Banko Çeviri Portekizce
42 parallel translation
5000 frank banko. - Devam.
5000 francos.
Banko devam ediyor efendim.
Estão dentro, sr.
- Banko.
- Banco.
- Gerçekten mi? - Banko!
Banco!
G.W DE iKi SENE BANKO OYNADIM.
Fui titular durante dois anos em G.W.
Bana her iki banko başına en az iki, hayır, bir adam verin.
Quero pelo menos dois homens, cada um para dois balcões.
Kenny, bu banko.
Kenny, são favas contadas.
Bana verdiğin son banko bana 100 dolara mal oldu.
As últimas favas contadas custaram-me 100 mocas.
Bu akşam banko var.
- As favas contadas da outra noite.
- Evan. Üç maçtır banko oynuyordum, şimdi baştan mı başlamak zorundayım?
Fiquei três jogos no banco, depois, volto à pressa?
Wall Street ` teki banko hisselerden biriydi ve böyle şirketler asla yanlış bir şey yapmazdı.
Era "a" acção a comprar em Wall Street, porque parecia ser uma dessas empresas que não podiam cometer um erro.
Bu banko benim.
Novas regras. Aquele balcão é meu.
- Banko!
- Banca.
Banko.
Banco.
Banko kazanacağız.
Temos "ouro" à nossa espera.
İşlem yapmak istiyorsanız 3 numaralı banko açık.
A caixa 3 está aberta, se quiser fazer uma transacção.
Panterler, banko, gerçekten buraya kazanmaya gelmişler.
As Panteras, claras favoritas, vieram mesmo preparadas.
Dünyanın enerji gereksiniminin önümüzdeki 20 yılda % 40 artacağını hesaba katarak şirket olarak biz Babaco Solar'ın... banko yatırım seçeneği olduğuna inanıyoruz.
- Com a demanda mundial de energia crescendo 40 % nos próximos 20 anos, nós do Churchill acreditamos, Sr. Xu, que a Babaco Solar é a escolha óbvia de investimento.
- Hayır, şimdiki banko atış.
Não, este é um lançamento em arco.
Yılın adam kaçırıcısı banko sen olursun!
Estás a um passo de ser o sequestrador do ano.
Adam, banko bahislerde bile tahmin yürütemiyordu.
Não conseguia acertar uma.
Bir hayat kadını geldi. Banko müşterilerinden biri bunu zulalamasını söylemiş ve kaçmış.
Apareceu uma prostituta que disse que um dos seus fregueses regulares pediu-lhe um sitio para a esconder e depois fugiu.
Banko 3 tutturmuş.
O grande triplo.
Banko, güven bana.
É garantido, confie em mim.
Banko olduğunu söylüyorsun.
Disse-me que é garantido.
Banko diyorsun değil mi?
Era canja, certo?
Sharon Solarz banko görevlisiymiş. Eğitim programlarına falan katılmış, bu her şeyi açıklıyor.
A Sharon Solraz era caixa do banco e fez o programa de formação.
- Muhtemelen banko bir bahis olur.
É provavelmente uma aposta segura.
Banko üç.
- A Caixa 3 está disponível.
Ben buna banko kupon derim.
Eu podia chamar de aposta segura.
Kansas, maçı banko alırsa arayı kapatmalarına izin verir misiniz?
Se Kansas tiver o jogo controlado, deixá-los-iam passar dos 20 pontos?
- Banko diyorum.
- Sem dúvida.
Banko
Aposto!
Banko xx 00 : 05 : 40,135 - - 00 : 05 : 42,236 Bir kart, lütfen xx 00 : 05 : 55,135 - - 00 : 05 : 56,236 Dokuz
As fichas estão lançadas.
Banko.
- É seguro.
Hepimiz banko yapıyoruz. Neden şikayet edelim ki?
Nós ganhamos muito, vamos reclamar do quê?
Dürüst olmak gerekirse, en banko bahis kızı bırakmak.
Honestamente... acho que a melhor aposta é deixá-la ir.
Bence bu bahisle banko kazanırsın.
Eu dizia que é uma boa aposta.
Üçte iki banko oldu, sonrasında da okulları ve yuvaları kontrol ettim.
Agora havia dois ou três, e verifiquei as escolas e as creches.
Babamın arkadaşı Jimmy banko diyor.
Um amigo do meu pai, o Jimmy, diz que é garantido.
Banko.
Boa!
- Dünyanın en banko bahsi.
- É a aposta mais segura do mundo.