English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ A ] / Açtım

Açtım Çeviri Portekizce

4,580 parallel translation
- 15.000 dolar ile açtım.
- Tenho 15 mil.
Üç gün sonra boşanma davası açtım ve Naomi'nin dairesine taşındım.
Três dias depois pedi o divórcio e levei a Naomi para o apartamento.
- Artık ben de açtım.
- E agora, também eu.
- Müziği açtım deme. - Hem de nasıl açtım.
- Não fizeste isso.
Vücudu buldum, dikişlerini açtım, annesini alt etti ama işe yaramadı. Neden işe yaramadı?
Encontrámos o corpo, cortei os pontos, enviei a sua mãe para longe, mas... não funcionou, porque não funcionou?
Yolu açtım. Şunu diyebilirsin :
Pavimentou o caminho, você pode dizer.
Gazı beş dakika önce açtım!
Eu liguei o gás há cinco minutos!
Dondurma konusunu yakınımızdaki Whole Foods'a açtım.
Levei-os à Whole Foods ao pé de nós.
Açtım kapıyı. - Açtı valla.
- Acabei de abrir.
Sana twitter hesabı açtım.
Eu abri para ti uma conta no Twitter.
Açtım onu.
Abri-a.
Bana getirdiğin şarap şişesini açtım, meyve suyu şişesine boşalttım.
Abri a garrafa de vinho que me compraste, e meti o vinho no garrafão do sumo.
Vitamin olduğunu söyledi. Gözümü hastanede açtım. Midemi yıkadılar.
Ela deu-me umas pílulas, vitaminas, disse ela... e então, acordei no hospital, viram-me o estômago e... o bombeiro... tirou-me de lá para fora... e nunca mais a vi.
Üniversite masrafları için bir fon açtım.
Criei uma poupança para a faculdade.
Kulağımı açtım.
Sou todo ouvidos.
Tamam, ışığı açtım.
A luz está ligada.
Bir kasayı açtım, oradan çıkan ahtapot suratıma yapıştı.
Abri uma caixa e um polvo saltou-me para... A cara.
Tamam açtım.
Estão abertos.
Evet pat diye, tünel açtım.
Fugi pai. cavei um túnel.
Eve gittim. İnterneti açtım.
Vim para casa, conectei-me...
Oldu açtım.
Pronto, já está.
- Açtım, dikkat et.
Já está, cuidado.
Neredeyse açtım.
Está quase.
Kapıyı açtım.
Abri a porta.
Ve ben de telefonu açtım.
Atendi o telefone.
- Evet, bugün açtım.
- Sim, criei-a hoje.
Açtım.
Já está!
- Kapıyı açtım, 55 kiloluk köpek saldırdı.
Abri a porta e saltou um mastim de 50 kg, que me mordeu na perna.
Kraliçeyi duymadın mı? Eve dönmek istiyorsan... Gonca açtığında yanında olmalısın.
Se queres ir para casa... tens que estar aqui com a vagem, quando ela florescer!
Şey... Seni aradım ve telefonu tanımadığım bir adam açtı.
Acabei de ligar para o teu telemóvel, e, não sei, atendeu um rapaz.
Sabah onu aradım ama telefonu şey açtı...
Liguei mais cedo e falei com um rapaz chamado...
Ancak harika karım ona kalbini açtı ve inanılmaz çocuklarım da öyle.
Mas a minha maravilhosa esposa abriu-lhe o coração. E então, também os meus filhos maravilhosos.
Kapıyı açtığım zamandı.
Quando eu abri a porta.
Bu hafızanı açtı mı?
Isto aviva-te a memória?
Zihnimi açtığım anda boğulmaya başlıyorum.
Abro a minha mente e sinto-me quase esmagado.
Bu, burada açtığımız yeni hesabınıza Bay Karpov'dan gelen fonların makbuzunu onaylıyor.
Isto confirma o depósito de fundos do Sr. Karpov para a sua nova conta que abrimos aqui.
En son buradayken radyoyu açtığımızı hatırlıyor musun?
Tu lembras-te da última vez que nós tivémos aqui e eu liguei o rádio?
İçini felan mı açtılar
Tiveram que abrir com a serra?
Titus Takımı Fırtına Takipçileri ve Belgeselciler... savurduğu dört liselinin ölümüne yol açtı. Ortabatı'nın bu kısmında hortumlar yaygındır ancak bunun farklı olduğu hemen görülüyor.
Os tornados são comuns no Midwest, mas viu-se logo que este era diferente,
- Sadece dostlarımı koruyordum. Askerlerimizi öldürmeye çalışıyorlardı ve... Ben yaratanımla buluşmaya, açtığım her ateşin hesabını vermeye hazırım.
Estava a proteger os nossos, eles queriam matar os nossos soldados e estou pronto para prestar contas ao Criador de todos os tipos que matei.
En güzel elbiseni giy ve sana içebileceğin kadar şampanya açtırayım.
Põe o teu vestido mais bonito. Vou comprar o champanhe todo que conseguires beber.
Güçlü bir yapay zekâyı geliştirme çalışmaları sinirsel teknik alanında kayda değer şeyler bulmamıza yol açtı insan beynini kavrayışımızda olduğu gibi.
O esforço para desenvolver uma inteligência artificial efectiva... conduziu-nos a avanços significativos. no campo da neuro-engenharia, bem como para o nosso entendimento sobre o cérebro humano.
Son 3 şef yardımcılarımın kendi yerlerini açtıklarından bahsetmişmiydim?
Referi que os meus últimos três subchefes foram abrir os seus próprios restaurantes?
Evet, ben... bir banka hesabı açtırdım. Hasaba 1000 dolar yatırdım.
Sim, abri uma conta bancária e depositei US $ 1000.
Sana açtığım kartların artık ne anlama geldiğini biliyoruz.
Agora que sabemos que é esse o significado da última leitura...
Dün gece başına bela açtığım için kusuruma bakma.
Desculpa ter-te arranjado problemas com a tua mulher.
Konuyu açtığım için kusura bakma.
- Desculpe ter tocado no assunto.
Kapağı açtığımızda borularda basınç meydana gelecek ve bahçeyi su basacak.
Se o enchermos, a pressão nos canos vai aumentar e podemos inundar o bosque.
Urca'ya ateş açtığımızda, yara vermekten daha fazlasını yapmamız lazım yoksa başarma ihtimalimiz yok.
Quando dispararmos sobre o Urca, tem de ser mais que um arranhão, ou não teremos hipóteses.
Sanırım "Şerif Dan Lamb" adına açtığım Alerts ile bazı haberleri kaçırıyorum.
Tenho medo de estar a perder coisas por só ter "Xerife Dan Lamb."
Dosyayı açtığımda neredeyse aklımı kaçıracaktım.
Quase que ia perdendo a cabeça quando abri aquele dossier.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]