English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Balonlar

Balonlar Çeviri Portekizce

526 parallel translation
Alman balonları havada...
Os balões alemães estão içados, por trás da colina 124!
Sal şu balonları!
Larga esses balões.
Balonlar.
Balões!
- Balonlar rahatsız ediyor mu? - Kalabilir.
Os balões atrapalham?
Balonları ver de şuraya bağlayayım.
A mãe vai prender os balões.
Kırmızı balonları seven tatlı ve küçük bir kızdı.
Ela era uma linda menina que adorava balões vermelhos.
Bu balonları al ve "koş" dediğim zaman hızla koş ve balonları elinden bırakma.
Segure nesses balões bem alto, e quando eu disser "corra", corra tão rápido quanto puder sem largar os balões.
Hızla koşup balonları bırakmayacağım.
Tão rápido quanto puder, com os balões.
Balonların var.
Tem balões.
Konfederasyon hapishanesinde tutukluyduk. Gözlem balonlarından biriyle kaçtık.
Estávamos numa cadeia confederada e fugimos num dos balões de observação.
Balonları vurun beyler! Lugo halkı, balonları vurun beyler!
Povo do Lugo, atiro aos globitos, senhores!
- Balonlarınızı alın!
- Olhós balões!
Balonlar?
Que lindos balões.
Ve sarı balonlar
E balões amarelos
Nefis renkli balonlar.
Todas as cores são encantadoras. Compre aqui os seus balões.
Hatırladığım kadar Birlik ordu gözlem balonları 200 metre yüksekteydi.
Se bem me lembro, os seus balões de observação eram postos a 1 80 m.
Balonlar! Rengarenk, şekil şekil.
Todas as formas e cores!
Balonlar.
Não querem?
- Bedava balonlar.
- Balões grátis.
- Bedava balonlar!
- Balões grátis!
Nüktedan kişiler, İngiltere'yi batmaktan yalnızca baraj balonlarının kurtarabileceğini söylüyordu [7].
Uma piada dizia que só os balões de barragem a flutuar impediam que a Inglaterra se afundasse.
Klozet kapağı örtüsü ve paspas takımı anlatılan balonların resimleriyle süslü.
Também temos tampas de sanita a condizer e tapetes com ilustrações de muitos dos balões mencionados.
"Hey, balonlar," diye bağırıyorsun.
"Olá, balões" e não está lá nenhum.
Balonlar çocuklar içindir.
Balões são para crianças.
Bir erkeğin, bir kadının balonlarını kıskanması kadar bile geçerliliği yok.
Tem a mesma validade que se um homem inveja-se... os balões de uma mulher.
- Balonları mı kastediyorsunuz?
- Refere-se aos balões? - Não.
Sıcak hava balonları havadan daha hafiftir, ama yer çekimine dayanamazlar.
Os balões de ar quente são mais leves que o ar, mas não que a gravidade.
Bazen kız arkadaşlarına tüm balonları alıyorlar.
Às vezes compram uma molhada de balões para as suas namoradas.
Tüm balonları alıyorum.
Quero um molho de balões.
Keşke o balonlar olsaydı.
Quem me derá ainda ter aqueles balões.
Öncelikle, gezgin araçları, balonları ve örnek getirme görevlerini de içeren daha çok insansız görev ve uzun süreli uzay uçuşlarında daha fazla deneyime ihtiyacımız olacak.
Precisamos primeiro de mais missões robóticas, incluindo veículos vagabundos, balões e missões de recolha de amostras, e mais experiência em voos espaciais de longa duração.
Devasa boyutlardaki balonlar altlarından, ağır gazları püskürterek havada asılı kalabilir veya içlerinde tutabilirler.
Vastos balões vivos, podendo ficar flutuando, expulsando do seu interior os gases pesados, e conservando o seu calor.
Bebek doğduğunda da çiçekler istiyorum. ... müzik kutuları balonlar sonra kelebekler!
E quando o bebê chegar... quero flores, caixas de música e balões...
- Sonra kıçın benim, tamam mı? - Peki ya balonlar falan?
Parabéns, descobriu a palavra!
Balonları olan küçük çocuk!
O rapazinho com os balões.
Çıplak bir Amerikalı adam balonlarımı çaldı.
Um americano nu roubou-me os balões.
Neden balonları bırakıp yükselsinler?
Por que lançaria alguém balões e os deixaria...?
Balonlar dikkatimizi hava üslerinden çekmek için mi?
Julgarão que os balões nos distrairão das bases aéreas?
Birleşik Devletler semalarında ilk balonlar görüldüğünden beri duyulan heyecan II. Dünya Savaşı'nın bitiminden beri görülmedi.
Desde que foram avistados os primeiros balões sobre os EUA... que há uma sensação de excitação... inédita desde o fim da II Guerra Mundial.
- Balonları ben yaptım.
- E eu mesmo enchi os balões.
Şimdi, kimler balonları sever?
Vamos fazer o mesmo que com o balão.
Şu balonları toplayın.
Flaversham! Apanhem aqueles balões!
Montgolfier kardeşler, ilk balonlarına binmişlerdi.
Os irmãos Montgolfier subiram no primeiro balão de ar quente.
Kirli havayı yakalayabilmek için... bütün bacalara büyük balonlar bağlamak.
Para nos livrarmos da poluição, basta prender balões grandes às chaminés para apanharem o ar poluído.
Balonlar dolduğu zaman ne olacak?
E o que faria com os balões quando estivessem cheios?
Balonların içinde hayatta olan başka insanlarda olabilir.
Podem estar ainda pessoas vivas nestes balões.
Hiçkimse tekrar beni balonların içine sokamaz.
- Vamos. Nada me vai colocar num balão outra vez.
Balonları vurun beyler!
Um só tiro, 10 liras!
Balonlar, borazanlar ve flamalar.
Balões, cornetas e serpentinas.
Balonları istiyor musunuz? - Hayır!
- Quer os balões?
Balonlar!
Balões! Balões!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]