Bali Çeviri Portekizce
266 parallel translation
Bu rotada giderseniz, Bali'yi ve kadınları göremezsiniz.
Com esta rota, vão falhar Bali e as mulheres.
Bali'nin kadınlarını anlatamazsın.
Mas não, as mulheres de Bali não podem ser descritas.
Teyzen Bali'ye mi gidiyorsun?
Vai se preparar para a casa da tia Vali?
Ayak bileklerinde ziller olan Balili dansözlerden oluşan bir grubu davet ettiler.
Mandou vir bailarinas do Bali com guizos nos tornozelos e unhas compridas.
Kendi zamanımda Bali adasına gitsem de bu kadar kızardım.
Tinha tanto como se tivesse visitado a ilha do Bali, na minha época.
Balilla, konuşmamız lazım.
Bali, quero falar contigo.
Filipinler, Bali, Havai.
Filipinas, Bali, Havai.
# Bali'den Lima'ya Güney Denizi adaları boyunca #
De Bali a Lima, de costureiras a marquesas,
Bizden çaldığı külçelerin üzerinde, Balili dansçı damgası vardı.
Os lingotes de ouro que nos roubou tinham uma bailarina do Bali.
35 milyonluk külçeler, üzerlerinde Balili dansçı baskısı.
35 milhões, em lingotes, com a gravura de uma bailarina do Bali.
Bir adam gelip üzerinde Balili dansçı olan külçeleri sordu.
Um tipo perguntou por lingotes de ouro com uma bailarina do Bali.
Üzerinde Balili dansçı olan altınları sormuşsun.
Perguntaste por lingotes de ouro com uma bailarina do Bali.
- Bali mi?
- Bali?
Yarın Bali'ye gidiyoruz.
Isso vai passar. Amanhã, estamos de saída para Bali.
Bali yolculuğumuzda bize katılacak.
- Ela vem connosco para Bali. - Ah!
Bali'de, her şey çok farklı.
Em Bali, é tudo bastante diferente.
Anlaşılan bali koklamayı bırakmak için yanlış hafta seçtim.
Parece que escolhi a semana errada para deixar de cheirar cola.
Bali mi?
Cola-tudo?
Bali.
Cola.
Balin'lerin rüya görme tekniklerini okudun mu?
Alguma vez ouviste falar da maneira de sonhar de Bali?
Ve "Bali Hai" da banyo suyuyla birlikte aktı.
E "Bali Hai" também se foi...
Şöyle derdi ; "Adamın birine abayı yaktın çünkü üç gün boyunca Gilligan'ın Adası ve Bali Hai seyahati yaptınız."
Deixa-me ver se percebi, agarraste-te a um tipo porque fizeram um cruzeiro de três dias a Bali Hai? Diria : Isso não é de doidos?
Bali yok, tamam mı? Tamam mı?
Não tenho cola, juro.
- yada Bali. - Tahiti.
- Ou Bali.
Jennifer annesi 10 günlük mükemmel Bali balayından dönene kadar bizde kalacak.
Bem, a Jennifer fica connosco enquanto a mãe dela estiver de lua-de-mel em Bali, durante dez maravilhosos dias.
Yarın evleniyoruz, ve Bali'ye gideceğiz.
Vamo-nos casar amanhã e vamos para o Bali.
Bali?
O Bali?
Sonra görüşürüz, Bali.
Vejo-te depois, Bali.
Leah... bana gerçekten kızgın olduğunu biliyorum... ve seni çok az bile suçlamıyorum, ama yemin ederim... Bali'nin kötü bir adam olduğunu bilmiyordum.
Leah... sei que estás mesmo chateada comigo, e não te culpo nem um pouco, mas juro, que não sabia que o Bali era mau.
Bali'nin muhafızları dışarıda, bu yüzden sen burada kal... oraya dışarıya gideceğim ve senmiş gibi yapacağım... benmişim gibi yapacaksın.
Os guardas do Bali estão lá fora, por isso ficas aqui. Vou lá fora e finjo ser tu a fingir que sou eu. Percebes?
Eee, o zaman, ben ön tarafa geri döndüğümde, Bali Gezi Rehberini pantolonunuzdan çıkarır, silip, yerine koyarsınız veya alırsınız.
Bem, o ideal seria quando eu voltar ao balcão, você tirar o "Guia para Bali" das calças, limpá-lo e colocá-lo no sítio, ou comprá-lo.
Fahişeden bozma annen Bali'yi beğenmiş mi?
Como está a prostituta da tua mãe a dar-se em Bali?
Billy'de mi oturuyorsun? - B-Bali.
Você viveu em Billy?
Billy-Bali.
B-bali.
Bali'de bir kenar mahalle.
Um, é um subúrbio de Bali proper.
Bali ada ülkesi. İlginç.
A ilha nação de Bali.
Bu kıyafeti seçtiği için Anita'yı öldür.
Pesquisar Bali. Matar a Anita por escolher esta roupa.
Bali'ye gidiyoruz, onunla çıkabilirim.
Vamos para Bali, para eu poder namorar com ela.
- Bali kızları bekleyin bizi!
Vou arranjar uma gaja de Bali.
Afedersiniz. Bali'ye iki bilet lütfen.
Queríamos dois bilhetes para Bali.
Mum ışığı. Wedgwood. Bali'den getirilen orjinal egzotik ağaçlar.
Candelabros... "Wedgewood" árvores exóticas importadas de Bali.
Bali de kumdan şatolar yapıyor olabilirdin.
Pensar que podias estar a construir castelos na areia no Bali. Sal?
Benim de gidip, orada onunla buluşmamı istedi. Bali'de tatile gidecektik.
Ele queria que eu apanhasse um voo e fosse ter com ele depois, uma semana em Bali.
Bali.
- Bali.
Hayli tuhaf Baldrick. Papa 9. Gregory idi,
Bastante estranho, Baldrick, era o Papa Gregório IX, a convidar-me para umas bebidas a bordo do seu iate a vapor "The Saucy Sue", correntemente atracado na baia Montego com a equipa inglesa de cricket e a deusa da fartura do Bali.
Bali.
Bali.
- Bali mi?
Bali!
Kendine not : Bali'yi araştır.
Nota para mim própria :
- Balice mi Tayvanca mı?
Do Bali ou da Tailândia?
Ne istersen yaparız.
Te levo para Bali...
Bali Hai Oteli'nde bir oda ayırttım.
Eu já vi uma suite no Bali Hai Hotel e Casino.