Ayrıca Çeviri Portekizce
45,508 parallel translation
Ayrıca, bedavaya bir şey daha söyleyeyim :
E vou dizer-lhe outra coisa de graça...
Ordu kurarsan komutanı ben olurum ancak niyetin sadece kuzeydeki krallara, Kjartan'a ayrıca toprağımı çalan adama ve kardeşlere, kendi amcama saldırmaksa.
Construí um exército e eu comandá-lo-ei. Mas só se for vossa intenção enfrentar todos os senhores do Norte : Kjartan e também os irmãos e o homem que roubou as minhas terras o meu próprio tio!
Ayrıca Kevin'la ben konuşacağım çünkü onun psikoz olduğunu reddeden kişi benim.
Eu falarei com o Kevin porque recuso-me a acreditar que ele está psicótico.
Ayrıca, Evangeline Murphy isimli bir bayanla konuşmalıyım bir de Christopher Sunday'le.
Também quero falar com uma mulher chamada Evangeline Murphy e um homem... Christopher Sunday.
Ayrıca olay bu adamlara geldiğinde.. .. Kaptan Flint ya da senin üzerlerinde bir kontrol sağlayamayacağını da biliyorlar.
Mas também sabem que, no que respeita a estes homens, nem tu nem o Capitão Flint têm completo controlo sobre eles.
Ayrıca kim verdi bu kararı?
E quem decidiu isso?
Ayrıca, üniversiteye başvuracağım.
Além disso, vou a candidatar-me à faculdade.
Şehrin aşağıda kamerası yok. Ayrıca hiç yoksa binlerce çıkış noktası var.
Não há câmaras aí em baixo e existem literalmente milhares de saídas.
Ben, gözetlemeye karşı koyma eğitimi aldı tamam mı? Ayrıca paranoyak biri.
O Ben é um agente de contrainformação treinado e também paranóico.
Sana kulak asmadım biliyorum. Ayrıca yapmam gereken çok şey olduğunu da biliyorum.
Sei que não te tenho dado ouvidos e sei que tenho muitos problemas para resolver.
Royo benimle oynamaya kalktı. Ayrıca Aisha ve Jerome'dan da yardım aldı.
O Royo tentou passar-me a perna e foi ajudado pela Aisha e pelo Jerome.
Ayrıca, annem de zaten beni sakallı sevmezdi.
Além disso, a minha mãe nunca gostou de me ver de barba.
Ayrıca adamlarını ülkeye sokmak için de yardım ettiğini düşünüyorum.
Acho que também ajudaste os homens dele a virem para cá.
Ayrıca iyi değil, şeker hastalığı varmış.
E não está bem de saúde, David. Ele tem diabetes.
Ayrıca başarısız olma durumunda ya da yanlış bir hareketinde güven bana, ölümünün yavaş ve ızdıraplı olacağının garantisini veririm.
E, se falhares ou se fizeres alguma coisa que não devias fazer... Acredita que as mortes deles serão lentas e agonizantes.
Ayrıca, Andy, o hücrelerin neler planladığını ancak Tanrı bilir.
Andy, só Deus sabe o que as outras células têm planeado.
Ayrıca sizinle temasa geçtiğini de biliyoruz. Bu da demek oluyor ki o Ranger'ların isimlerini onlara siz verdiniz.
Também sabemos que esteve em contacto com ele e que lhe deu os nomes dos Rangers que mataram o pai dele.
Sana gene aynı yalanları söyleyecek o kadar. Ayrıca da planın gerisindeyiz.
Ele vai contar-te as mesmas mentiras e nós já não temos tempo.
Ayrıca kardeşim de ellerinde ama nerede olduklarını biliyorum, o yüzden şöyle yapıyoruz.
E eles também têm o meu irmão. Mas eu sei onde.
- Tamamdır. - Ayrıca Washington polisi Kuzey Lincoln ve Temple bölgesindeki tüm köprü ve ana arterlere takviyeli kontrol noktaları kuruyor.
A polícia também está a pôr barreiras em todas as pontes e principais artérias em torno da North Lincoln e da Temple.
Ayrıca ben yanına gelemeden onu götürdüler ve...
Eles apanharam-na primeiro que eu e...
Bu iş yapan insanlarda bu bir hediye. Ayrıca da bir lanet.
É um dom e uma maldição.
Ayrıca, efendim, beş dakika sonra partiyi aramanız gerekiyor, ancak tekrar ayarlama yapabileceklerini söylediler.
O seu telefonema com a sede do partido é daqui a cinco minutos, mas eles dizem que podem adiar. Não, não, Nilaa.
Havana'yı yatıştırmak için hayli uygun bir yalan. Ayrıca iki taraf için de kendini sağlama almış oluyorsun haksız mıyım?
Uma mentira conveniente para acalmar Havana e melhorar a vossa possibilidade de sobrevivência, não é?
Size bu suçun cezasını verecek bir teklif sunacağım. Ayrıca ticari bir fırsata da konacaksınız.
Vim para oferecer-vos a oportunidade de responder à ofensa e encontrar grandes oportunidades comerciais ao longo do processo.
Ayrıca Guthrielerin Nassau'daki namı söz konusu olduğunda sizinle iş yapmaya yanaşacak tek korsan da benim.
E, segundo, durante todos os anos em que a família Guthrie estabeleceu uma relação com Nassau, devo ser o primeiro pirata a conseguir ser ouvido por vós.
Ayrıca size sığınmaya kalkan istisnasız bütün korsanlar teslim edilecek.
E qualquer pirata, em qualquer altura, que procure refúgio convosco, será entregue à lei.
Ayrıca hangi yaşta olursak olalım doğum yapabiliriz.
Também podemos dar à luz em qualquer altura das nossas vidas.
Ayrıca, bana daha ne yapabilirler ki?
E que mais me podem eles fazer?
Ayrıca hediyelerle de dolu.
Também é dádivas.
Ayrıca en iyi arkadaşımın tanıdığım en kötü yalancı olduğunu da biliyorum.
Mas também sei que o meu melhor amigo é o mentiroso mais merdoso que há.
Çünkü, benim için bir şeyi düzeltmek birini roket atarla vurmak anlamına gelmiyor ki ayrıca başının belada olmasının büyük oranda bu tarz şiddet yanlısı tercihlerde bulunmuş olmanla alakalı olduğunu da belirtmek isterim.
Porque, para mim, resolver algo não significa dar um tiro a alguém com um lança-foguetes. Aproveito para mencionar que muito do teu presente conturbado é um resultado direto desse tipo de opção violenta.
Ayrıca biliyorum ki eğer sana bir şey olursa ve artık seninleyken hissettiklerimi hissedemezsem hayatım yaşamaya değer olmaz.
Mas também sei que, se te acontecesse alguma coisa se eu deixasse de conseguir sentir o que sinto quando... Sei que a minha vida não valia a pena ser vivida.
İzledim. Ayrıca bu rol için geldiğini duyunca Günahkârın Tutkusu'nu da izledim.
E quando soube que ias ter uma reunião para isto fui ver o Paixão de um Pecador.
Ayrıca Wendy bugün Krakow Capital'deydi.
A Wendy foi à Krakow Capital hoje.
Tabii. Ama ayrıca onun kıçına tekmeyi de basıp, yerine de geçmeyi istemiyorlar mı?
Mas será que não querem também ocupar o seu lugar?
72 binden başlatacaklar seni ayrıca konaklama.
72 mil para começar, algo para o alojamento.
Ayrıca öldürülme anının kullanabileceğimiz düzgün bir videosunu çekin.
E quero que consigas boas imagens de vídeo da morte dele.
Ayrıca tehlikeli olduğunu da biliyorum Etrafında oynamak Bunlardan bazılarıyla.
Também sei que é perigoso brincar com essas coisas.
Ve sanırım mümkün olabilirim Ayrıca, size yardımcı olmak için.
E acho que posso ajudar-te também.
Nafaka ödemelerini aksatmadan yapıyorsun. Kızının özel okul eğitimi ödemelerine katkıda bulunuyorsun. Ve ayrıca kefilsiz bir borç yüküne sahipsin.
Você paga as suas pensões de alimentos no dia certo, ajuda a pagar a educação da sua filha numa escola privada, e não têm débitos pendentes.
Ayrıca 9 yıllık dönem içinde bu kurumun yüklü miktarda parasını çoktan rahmetli olmuş amcanın hesabına aktardın. Gel gör ki onun ismi de Alan Snyder.
Também geriu durante um período de mais de nove anos, o desvio de uma grande quantia de dinheiro desta instituição para uma conta no nome do seu há muito falecido tio paterno, que também tinha o nome de Alan Snyder.
Ayrıca sen de yerdesin keltoş.
Também estás deitada no chão, carequinha.
Ayrıca şu soktuğumun alarmını ne zaman kapatacaklar?
Quando é que desligam o maldito alarme?
- Ayrıca öpebilirsin.
- E podemos lamber alcatifa.
İyi kalpli, sadık ve akıllıydı, ayrıca en iyi kütüphanecimizdi.
Era amável, leal, inteligente e era a nossa melhor bibliotecária.
Bunlar indirimde değildi, ayrıca senin ayakların daha büyük.
Estes não estavam em saldo e tens os pés maiores do que eu.
Ayrıca çok pis acıtıyorlar.
E fazem doer os pés como tudo.
Ayrıca elektriksel bir aktivite paylaşımındalar. Bu aktivite gelişmekte olan bir sinir sistemini andırıyor.
Vou ligar a atividade elétrica... no que parece ser uma rede neural e a crescer.
Ayrıca rahibi de bulacağız.
Vamos encontrar os leprosos e o padre.
Ayrıca...
E...