English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ A ] / Açılmıyor

Açılmıyor Çeviri Portekizce

455 parallel translation
Açılmıyor!
- A manivela está avariada, não abre!
Açılmıyor!
Näo vai abrir.
Barlar sabah 8'den önce açılmıyor.
Os bares não abrem antes das 8 : 00.
Kapı açılmıyor.
Por que ela está emperrada?
Kapı neden açılmıyor?
Vai me dizer porquê.
- Kapı açılmıyor!
- A porta não abre.
Açılmıyor!
Não abre! Não abre!
- Lanet şey açılmıyor.
- A maldita da coisa não abre.
Lindsey, çamaşır odasındayım! Kapı açılmıyor!
Estou na lavandaria!
Açılmıyor!
Não abre!
Kancası açılmıyor.
Nao pode baixar seu gancho.
Otobüs kalabalık ve pencereler açılmıyor.
O autocarro está cheio e as janelas não abrem.
Kapım açılmıyor.
A minha porta não abre.
Kapı açılmıyor.
Não há resposta.
Bu kapı neden açılmıyor?
Porque é que a porta não se abre?
Thundera'nın Gözü açılmıyor.
O Olho de Thundera, não se abre.
- O sizin bir işinize yaramaz, Autobot. Açılmıyor.
- Não te servirá, Autobot, não se consegue abrir.
Babanın paraşütü açılmıyor galiba.
O pára-quedas do Pai Natal não parece estar a abrir.
Işık açılmıyor!
Raios! Não funciona.
Ama açılmıyor.
Mas não abre.
Kahrolasıca şey açılmıyor.
Esta merda não abre.
Motoru iyi ama kapıların yarısı açılmıyor.
Tem um belo motor, mas as portas não abrem...
- Açılmıyor!
- Não abre.
Açılmıyor!
Não quer abrir!
- Bu kapı açılmıyor..
A porta não abre. - Desculpem.
- Pencere açılmıyor.
- Esta janela não abre.
Bu niye açılmıyor?
Por que é que isto não abre?
Kapı açılmıyor.
A porta não se abre.
Konşumuzun dükkanı da bugün açılmıyor mu? Niye herhangi bir açılış yapmadılar?
O nosso vizinho, não abre a loja hoje?
Ama bu açılmıyor.
Mas esta não.
Bağlanma kapakları açılmıyor.
O stress nas garras de atracagem é muito grande, elas não estão abrindo.
En iyi tarafını bilsen... Açılmıyor, bu yüzden de kimse üstünde uyuyamıyor.
Não dá para abrir, portanto ninguém pode ficar a dormir cá.
Açılmıyor. Artık bunun gibi yapmıyorlar.
Já não os fazem como antigamente.
Açılmıyor.
Não abre. Merda.
Orada elbette, % 75 şans ile bu solucan deliği Alfa çeyreğine açılmıyor.
Existe, com certeza, uma percentagem de 75 % de que um Buraco de Verme não nos levará ao Quadrante Alfa.
Alan açılmıyor
O Campo não se está a abrir!
Bu yer hiçbir yere açılmıyor.
Isto não vai a lado nenhum.
Bu açılmıyor.
Não abre.
3 saatten önce kan sayımı, 2 saatten önce röntgen alamıyorum. Yoğun bakım yatağı açılmıyor.
Não consigo que me façam uma contagem sanguínea em três horas, não arranjo um raio-X em menos de duas, nem vagas nos CI.
Dedektif! Açılmıyor!
inspector!
- Açılmıyor!
Valha-me Deus!
Açılmıyor.
Não consigo abri-la.
Maçı sarışın, hafif tepesi açılmış Charlton başlatıyor.
E é Charlton, o quase-careca quem dá o chuto.
Lanet olası kapı açılmıyor!
A maldita porta não abre!
Açılmıyor.
- Não abre.
Yeni buluşlar onlara açıklanmıyor ve yayılmıyordu
As novas descobertas não eram explicadas ou popularizadas.
Bu da durumu açıklıyor. Bu sabah ülkeden ayrılmış.
Por isso é que ela saiu esta manhã do país.
- Açılmıyor.
- Não abre.
Albay, onun bilincinin açık olduğu gerçeği şunu kanıtlıyor ki : yaşayan ölüler sadece canlandırılmış et değiller.
Olhe... o comportamento dela prova que ela não é igual a esses animais.
Herşeye gücü yeten, Aesclepius, İyileştirme Tanrısı... iyi bir Teselyalı askerin kırılmış vücudu işte burada yatıyor, senin büyük lütfuna ve acımana değer...
Todo-poderoso Asclépio, deus da medicina. Aqui, diante de ti, o corpo ferido de um bom soldado tessaliano, merecedor dos teus favores.
- Kapı açılmıyor.
A capota não fecha.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]