Audi Çeviri Portekizce
122 parallel translation
Audi vocem meam
Audi vocem meam
Park yerimde kahverengi bir Audi duruyor.
Está um Audi castanho parado no meu lugar.
Audi'ni deneyebilir miyim?
Importa-se se testar seu carro?
- Aynı yerden bir Audi çalındığı bildirilmiş.
- Roubaram um Audi do mesmo lote.
Biraz eski ama otoban için Audi'den daha iyi araba bulamazsın.
Claro, chacun a son goût e tudo o resto, mas para a autoestrada não há como um Audi.
- Audi'nin bu sabah birşeyi yoktu.
- O Audi estava óptimo, esta manhã.
Çok hızlı bir şey. Audi S-8.
Algo bem rápido.
İyi kaçan bir şey.
Um Audi S-8... algo com potência.
- Bir "od" ne?
- Um "audi" quê?
İsmim Audi.
Até logo.
Hayatım giderek kararıyor Ve Audi ya da Mercedes alacak durumda değilim. Alamıyorum tamam mı?
Pois a vida corre-me mal com'ó raio e eu não posso comprar nem um Audi nem um Mercedes.
Bir Audi!
Um Audi!
Bir Audim olacak!
Eu vou receber um Audi!
Şu aralar Chick Brauer Porsche Audi'nin pazarlama ekibindeyim.
Estou a trabalhar como vendedor na Chick Brauer Porsche / Audi.
Audi alıp, Rory'nin yanından geçerek "Zavallı" diye bağıracağım. 30.000 dolarımın olduğuna inanamıyorum.
Comprar um Audi, passar pela Rory e gritar "Falhados!" pela janela.
- Ama Audi'ye yetmez. - Jack!
Sim, mas não compra um Audi.
Gaipten-ses... ne?
Audi-quê?
Audi A-6.
Um Audi A6. 350Z.
Tahmin edeyim. Yine bir Audi. Ya da steyşın Volvo.
Deixa-me adivinhar, outro Audi, ou uma carrinha Volvo.
Beş bilyonu kazanınca, Audi'mi ezecekler.
Quando eu ganhar os 5 milhões irei comprar o meu Audi.
Ama gömleği, bıyığı, Detroit Tigers şapkasını, Ferrari'sini, Audi'sini, şarap mahzenini, malikaneyi, Rick'i, TC'yi ve helikopteri elinden aldın mı bir şey benzemez.
Tirando a camisa, o bigode, o boné do Detroit Tigers, a Ferrari, o Audi, a adega, as propriedades de Robin Masters, Rick, TC e o helicóptero...
Sokağın karşısındaki bir kadın eski model bir Audi'nin olay yerinden ayrılıp güneye gittiğini görmüş.
Havia uma mulher aqui na rua... Ela diz ter visto um Audi a deixar o local para o sul em direcção à Rua Brigg
Max, olay yerinde bir Audi olduğunu duydu ve kız arkadaşının da aynı arabaya sahip olduğunu hatırladı.
O Max ouviu que havia um Audi no local do crime, e lembrou-se que a sua namorada tem o mesmo carro.
İlk kirayı, son kirayı ve depozitoyu peşin ödemiş. Ya Audi?
Ela pagava em dinheiro, por segurança.
Onun adına bir kayıt yok.
E o Audi? Nenhum registro no nome dela.
Siyah bir Audi.
Um Audi preto.
B, 5. Ben de Audi 5000.
"B - 5," e eu sou um Audi 5000.
Barselona'daki bir oyunun seçmelerine katıldım.
Eu só tinha de audiþie peça, em Barcelona.
Audi, kaç paradır?
- O Audi, quanto é?
- Hangi Audi? Kestane rengi olan mı?
- O Audi grená?
Ve milyon dolarlık evle, Audi'yle ve düz ekran televizyonla rahatsın.
E pode comprar o Cayenne, a casa de 800.000 €, o Audi e a TV de ecrã plano.
Ama PorschelAudi acenteliği harika olurdu.
Mas material da Porsche ou da Audi seria óptimo.
Polis bugün bir ipucuna ulaştı, Jordan. Chandling'in kaybolduğu gece mavi bir Audi dere kenarında birkaç saat park halindeymiş.
Hoje, a Polícia recebeu a informação de que um Audi azul esteve no vale durante algumas horas na noite em que ele desapareceu.
Tabii. Ve senin Audi A4'ün de o gece dere kenarında değildi.
Pois, e o teu A4 não esteve no vale naquela noite.
- Audi-80.
- Um Audi-80.
Neyse ne. Ben Audi 5000'im.
Que seja, vou-me embora.
Manyağın teki bir Audi ile son sürat etrafta dolaşıyormuş.
Andam lá uns malucos de Audi a umas velocidades loucas.
Beyaz Audi RS4 station vagon. Çalıntı raporu verilmiş.
Audi Branco RS4, queixa de roubo.
Sınırdan İspanya'ya giden bej renkli Audi, plakası 507VTD64,
Audi bege, placa 507 VTD64... a cruzar a fronteira com a Espanha.
Varlıklılardı. Audi arabalarıyla alırlardı.
Vêm buscá-la de Audi e assim.
- Audi sedan.
- Um Audi sedan.
300 metre arkanda park etmiş bir Audi sedan var.
Está um Audi sedan estacionado a 300 metros atrás de si.
Audi A8 kullanıyorum.
Meu, estou montado num Audi A 8.
- Yeni Audi R8.
- O novo Audi R8.
- Audi A4.
- Audi A4.
- Bir Audi A4 arıyoruz.
- Estamos a procurar um Audi A4.
Şef, teğmen Roy'un arabasını hava alanında uzun süreli park alanında temizlenmiş bir şekilde bulduk.
Capitão, Tenente, encontramos o Audi do Roy no estacionamento do aeroporto, mas estava sem impressões digitais.
Bob Dunn'ın kız arkadaşı onun bir Audi A4'ü olduğunu söyledi.
A namorada do Bob Dunn disse que ele tinha um Audi A-4.
Belki Audi satıcısının şu an bir iyiliğe ihtiyacı vardır.
O vendedor da Audi pode querer um favor.
Evet. Şu an Doğu Nehri'nin oraya park edili Auidi'nin bagajındaydı. Muhtemelen bayağı bir tamir görmesi gerekiyor.
É, estava na mala do seu Audi, que está agora estacionado junto a East River e provavelmente precisa duma grande reparação que lhe poderei pagar durante as várias próximas décadas.
- Aud...
- Audi...