Banco Çeviri Portekizce
15,494 parallel translation
Bankayı bombalamak mı...
A bomba no banco?
Ve bankadan oldukça cömert bir ödeme de alacaklar.
E vão receber uma generosa indemnização do banco.
Banka da mahkemeyle uğraşmayacak.
O banco vai resolver isto fora do tribunal.
Kesinlikle hayır. Nefes alması gerek. Yeni arabamın koltuğuna çıplak kıçınla oturduğunu söyleme sakın.
- Diz-me que não tens o teu cu nu no banco do meu carro novo.
Koltuğu yalıyorlarsa çıplak oturmam sorun olabilir.
Só vais ter problemas se eles lamberem o banco.
Koltuğu yalıyorlar mı?
- Eles lambem o banco?
Ön koltukta oturan kadının boynunda kanama vardı. Kollarında yeni yürümeye başlamış bir çocuk tutuyordu. Çocuk çoktan ölmüştü.
Uma mulher no banco da frente a sangrar pelo pescoço, e a segurar o filho que se calhar estava morto.
Onu masasından uzakta görüyorum.
Já a vi lá fora num banco.
Dostumuz Devin birkaç yıl önce güney kıyılarından yer satın almak için paravan şirket kurmuş, sonra ekonomik krizden etkilenmiş.
Devin abriu uma empresa de fachada há alguns anos e usou-a para comprar uma casa na praia. O banco pegou pesado pela crise financeira.
Park köprünün hemen altında.
Banco do parque ao pé da ponte.
Banka Cenevre'de.
O banco é em Genebra.
- Dün itibarıyla, tabii bu sefer çeyrek milyon doları 72 saat içinde bitcoin olarak almazlarsa Merkez Bankası'nı kapatmakla tehdit ediyorlar.
- Como o de ontem, só que agora estão a ameaçar desligar o Banco Central se não receberem 250 mil em bitcoin's nas próximas 72 horas.
Bu işi kim yaptıysa Merkez Bankası'nın kapanmasının sonuçlarını anlamamış.
- Quem fez isto não compreende o risco de desligar o Banco Central.
O zaman o saatte etkinlik merkezinde kim varsa Merkez Bankasına fidye virüsünü yükleyen de o.
Alguém no centro de actividades nessa altura enviou o ransomware para o Banco Central.
Merkez Bankası kurtuldu!
O Banco Central está seguro!
Pekala, Merkez Bankası sistemi hala iyi şekilde çalışıyor yani bir Mad Max devam filminde yaşama endişesi duymamıza gerek kalmadı.
O sistema do Banco Central está a funcionar, não vamos viver numa sequência do "Mad Max".
Baban Mellon Bank'ta satın almada çalışıyordu.
O seu pai fez Direito Empresarial no Banco de Mellon.
Lazımlık, taşınabilir röntgen cihazı, ne olursa.
Um banco, um Raio-X portátil... Qualquer coisa.
- Polisten kaçtım, bir bankayı esir aldım.
Fugi da polícia, assaltei um banco.
Cole, bankadan kredi almak istemiyorum.
Não quero um empréstimo do banco.
Çünkü para seninse, bankayı arayıp çeki geçersiz kılabilirsin, değil mi?
Se é teu, ligas para o banco e cancelas o cheque, sim?
.. olduğunu sanmıyorum. Hayır, aslında...
Não, vai ser tomado pelo banco.
Savunma Dec Jeffries'i çağırmak istiyor. Kürsüye, lütfen.
A Defesa gostaria de chamar o Detetive Jeffries ao banco das testemunhas, por favor.
Ama daha da çarpıcı olan, kasık kılından çıkardıkları profili laboratuvarın veri tabanında tarattıklarında bir eşleşme yakaladılar.
O mais dramático foi que quando levaram o perfil e procuraram uma correspondência, no banco de dados do laboratório criminal, viram que coincidia com um perfil.
Başka bir deyişle, kasık kılı veri tabanında kayıtlı olduğunu bilmedikleri birine aitti.
Pertencia a alguém que estava no banco de dados e que não sabiam que lá estava.
Koltuğa kar gelmesin.
Não quero neve no banco.
Sen taksinin arkasında doğurmak üzere olan bir kadınsın. Ve ben de yarı Avustralyalı yarı Amerikalı olan doğurtacak kişiyim!
És a senhora prestes a dar à luz no banco de trás de um táxi e eu sou a heroína australiano-americana que vai fazer isso acontecer!
Bay Musella, bu Akbar Bilgrami at the Panama branch from BCCI Bank on line three
Sr. Musella, é o Akbar Bilgrami do banco BCCI, da sucursal do Panamá, na linha três.
BCCI'da ( Kredi ve Uluslarası Ticaret Bankası ), tüm hizmetleri veren bir bankayız.
No BCCI, somos um banco de serviço completo.
Çünkü BCCI saygın bir banka.
Porque o BCCI é um banco respeitável.
Doğru bankaya gelmişim gibi.
Parece que vim ao banco certo.
Senin Federal Rezerv Bankan.
O vosso Banco da Reserva Federal.
Uyuşturucu parası olan tonlarca pesoyu, benim ülkemin merkez bankasının binlerce, milyonlarca dolarını kabul ettiler, kimse hiçbir şeyi sorgulamadı.
Eles aceitam paletes carregadas de dinheiro, que era dinheiro da droga, centenas de milhares de dólares do banco central do meu país, sem fazer perguntas.
Eğer benim bankada önemli olmamı düşünüyorsan, Müvekkilimin parasını Panama " dan çıkarmak için bi yol bul.
Se me considera importante para o seu banco, então por favor, descubra uma forma de tirar o dinheiro do meu cliente do Panamá.
Bu sizin hükümetiniz, bankanız değil.
É o seu governo, não o nosso banco.
Kayıtları, müvekkilimin 10 milyon dolarının dondurulma tarihinden önce sizin bankanıza yatırıldığını gösterir şekilde ayarlamanızı istiyorum.
Ajustem os vossos registos para que digam que os 10 milhões do meu cliente foram depositados no vosso banco antes da data do congelamento.
Tanrı sonsuz cömertliğini yağdırır Uluslararası Kredi ve Ticaret Bankasında,
Deus verte a Sua infinita benevolência sobre o Banco de Crédito e Comércio Internacional,
O tabure yeni.
É um banco novo.
Sadece arabaya bebek koltuğunu yerleştirmede ve birilerini suçlamakta iyidirler. Ondan sonra sadece ayak bağı olurlar.
São bons para usar no banco de trás do carro mas depois estão sempre a atrapalhar, sabe?
Lütfen banka şubesiyle iletişime geçin.
Cartão retido. Por favor contacte o seu banco.
Göğüs pres nerede?
Onde está o banco de musculação?
Göğüs presmiş.
Banco de musculação.
- Belki bankanızı arayabilirsiniz.
- Talvez pudesse ligar ao seu banco.
First City şehir merkezinde soygun yaşandı.
O Banco First City no centro foi assaltado hoje.
Kaltak en son dedi ki herif banka soyduktan sonra kayışı koparmış.
A cabra que estava a contar a história, disse que esse tipo disse a ela, que ele roubou um banco, e, querido, coisas más aconteceram depois.
Sadece gazeteyi banka koy.
Ponha o jornal no banco.
Her sabah bankaya gideceksin ve dört hesaptan para çekeceksin.
Todos os dias, vais ao banco levantar quatro pilhas como estas.
- Başka bir banka mı?
- Num outro banco?
Otelden bankaya ve bankadan da direkt otele.
Do hotel ao banco e de volta ao hotel. Não te distraias.
- İstersen gel de yardım et.
- O meu banco está a aquecer.
First City Ulusal...
Banco First City National...