English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Baku

Baku Çeviri Portekizce

75 parallel translation
Londra'da Bakü'deki petrol alanlarını ipotekliyorlar.
Outra em Londres, a vender os campos petrolíferos em Baku.
Baku, ne dediğini duydun mu?
Baku, ouviste o que ele disse?
- Sen nerede olacaksın Baku?
- Onde vais estar, Baku?
- Baku, suçu bize yükleyecek!
- Baku, está a tentar incriminar-nos!
Norveç üzerinden Rusya'ya saldırıya dair bir planımız mevcuttu. Ki Narvik çıkarması da bu nedenle yapılmıştı. Bakü ve Suriye arasındaki petrol havzalarına saldırı planımız mevcuttu.
Tencionávamos atacar a Rússia através da Noruega, de Narvik, o que levou ao desembarque em Narvik, e tínhamos planos para atacar as refinarias de Baku, a partir da Síria.
Bakü Petrol transferleri, ve Corn Crisp-Sakız firması belgeleri.
As transferências da Baku Oil e a fusão da Corn Crisp - Chew Chew.
Ne güzel bir işçilik!
Nem em Baku fazem assim.
Tevfik Rustamov, amirim,
Tofik Zakíravitch Rustamaf, meu chefe directo. É de Baku, trabalha no petróleo.
Data, Baku köyündeki çalışmalara bir haftalığına gözlemci olarak katılmıştı.
- A mensagem não diz. O Data já devia ter voltado por esta altura. Estavam num compromisso de observar a aldeia Ba'ku durante uma semana.
Baku'da fizyometrik bilgiler topluyordum.
Tinha um fato de isolamento e recolhia dados fisiométricos sobre os Ba'ku.
Baku'yu bir oyuna getirme amacının dışında neden köyün aynısını kopya etsinler ki?
Por que iriam duplicar esta aldeia a não ser para enganar os Ba'ku?
Neden Federasyon Baku'yu taşımak istesin ki?
Por que iria a Federação ou os Son'a querer transferir os Ba'ku?
Ve de Baku'yu yok etmek demektir. Tarihte yer değiştiren kültürler her zaman yok olmuşlardır.
E irá destruir os Ba'ku tal como as culturas que foram destruídas após todos os outros realojamentos forçados ao longo da história.
Baku'yu fark etmelerini sağlayın.
Façam o Conselho ver os Ba'ku.
Federasyon Meclisi Baku'nun naklini durdurdu. En üst düzeydekiler durumu tekrar gözden geçirecekler.
O Conselho da Federação pediu-me para o informar de que o realojamento dos Ba'ku vai ser suspenso enquanto realizam um inquérito a alto nível.
Bayan King'e Bakü'deki ofiste kalmasını söyledim.
Disse a Miss King que ficasse nos escritórios em Baku.
BAKÜ
BAKU
Elektra King Baküden arıyor.
Elektra King está a chamar de Baku. Na frequência vídeo.
Noah, Bakü uçağın saat 6'da kalkıyor.
Noah, o teu voo para Baku parte às 6 : 00.
Aslında Bakü'ye gitmiyorsun değil mi?
Não vais para Baku, pois não?
Bakü'deki bir muhbirimiz aradı.
Fui contactado por um informador em Baku.
Oradan döner, Abu Baku'ye iner, dün olduğumuz yere.
Ela faz uma curva, desce por Abu Baku, onde estivemos hoje.
İnsanlar Bakü'de petrol üretmek için basit çukurlar kazıyorlardı, asıl petrol üretimi, 1800'lü yılların sonunda batılı şirketlere ruhsat verilmesiyle tam anlamıyla tavan yapmıştır.
As pessoas estavam simplesmente a abrir furos para produzir Petróleo em Baku, e a produção disparou. quando ofereceram concessões as companhias ocidentais no final do século 19.
1900'de, Rus petrolünün % 95'i Bakü'den sağlanıyordu.
Por volta de 1900, 95 % do Petróleo Russo provinha de Baku.
Bakü o zamanların büyük bir endüstri merkezine ve Dünya'nın en varlıklı şehirlerinden birisine dönüşmüştür.
Baku torna-se então num grande centro industrial e numa das cidades mais afluentes no mundo.
Bakü, Azerbaycan - Bugün
Baku-Azerbeijão Nos Dias de Hoje
Makinelerin savaşı olan 2. Dünya Savaşı esnasında, Bakü'den yapılan sürekli yakıt ikmâli Rusların Almanlar karşısındaki zaferini garantilemiştir.
Durante a 2º Guerra Mundial, que foi a Guerra dos Motores, o abastecimento continuo de Combustível de Baku assegurou a vitoria Russa contra os Alemães.
Baku, bak sana ne getirdim.
Baku, vê o que eu encontrei para ti.
Baku!
Baku!
Geliyorlar, Baku.
Eles vêm aí! Baku!
Baku. Uyan.
Baku.
- Baku, saklan.
- Baku, esconde-te.
Hayır Baku, sen burada kalıyorsun.
Não, Baku, tu ficarás aqui.
Baku?
Baku?
Baku.
Baku.
Baku.
Baku...
Adım Baku.
Eu chamo-me Baku.
Adım Baku.
O meu nome é Baku.
Baku, Tudu.
Baku, Tudu.
Baku, D'Leh burada.
Baku. D'Leh está aqui.
Baku, buraya.
Baku, vem cá.
Onlar bizim gibi insan değil, Baku.
Eles não são homens como nós, Baku.
Korkma, Baku. Seni eve götüreceğim.
- Não tenhas medo, Baku, eu levar-te-ei para casa.
Bak Baku, bugün avcı olmalısın.
Ouve, Baku, hoje tens de te tornar um caçador.
Baku, sürünün başını bulduk. Koş.
Baku, achámos o macho condutor.
Eğer o kadar alçakgönüllüysen, bunları neden takıyorsun peki?
Há quanto tempo näo vais a casa, em Baku?
Ortadoğu'daki insanları devrime teşvik etmek için Bakü'de düzenlenecek kongrede Amerikalı işçileri temsil edeceksiniz.
Agora poderá representar os trabalhadores estadunidenses... no próximo congresso em Bakú, para impulsionar a revolução entre os povos do Oriente Médio.
Karşı devrimcilerin saldırıları yüzünden Bakü'ye tüm trenler iptal edildi.
Todos os trens a Bakú foram cancelados por ataques... de contra-revolucionários.
Bakü'ye gitmenin bir yolu olmalı.
Tem que ter algum trem para Bakú.
Karşı devrimcilerin saldırıları yüzünden Bakü'ye tüm trenler iptal edildi.
Todos os trens para Bakú foram cancelados... por ataques de contra-revolucionários.
Bakü'ye gitmenin bir yolu olmalı.
Tem que haver algo em Bakú.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]