Bannister Çeviri Portekizce
216 parallel translation
- Bannister.
- Bannister.
- Arthur Bannister.
- Arthur Bannister.
Bay Bannister arabayı ta San Francisco'dan gönderdi. O burada kullanabilsin diye.
O Sr. Bannister mandou trazê-lo de São Francisco, só para ela o ter cá.
- Bannister mı?
Bannister?
- Arthur Bannister'ın ta kendisi.
- O Arthur Bannister em pessoa.
Adım Bannister.
Chamo-me Bannister.
Çocuklar, sizi dünyanın en iyi ceza avukatı Bay Arthur Bannister'la tanıştırayım.
Apresento-vos o Sr. Arthur Bannister, o melhor advogado criminal do mundo.
Karısı, beni işe alsın diye göndermiş onu. Değil mi Bay Bannister?
A mulher do Sr. Bannister mandou-o buscar-me, não foi?
Şimdi Bay Bannister hepimize içki ısmarlarken... ben de onun için çalışmayı reddederek biraz eğleneceğim.
Agora o Sr. Bannister vai pagar-nos uns copos a todos, enquanto eu me entretenho a recusar o convite para trabalhar.
Elbette birinin Bay Bannister'ı eve götürmesi gerekti.
Claro que alguém teve de levar o Sr. Bannister a casa.
Hani "Grisby ile Bannister".
Da Grisby e Bannister.
- Ortağım Bay Bannister da mı?
- O meu sócio também, o Sr. Bannister?
Bay Bannister'ın dediğine göre bir adam öldürmüşsün.
O Sr. Bannister disse-me que já matou um homem.
Bayan Bannister'a sorun.
Pergunte é Sra. Bannister.
Evet Bay Bannister.
Sim.
Sen aşka inanıyor musun ki Bayan Bannister?
Acredita mesmo no amor, Sra. Bannister?
İnanın Bay Bannister, karınıza da söyledim.
E fé. Já disse é sua mulher.
Ne kadar istesem de inkar edemem, Bay Bannister... karısının her arzusunu yerine getirmeye çalışıyordu.
Gostaria, mas não posso negar que o Sr. Bannister... tentou dar é mulher aquilo que ela queria.
Eh, Bay Bannister'ın piknik partisi de onun kişiliğine yaraşır oldu.
O piquenique do Sr. Bannister foi típico dele.
Onca zahmete girildi, o kadar para harcandı, ama... Bannister ne kadar insansa, bu da o kadar piknikti işte.
Deu muito trabalho e custou muito dinheiro, mas... foi um piquenique tão verdadeiro quanto o Bannister era um homem.
Bay Bannister ve diğerleri seni yanlarına çağırıyor.
Querem falar contigo, o Sr. Bannister e os outros.
Pekala Bay Bannister.
Sim, Sr. Bannister.
- Bayan Bannister nerede? - Bilmiyorum efendim.
- Onde está a Sra. Bannister?
Bay Bannister seni kente, San Francisco'ya... götürmek için bekliyor.
O Sr. Bannister quer levar-te para a cidade, para Sao Francisco.
Bu seni ilgilendirmez, ama biz "suç ortağı" olduğumuza göre... sana söyleyeyim, Bannister ve Grisby şirketi sigortalı. Ortaklardan birinin ölümüne karşı.
Não é da sua conta, mas já que somos "parceiros de crime", digo-lhe que a firma Bannister e Grisby tem seguro... contra a morte de um dos sócios.
Bayan Bannister'la birlikte arabada bekleyeceğim.
Fico é espera com a Sra. Bannister no carro.
Meşhur Bannister numaralarından biri.
E um dos famosos truques do Bannister.
Bay Bannister kente indi, Bayan Bannister da sinemaya gitti galiba.
O Sr. Bannister está na cidade e acho que a Sra. Bannister foi ao cinema.
Bayan Bannister'la görüşmek istiyorum.
Quero falar com a Sra. Bannister.
Grisby şimdi Bannister'ı öldürmek için oraya gitti.
O Grisby vai agora para Ia, para matar o Bannister.
- Bay Bannister'ı kurtarmak için.
- Salvar o Sr. Bannister.
- Arthur Bannister'ı.
- Arthur Bannister.
Bay Bannister'a ne oldu söyleyin.
Quero saber como está o Sr. Bannister.
Ya Bannister?
E o Bannister?
İzninizle Bayan Bannister.
Com licença.
- Günaydın Bannister.
- Bom dia.
Arthur Bannister, bunu yapabilecek tek adam.
Só o Bannister o conseguirá fazer.
Merhaba Bannister, nasılsın?
Olé, como vai isso?
Merhaba Bayan Bannister.
Viva.
Bayan Bannister, size bir koltuk ayırdım.
Sra. Bannister, guardei-lhe um lugar.
Bunlar büyük Bannister'ın sempati toplamak için uyguladığı taktikler.
Estas são tácticas de tribunal do Bannister, para atrair simpatias.
Tanık sizin Bay Bannister.
A testemunha é sua.
Arthur Bannister.
Arthur Bannister.
Bannister'ı kendi müvekkiline karşı ifade vermeye zorlayamaz ki!
Ele não pode obrigar o Bannister a depor contra o cliente, pode?
Bay Bannister kürsüye çıkacak.
O Sr. Bannister irá depor.
Bay Bannister, siz baro üyesisiniz.
O senhor é advogado.
Biliyor muydunuz Bay Bannister, cinayetlerden hemen sonra...
Sabia que logo após os assassínios...
Bunlar yine Bay Bannister'ın ikna edici duruşma taktikleri.
São mais algumas tácticas persuasivas do Sr. Bannister.
Bay Bannister, sanık işi neden kabul ettiğine dair... bir şey söyledi mi?
Pergunta : Sr. Bannister, o réu disse... porque tinha aceite o trabalho?
Evet Bay Bannister.
Sim, Sr. Bannister.
Bay Bannister'ın ona işi kabul ettirmek için... denizci lokaline gelerek ikna kabiliyetini kullanması gerektiğini... Bay Bannister'a hatırlattı.
Lembrou ao Sr. Bannister que este... teve de ir ao centro de recrutamento de marinheiros e de ser persuasivo... para convencer o réu a aceitar o trabalho.