English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Balzac

Balzac Çeviri Portekizce

82 parallel translation
Balzac, 2769.
Balzac, 2769.
Balzac, Baudelaire, Corneille, Descartes, Fénelon, Gautier, Hugo. Şu sıralamaya bakın! Ve daha H harfindeyim.
Balzac, Baudelaire, Corneille, Descartes, Fénelon, Gautier, Hugo quantos gênios, e só cheguei ao H.
Dreiser, Balzac, Montaigne.
Dreiser, Balzac, Montaigne.
Apollinaire, Balzac'ın mezarı başında bir şiir yazıp düşüvermişti.
Apollinaire escreveu um poema na cova de Balzac e caiu.
Balzac ise...
e Balzac...
Balzac ilgimi çekebilirdi.
Eu poderia ser tentado por um Balzac.
Değil, ama bu yaşta Balzac okumanız ipucu oldu.
Nem tanto, exceto por ler Balzac na sua idade.
Sadece taşralılar Balzac satın alacaksa!
Quando apenas provincianos compram Balzac!
Balzac'ınız benden. Hadi seçin bakalım.
Escolha um livro de Balzac por minha conta.
Balzac'tan sağladığım kâr çok ufak size faydalı olmak arzum ise çok fazla. Benim için kaçırılmayacak fırsat.
Meu lucro em Balzac é tão pequeno... e meu desejo de agradá-lo tão grande que é um bom negócio para mim.
Balzac için yakmıştım, baba! Balzac'mış.
- Era para o Balzac, pai..
Sen bana baksana, aptal mı sandın beni?
- Balzac? Mas para que era isso?
Balzac'ı tanımayanlarınız için söylüyorum... konusu edilen "Karanlık Bir İş" tir.
Para os outros menos familiarizados com Balzac, diria que se trata de "Um Caso Tenebroso".
"Bal" zac 70-01 diye de söyleyebilirdin.
225... Não se pode dizer Balzac?
Balzac'ı tanımıyor musun yoksa?
Não conhece Balzac?
BALzac 75-02.
Balzac 7502.
Balzac'ı da mı bilmiyorsun?
Você também se esqueceu de quem é Balzac?
BALzac 75-02?
Balzac 7502?
Doinel nerede?
Estou à procura do Doinel. "O LÍRIO DO VALE", DE BALZAC
Balzac bunu şöyle tarif ederdi herhalde :
Para a pluma de um BaIzac.
Balzac'ın dediği gibi, "Bir roman daha bitti."
Foi bom. Como disse Balzac : "Lá se foi mais um romance".
Balzac mı, Stendhal mı?
o que levar? Balzac ou Stendhal?
Balzac konusunda size katılıyorum.
Concordo consigo sobre o Balzac. É muito sobrestimado.
Ve Balzac.
- E Balzac?
Aile kriz birimi. Çavuş Balzac.
Crises de Família, Sargento Balzac.
Balzac'taki hostestir ki mekanın kendisi tek gecede önemli olan tek restoran olmuştu.
É a recepcionista do Balzac... que se tinha o tornado o único restaurante que realmente importa.
Balzac'tayız... ve yanımda, seni tanıştırmak için öldüğüm biri var.
Estamos no Balzac, e está aqui alguém que eu quero que conheças.
- Balzac'ta yemek yediğine inanmıyorum.
- Não acredito que jantaste no Balzac.
Diğer bir Cumartesi gecesi. Fahişelik param, cebimde yanıp tutuşurken Samantha ve ben, Balzac'ta boy gösterdik.
Outro Sábado à noite, com o cheiro do meu dinheiro de prostituição ainda fresco no bolso... a Samantha e eu fomos ao Balzac.
Ancak o andan itibaren, bir daha Balzac'ta masa bulmak konusunda hiç sorun yaşamadık.
Mas daí em diante, nunca mais tivemos problemas para arranjar mesa no Balzac.
- George Sand ve Balzac.
- George Sand e Balzac.
Balzac, Allen Funt'da yaşamıış bir yazardı
Mamã, quero ir contigo Conhecer o Allen Funt
Balzac'tan bahsediyordun, basit eşcinsel şakalarından biri sandım.
Tu vinhas de Balzac, e eu pensei que estavas a fazer mais uma das tuas cruas piadas gay.
Sevgili Joseph, 20 yıldan beri tozlu raflarında yaptığın çalışmalarda başparmağınşa bir tek Balzac'ı eskitmene üzüldüm.
E Joseph, querido. Desculpa se o único Balzac que tu folheaste em 20 anos está pousado numa estante poeirenta no teu escritório.
Sanatı, tarihi dili, Stendhal, Racine, Balzac...
A arte, a história... A língua... Stendhal, Racine, Balzac...
Balzac'ın bir romanında gibiyim.
Estou num romance de Balzac.
Balzac romanlarında Yüce Kitap'taki yazılar hakkında konuşmuştu.
BaIzac, em seus romances, falou das inscrições do Grande Livro.
Bir keresinde onu dans ederken gördüm. Balzac heykelinin önünde.
Eu vi-o dançar uma vez, perto da estátua de Balzac.
Balzac günde 300 fincan kahve içermiş.
Balzac bebia 300 chávenas de café por dia.
Politikacı Russel'ın Napoleon, Balzac gibi isimlerin arasından başbakan Raymond Poincare'i seçmesine şaşırmıştı.
O político mostrou-se surpreendido por ele ter escolhido o primeiro-ministro, Raymond Poincaré, em detrimento de nomes como Napoleão ou Balzac.
Kokla şunu, Balzac!
Cheiras isto, Balzac?
Öyle değil mi, Balzac?
Não é, Balzac?
Balzac?
Balzac?
Lanet! İlk intiban bundan ibaret mi?
Balzac, isso não é maneira de deixar uma primeira impressão.
Hadi, Balzac. Acele et.
Vem daí, Balzac.
Evet Balzac, Bay Van Wilder'in dediği gibi... "Önemli olan bina değil, içindeki insanlardır."
Bem Balzac, como Sr. Van Wilder diria não é o edifício que importa, é as pessoas dentro.
Sen ne dersin, Balzac?
e quanto a ti, Balzac?
Balzac, burada fırsatların sultanı olarak başarıya ulaşacağımı sanmıyorum.
Balzac, penso que não vamos ter Sucesso como líder neste lugar.
Afiyet olsun, Balzac, ve bon voyage, sefiller.
Bom apetite, Balzac, e boa viagem, derrotados.
Ve Bulldog'u Balzac.
E o seu Bulldog, Balzac.
Balzac...
Balzac...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]