English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ A ] / Aurélio

Aurélio Çeviri Portekizce

158 parallel translation
Hiçkimse Marcus Aurelius'u... gürbüz bir adam olarak tanımlamaz.
Segundo, ninguém pode chamar Marco Aurélio um homem robusto.
Sezarımız Marcus Aurelius, iyi görünmüyor.
Marco Aurélio... nosso César não está com muito bom aspecto.
Kendinle alay edebilir misin, Marcus Aurelius?
É homem para apreciar uma ironia, Marco Aurélio?
Ve konuşmaları da... Marcus Aurelius. Arkadaşın Themonitus ile saatlerce konuştuğunuz şeyleri...
E as conversas, Marco Aurélio... as imensas conversas que teve... com o seu amigo Timonides!
Marcus Aurelius'un gerçek varisinin kim olduğunun... ispatlanmasının başka yolu yok mu Lucila?
Não é possível, Lucila, que tenha outra forma... que alguém torne-se o legítimo herdeiro de Marco Aurélio?
Şimdi sizden istediğim şey... babam Marcus Aurelius'un öğretilerini korumanızdır.
Venho-lhe pedir que guarde isso... São as memórias de meu pai, Marco Aurélio.
Roma Barışı. Marcus Aurelius'un söz verdiği gibi...
A paz romana... que nos foi prometida por Marco Aurélio.
Marcus Aurelius,
Marco Aurélio.
Marcus Aurelius, eşit uluslardan oluşan bir imparatorluktan bahsetmişti.
Marco Aurélio nos falou sobre um Império em que as nações eram iguais!
Şanlı Sezar! Lucious Eileus Maurilius'un adıyla,
Glorioso César... a quem foi dado o nome de Lúcio Aelius Aurélio Comodus...
Marcus Aurelius benim babamdı.
Marco Aurélio... era o meu pai!
Babam Marcus Aurelius, öldüğü zaman, bana bir meşale verip, beni şüphesiz bir Sezar olarak selamlamıştın.
Quando o meu pai, Marco Aurélio, morreu, trouxe-me uma tocha e saudou-me como César!
Merhaba, İmparator Marcus Aurelius.
Salve Marco Aurélio, imperador!
Marcus AureIius'i oku.
Leia Marco Aurélio.
MS 180 yılının kışında, İmparator Marcus Aurelius'un Germania'daki barbar kabilelere karşı yürüttüğü 12 yıllık sefer sona eriyordu.
No inverno de 1 80 DC, a campanha de doze anos do lmperador Marcos Aurélio... contra as tribos de bárbaros na Germania estava a terminar.
Genç imparator bir dizi büyük gösteri düzenlemiş babası Marcus Aurelius onuruna.
O jovem imperador... marcou uma série de espectáculos... para honrar a memória do pai... Marco Aurélio.
Bu bana komik geliyor çünkü Marcus Aurelius bilge, her şeyi bilen Marcus Aurelius yasaklamıştı bizi.
Essa tem graça... uma vez que foi Marco Aurélio o sábio, o todo-sabedor Marco Aurélio que acabou com os jogos.
Marcus Aurelius'u tanıyor muydun?
Conheceste Marco Aurélio?
Felix Lejyonlarının Generali gerçek imparator Marcus Aurelius'un sadık kulu katledilmiş bir oğlun babası katledilmiş bir kadının kocası ve, ister bu dünyada ister öbüründe, mutlaka intikamımı alacağım.
Ieal servidor do verdadeiro imperador, Marco Aurélio... pai de um fillho assassinado... marido de uma esposa assassinada... e terei a minha vingança, nesta vida ou na próxima.
Marcus Aurelius'un bir Roma hayali vardı.
Marco Aurélio tinha um sonho que se chamava Roma.
Marcus Aurelius öldü, Maximus.
Marco Aurélio está morto, Maximus.
Marcus Aurelius size güveniyordu.
Marco Aurélio confiava em si.
Marcus Aurelius'un arzusu buydu.
São estes os desejos de Marco Aurélio.
Aurelio, Bay Van Shrike'ın üstünü ara.
Não é justo. Aurélio, dá um apalpanço no Sr. Van Shrike.
Aurelio, neden çocuğu rahat bırakmıyorsun?
Aurélio, porque não lhe dás um desconto?
Milattan sonra 180 yılında, İmparator Marcus Aurelius, Roma lejyonlarının başında,
No ano de 180 A.C., o Imperador Marco Aurélio conduzia as legiões romanas contra as tribos Germânicas, ao longo da fronteira do Danúbio...
- Gidip kimmiş bakayım mı?
- Vou abrir, Sr. Aurelio?
Aurelio, bırak onu!
Aurelio, deixa-o!
- Aurelio, elalem izliyor.
- Aurelio, as pessoas estão a ver.
Aurelio!
Aurelio!
Alınmanı istemem Aurelio ama Teo okulda senden daha akıllıydı.
Não é para te ofender, Aurelio, mas o Teo era muito mais esperto que tu, na escola.
Haydi ama Aurelio, böyle konuşma.
Então, Aurelio... Não fiques assim.
- Aurelio, dinle beni.
- Aurelio, escuta-me...
Dinle Aurelio.
Depressa!
Beni yolla oraya.
Ouve, Aurelio...
- Ama Aurelio... - Derhal gidiyoruz.
- Mas, Aurelio...
Sen nasılsın? Merhaba Aurelio.
Olá, Aurelio.
- Aurelio!
- Preparem-se. Já vos chamo. - Para o servir.
- Beni sıkma.
Aurelio.
- Siktir git!
Aurelio.
Marcus Aurelius.
Marco Aurélio.
Aurelio Chiquito Rosario.
- Aurelio... Chiquito... Rosario.
Aurelio?
- Aurelio?
Aurelio?
Aurelio?
Kurbanın adı, Aurelio Moreno.
O nome da vítima é Aurelio Moreno.
Hepsi de satılmış. Kolombiyalı ithalat şirketlerinden teslimat bekliyorlar. Bunlardan birisi de, Aurelio Moreno'un şirketi.
Em todas estava esgotado e aguardam um carregamento do importador colombiano, a empresa do Aurelio Moreno.
Zaten onlar hiç çıkmazlar buradan. Aurelio Moreno isimli birisi için de geldiler mi?
Algum deles andava a investigar um tal Aurelio Moreno?
Aurelio iyi bir adamdı.
O Aurelio era um bom homem.
Demek yaşlı Moreno'nun iki karısı varmış.
Então o velho Aurelio levava dos dois lados.
Aurelio.
Aurelio.
Aurelio Rosas Sanchez, tamam.
Aurelio Rosas Sanchez, OK.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]