cullen.
Shane ve o iki laboratuvar asistanının evi çöplüğe çevirmemelerini sağlar mısın?
Podes assegurar-te que o Shane e as assistentes de laboratório dele... não dão cabo da casa?
Hatırladığım kadarıyla saat, sabah 9 : 00'a yaklaşıyordu. Rhonda, ben ve bazı asistan doktorlar biraz endişelenmeye başlamıştık.
Pelo que me lembro, estamos ficando muito perto às 9 : 00 da manhã, e Rhonda e eu e alguns dos moradores estão começando a chegar um pouco nervoso.
Bende Bay Sanjay Singhania'ın Asistanıyım
Sou a assistente executiva do sr. Sanjay Singhania
Evet, ben Kyle Hamilton'ın asistanıyım, Bay Larkin'i aramıştım.
Sim, fala a assistente do Kyle Hamilton para falar com o Sr. Larkin.
Pekala, Lois, bir randevu asistanı tutmadığımız sürece, bu gibi şeyler başımıza bela olmaya devam edecek.
Os meus pais não vão gostar disto, Peter. Tu sabes que eles ainda estão zangados pelo modo... como te comportaste no nosso casamento.
- Ben laboratuar asistanıydım.
- Era a assistente.
Dr. Brennan, ben Daisy Wick, yeni mezun asistanınızım.
Tempo de festa. Dr. Brennan, eu sou Daisy Wick, a sua nova assistente graduada.
Kolejde, EMT olmak için uğraşırken, veteriner asistanı olarak çalışmıştım.
Na faculdade, era assistente de veterinária quando estudava emergência médica.
Asistanı bahsediyor mu hangi koridor olduğundan mı?
Este assistente menciona qual... Qual o corredor?
Ona bir asistan mı verdiler?
Deram-lhe um assistente?
Ben, Kerry Sheehan. Dr. Stutzer'ın asistanıyım.
Chamo-me Kerry Sheehan, sou a assistente do Dr. Stutzer.
Atlat şu ofis partisini. Çok isterdim bebeğim ama derginin editör asistanıyım ve bu geceki İpod Dj'iyim.
Gostaria querida, mas sou o editor assistente da revista, e DJ Ipod esta noite.
Bütün yaz Harris'in asistanıydım.
Fui assistente do Harris no Verão.