Baharda Çeviri Portekizce
406 parallel translation
Baharda...
Na primavera...
Baharda yeni eşi ile birlikte hemen şuracıkta kamp kurmuştu.
Eu o vi indo com sua nova india para o río.
Baharda Paris.
Paris na primavera.
Baharda Paris kestane çiçekleri arasında.
Paris na primavera... Boa noite, monsieur.
Baharda geri döndüğünüzde, bulduklarımı paylaşırız.
Na primavera, dividimos tudo.
"Baharda, genç bir adamın ilgisi" bütün kış düşündüğü şeye yönelir.
"Na Primavera, a imaginação de um jovem vira-se ligeiramente para"... o que andou a pensar durante todo o Inverno.
Baharda bir sürü çığ düşer efendim.
Na Primavera, temos muitas avalanches.
... bizim orada bir yer var. Baharda, yaban eriği ağacının, çiçek açtığı bir yer.
Há um local lá na terra onde uma ameixeira silvestre floresce na Primavera.
Evet. Hemen herkes baharda cıvıltılı-kafa olur.
Quase toda a gente forma um par na altura da Primavera
Elde kalan para ile, baharda toprağa ekmek için biraz tütün tohumu alıcam.
Com o dinheiro que sobra, vou comprar sementes de tabaco para colher na primavera.
- Ormanda, baharda, değil mi?
- Nas matas, durante a Primavera?
- Seni geçen baharda görmüştüm.
- Vi-a aqui na Primavera passada.
Baharda açan bir orkide gibi... Bu sana anımsatabilir eğer ilgi duyuyor isen.
Pode memorizá-lo dessa maneira se quiser.
Baharda, ilk aşkları ile tanışmalarına şahit olmak, çok dokunaklı oluyor.
Na primavera, é tocante vê-los descobrir o amor pela primeira vez.
Baharda güneş gökyüzünü alabildiğince ışıtırken, Sirk kış uykusundan uyanır, Yenilenmiştir,
Com os primeiros raios de sol da Primavera, o circo emerge da sua hibernação de Inverno... novo em folha, e pronto para oito meses de emoção e aventura.
Nedir bu baharda gelen? Hepimizi kaşındıran?
Qual é essa coisa que vem com a primavera e nos dá comichão?
Eğer baharda başarılı bir taarruzla savaşı sonlardırmak istiyorsak o atlara ihtiyacımız var.
Se queremos vencer esta guerra, É nos preciso milhares de cavalos.
Baharda yeni aşklar filizlenir.
Na primavera florescem novos amores.
Baharda kayıkları suya indirmek..... ve altlarını temizlemek için bir kayıkçı vardı.
Havia um barqueiro que lançava os barcos à água na Primavera... e lhes raspava o casco no Inverno.
Baharda.
Na Primavera.
Baharda, belki.
Talvez na Primavera.
Baharda adliyemiz ve daha bir çok şeyimiz olacak.
Sim, e vamos montar um cartório na Primavera.
Eğer herşey yolunda giderse baharda oradayız.
Se tudo correr bem, chegaremos lá na primavera.
- Baharda.
- Na Primavera.
Ölçü aletleri bazen akım kaydediyor. Sonbaharda erkek geyikler dövüşür ya da baharda kuşlar uçuşurken.
Por vezes, os medidores registam alguma coisa quando veados lutam no Outono ou quando as aves voam na Primavera.
Opera, ebedi arkadaşlık, yaz, mazurka dansı, baharda taşra ve askerlerin eve dönüşü.
A ópera, a amizade duradoura, o verão, dançar a mazurca... o campo na primavera, e a recepção aos soldados.
Evi hazırlar ve ben baharda gelirim.
Arrume a casa e eu o encontrarei na primavera.
Geçen baharda onunla baloda tanışacağım aklımdan bile geçmemişti.
Como poderia ter imaginado na primavera passada... que nos encontraríamos em um baile?
Geçen baharda kızım vefat etti.
A minha filha morreu na primavera passada.
Baharda orada olacağız.
Estaremos lá na Primavera.
Baharda Tanrı'nın bana mesajını öğreneceğim, tıpkı peygamberler gibi.
Vou ouvir a mensagem de Deus, na Primavera, como os profetas fizeram.
"Baharda Tanrı'nın mesajı."
"A mensagem de Deus na Primavera."
"Baharda Tanrı'nın bana mesajını öğreneceğim." dedi.
"Vou ouvir a mensagem que Deus tem para mim, na Primavera", diz ele.
Baharda çağrı geldi.
Na Primavera, ouvi o chamamento.
Onunla baharda evlenmesi gerekiyor.
Ele vai casar-se com ela na Primavera.
Daha önce de söylediğim gibi, baharda baro sınavıma gireceğim, bu nedenle senin hukluksal ve kişisel durumun beni daha fazla ilgilendiriyor.
Como já disse, vou fazer o exame para advogado, na primavera. Por isso, estou mais fascinado pelos pelos aspetos legais e pessoais da sua situação.
"... ebedi baharda. " Siz de ebedi miskin kalacaksınız.
"Com um eterno Abril."
- Bugün öğrendim ki, ilk kitabım baharda yayımlanacakmış. Helen...
Soube hoje que o meu primeiro livro foi aprovado para publicação.
İlk baharda.
Na Primavera.
İlk baharda bir bebek.
Um bebé na Primavera.
Asmalarım geçen baharda mantar kapmıştı.
As minhas vinhas apanharam "Peste negra" na primavera passada.
Bay Finch, bu geçen baharda oldu, bir yıldan çok önce.
Sr. Finch, isto passou-se na Primavera, há mais de um ano.
Sana Sigrid'den bir mesajım var. Baharda bir bebeğin olacak!
Tenho uma menssagem para ti da Sigrid.
Baharda, Moskova'daki Annunciation Katedrali'ni boyamam lazım ve yardımcım yok.
Não tenho quem me ajude a pintar a igreja de Anunciação, em Moscovo.
10 emri de hiçbiri kalmamacasına paramparça ettik. Louis'le olan evlilik akdimi feshettirmek 3 ayımı aldı. Sonra Mayıs ayında, baharda buradan çok fazla uzakta olmayan bir yerde evlendik.
Destruímos os mandamentos, anulei o casamento com Louis e na Primavera casámos.
Ve baharda Virgil ve Louise bir bebekle müşerref olurlar.
Nessa primavera, Virgil e Louise são abençoados com um filho.
Baharda Acapulco'yu hatırladın mı?
Lembras-te de Acapulco na altura da Primavera?
Belki baharda.
Talvez na Primavera.
Baharda ne zaman?
Na Primavera quando?
Geçen baharda senin gibi 4 kişi asmıştık!
Pendurámos quatro sujeitos da sua índole na primavera passada!
Erik ağaçları baharda güzel olur.
As ameixieiras são lindas na primavera.