Bacağım Çeviri Portekizce
2,564 parallel translation
Anne, bacağımdan vurulmadım.
Mãe, não fui atingido na perna.
Bu şey bacağımı sıkıyor.
Isto aqui irrita-me a perna.
- Bu bacağım.
- É a minha perna.
Şaşkınlığımı bir düşünün artık. Çünkü bizim ihbarcının eli aniden bacağımdan yukarı çıkmaya başladı!
Então dá para imaginar a minha supresa quando, de repente, a informadora começou a passar a mão na minha coxa.
Kahrolası bacağım!
Que se lixe a minha perna!
Sadece şey bacağım.
É que... Bem... A minha perna.
Bacağım!
A minha perna!
Bir defasında bir araba kazası yaşamıştım. Bacağımı kırdım ve omuzum çıktı.
Uma vez em que estive num acidente de carro e... parti a perna e desloquei o ombro.
Eğer istersen, Bütün paramı ve bacağımı alabilirsin.
Se você quiser, você pode pegar todo meu dinheiro e minha perna.
Bu bacağım iyi, söyle ona.
Esta perna está boa, diz-lhe.
Bu bacağım gayet iyi.
Esta perna está óptima.
Bir şey çekti bacağımı.
Algo acabou de subir pelo caralho da minha perna acima.
Bacağımı daha iyi hissettiriyor.
Faz com que me sinta melhor da perna.
- Bacağım! Acıyor.
Olhe a minha perna, Isso magoa...
Bacağımı kesmek istiyorsunuz.
Querem amputar-me a perna?
Bacağıma ihtiyacım var!
- Não percebe! Preciso da minha perna!
Kötü haberse bacağım kırıldı.
A má notícia é : Parti a minha perna.
Bacağım.
A minha perna.
Wow. O Galaya gidebilmek için sol arka bacağımı bile verirdim.
eu dava uma pata traseira para poder ir a essa Gala.
- Kahrolası bacağım!
A minha perna que se lixe!
Bacağım yüzünden...
A minha perna...
Daha sonra bacağımı kırdım.
E por isso que estou a filmar a minha, perna agora.
Şöyle bir bacağımı diğerinin önüne koymayı.
Pôr uma perna à frente da outra, assim.
Bacağım acıyor!
Porra!
Bacağım acıyor!
Foda-se! A minha perna!
Arkadaşlarına anlattı, çünkü bir ay geçmeden başka bir tanesi bacağımı aldı.
Ele deve ter passado a palavra porque, quase um mês depois, outro comeu-me a perna.
Bacağım İran'da.
A minha perna está no Irão.
Tek sağlam bacağım olsa da ondan iyi dans edebilirim.
Mesmo com apenas uma perna boa, consigo mostrar-lhe como se dança.
Bacağımı yavaşça yere indirir misin?
Pode baixar-me esta perna para baixo, devagar?
Ah, şu lanet bacağım.
Esta minha maldita perna...
Çünkü bunu alıp bacağımı delemem.
Não posso escavacar a minha própria perna.
Isırıldım. bacağımı hareket ettiremiyorum.
Eu fui mordido! Não posso mexer a perna.
Kendi bacağımı nasıl emeyim?
- Não posso chupar o meu próprio veneno! - Podes sim.
O bacağın kesilmesi lazım.
- Tem de ser amputada.
Çoğu kolunu yada bacağını kaybetmiş, ya da savaş bunalımına girmiş durumda.
A maioria ficaram sem membros ou estão em estado de choque.
Seni bacağından vuracaktım.
Tenho de te dar um tiro na perna.
Erkek arkadaşım Graham resim çekerken sörf tahtasından düşüp bacağını kesti.
Está tudo bem? Meu namorado Graham caiu da prancha quando tirava fotos e cortou a canela.
Revire gidelim de bacağındaki yaraya bakayım.
Vamos até à enfermaria, e eu dou uma vista de olhos à tua ferida na perna.
Kardeşin gelmese bacağımı kaybedebilirdim.
Podia ter perdido a perna se o teu irmão não tivesse passado por cá.
Ben sana bir çay yapayım, sen bacağını dinlendir.
Descanse a perna.
Sadece bacağı kırıldı. Tüm masraflarını ben karşılayacağım, söz veriyorum.
Só tem uma pata partida, que vou pagar, juro.
Bacağımı sıyırdığında ve beni öldüremeye hazırlandığında ben seni vurdum.
Aproveitaste para me matares... e eu alvejei-te.
Benim adımın kabaca tercümesi "bir bacağın iki parçası" oluyor.
A grosso modo, o meu nome significa "duas partes de uma perna".
Bir yerlere gitmesin diye masanın bacağına bağlamıştım.
Tenho que amarrá-lo na mesa para que não fuja.
Seni bir yakalarsam, Diğer bacağını da ben kıracağım.
Se pegar você, quebro sua outra perna!
Bacağını parçalayarak mı?
- Arrancando a perna?
Ulusal arşiv kayıtlarını arayıp bacağında vida olan kan grubu, yaşı ve diğer özellikleri uyan kişileri araştırırım.
Vou contactar o arquivo de registos nacionais e comparar o tipo de parafusos que ela tem na perna com o tipo de sangue, idade e tudo o resto que me lembrar.
Sağ olun. Çocuğun bacağını kurtarabileceğim garip bir kemik iliği kanseri tedavisi var mıdır?
Sabes de algum tratamento estranho para o cancro que evite que ampute a perna do meu bailarino?
Ben sana bir çay yapayım, sen bacağını dinlendir..
Eu faço-lhe o chá. Descanse a perna.
Bacağından vuracaktım. Aptalca laflarına bir son vermek için.
Ia acertar-lhe no pescoço para o fazer parar de dizer merda.
Hala bacağında mı?
Onde está a bala?