Awm Çeviri Portekizce

- Kim tarafından?

- Feita por quem? Pela AWM.

AWM'nin tek magazinsel gazetesi var, TMI.

A AWM é dona de uma revista tabloide, a "TMI".

Bu arada, kendilerini halkın önünde ihmal cinayetiyle suçlayacaksın,... tut ki yanıldın diyelim, seni mahkemeye vereceklerdir. Davayı kazanacaklar ve nihayetinde AWM'nin sahibi olacaklar.

Já agora, se os acusares de homicídio por negligência e te enganares, levar-te-ão a tribunal, ganharão e acabarão por ser donos da AWN.

AWM Binası'nın altında bir kasada kilitli olsam bile Will beni bulur ve benden rakamları öğrenir çünkü Will McAvoy piyasadaki en büyük reyting orospusudur.

Se eu me escondesse numa caixa-forte enterrada sob o edifício, o Will encontrar-me-ia para eu lhe dizer os números, porque o Will McAvoy é a maior prostituta de audiências da TV.

AWM binasının üst balkonundayım evet, ve herhalde yani, evet.

Estou no terraço do edifício da AWM, sim e é óbvio que sim. És enfermeiro?

Haber bölümümüz AWM'in yıllık gelirinin yüzde üçünden daha azına katkı sağlıyor.

A nossa divisão de informação por cabo representa menos de 3 % das receitas anuais da AWM.

O yedi isimden üç tanesi, AWM'in meclisteki en güvenilir dostları oluyor.

Três desses sete são os melhores amigos da AWM no Congresso.

Bu insanlar hakkında ne düşünüyorsan düşün ki ben de aynı şekilde düşünüyorum AVM'in geleceğini onlar ellerinde tutuyor.

E pense o que pensar desta gente, que é o mesmo que eu penso, eles têm nas mãos o futuro da AWM.

Mackenzie McHale, tüm AWM çalışanlarına gönderdiği toplu e-postada Will'i aldattığını söylemiş.

A Mackenzie MacHale enviou um e-mail a todos os funcionários da AWN dizendo que traiu o Will.

AWM Güvenlikten Bay Horn burada olacağınızı söyledi.

O Sr. Horn, da AWM Security, disse-lhe que eu viria a esta hora.

AWM'nin Kongrede ihtiyaç duyduğu adamlarla uğraşmandan memnun olmuyordur.

Não deve estar contente por atacares pessoas de quem precisa no Congresso.

AWM'nin Kongre ile iş yapıyor ve sen bu işleri zora sokuyorsun.

A AWN tem de negociar com o Congresso e estás a torná-lo mais difícil.

AWM nerede devreye girdi?

Onde entra a AWM?

Atlantis Kablo Haberleri AWM'nin.

A Atlantis World Media é dona da Atlantis Cable News.

AWM'nin başkanı Meclis Binasından atıldı.

O presidente da AWM, foi posto fora do edifício do Capitólio.

Reese Lansing, AWM.

Reese Lansing, AWM.

Ben AWM'nin başkanıyım.

Eu sou o presidente da AWM.

Bana AWM'nin, ABD Temsilciler Birliği toplantısından geçen haftaki program yüzünden men edildiğini mi söylüyorsun?

Tu estás a dizer-me que a AWM foi excluída de uma reunião com a Câmara dos Deputados por causa do programa da semana passada?

AWM sadece içerik oluşturmuyor.

A AWM não cria apenas conteúdos.

- Ve AWM'yi sınır dışı mı etti?

E chutam a AWM para fora do país?

Ama medya davul çemberlerini ve hippi ama ne tesadüf ki aynı zamanda Time Warner News Corp. ve AWM'yi yöneten üniversite öğrencilerini haber yapacak.

Mas eles vão cobrir o círculo de tambores e estudantes universitários desinformados, a gritar aos assalariados, que por coincidência, são os mesmos tipos que dirigem o Time Warner News Corp., e a AWM.

- AWM'de hisse senedim yok benim.

- Não tenho nenhumas acções da AWM.

10 gün sonra 25 yaşına basacağız. AWM'nin çoğunluk hisselerinin % 45'ini miras olarak alıp Savannah Capital'a satacağız. Bu şirketteki hiçbir dahi fark etmeden çoğunluk hisselerin % 6'sını almayı zaten başarmışlardı.

Daqui a 10 dias, nós faremos 25 anos, ficamos na posse de 45 % da participação maioritária da AWM, e vendemos à Savannah Capital, que foi capaz de comprar 6 % da participação maioritária sem nenhum dos génios desta empresa ter reparado.

Gary Cooper, Alex Thacker. Bu Wyatt Geary. AWM İnsan Kaynakları'nın yeni başkan yardımcısı.

Gary Cooper, Alex Thacker, este é o Wyatt Geary e ele é o novo vice-presidente dos Recursos Humanos da AWM.

- AWM Ingiliz tufegidir.

AWM é um espingarda britânica.

AWM'den.

É a AWM.

- Hadi ama.

Isto será comunicado à AWM Security imediatamente, que terá de comunicar à seguradora, e isso dará origem a proteção. - Vá lá!

" Ana şirket AWM'den kıdemli bir müdür yardımcısı gülerek şöyle dedi...

- " Um vice-presidente da AWM riu-se e disse :