Barbecue Çeviri Portekizce
153 parallel translation
Lutie Naylor koskoca bir sığırı ateşte çeviriyor.
A Lutie Naylor no barbecue a assar um novilho inteiro.
- Kurbağa bacağı, kızarmış yada ızgarada
- Pernas de rãs fritas, em barbecue
Mangalı o kadar yakınlarına koymamalıydım.
Nunca devia ter posto o barbecue tão perto.
Bu, adı kötüye çıkmış bir korsanın saati.
Este é o relógio de cabeceira do Barbecue. Foi um grande pirata.
Herneyse, barbekü yapıyoruz. Düşündümde komşun olarak senide davet edeyim dedim.
Foi fazer um barbecue e pensei em ser um bom vizinho e vir convidá-los.
Gidip şu küçük kadınlardan biraz daha barbekü sosu alsana.
Pede mais um pouco do molho de barbecue àquela mulherzinha.
Barbekü sosu ha.
Molho de Barbecue.
Ne güzel? Barbeküne gelmeyi çok isterim.
Adorava vir ao teu barbecue.
Yağlı Joe'nun sınırsız BBQ kuyusu hala sosun tadını alabiliyorum ve..
Chama-se "Greasy Joe'Bottomless Barbecue Pit". Ainda sinto o sabor do molho entre os dedos. Estás preparado para isto?
Yağlı Joe'nun sınırsız BBQ kuyusu bana haftada sadece altı porsiyon domuz eti yiyeceğine söz vermiştin ben bir insanım. bak ne diyeceğim çocukları kız kardeşine bırakacağız cumartesi akşamı ve sonra bizi kovana kadar yiyeceğiz!
Greasy Joe'Bottomless Barbecue Pit. Lembras-te que prometeste tentar comer porco só seis vezes por semana? Marge, sou apenas humano...
Barbekü tavuk.
Barbecue de frango.
Teksas mangalından başka bir şey değil.
Só barbecue do Texas.
Ve ayrıca size barbekü soslu Goji üzümünüzü ve organik balkabağından yapılma cipslerinizi getirdim.
E também trouxe um pouco de goji hidropônicas molho barbecue vegano e abóboras organicas fritas.
Hadi mangalı yakalım.
Então, vamos acender o fogo do barbecue.
- Bu gece barbekü yapıyor musun?
- Tens barbecue esta noite?
Sirkeli sosları var mı diye düşünüyorum.
Será que têm molho de barbecue?
İlk o başlattı. - Bu akşam dışarı çıkıyoruz.
Fofo, acho que tens um pouco de molho barbecue...
Dur bir dakika, burası mangal kokuyor.
Espera um minuto, cheira a barbecue ( molho de churrasco ).
Heryıl barbekü yaparım ama, Geleceğini zannetmiyorum.
Ele dá um barbecue todos os anos mas não estou há espera que ele apareça.
Barbeküde pişirilmiş bir Hunkey Donker alabilirmiyim?
Hunky Dunkers com molho de barbecue Hunky Dunky?
Bir adet barbeküde pişirilmiş Hunky Dunker,... ve bir orta boy Mucky
Um Hunky Dunkers, com molho de barbecue Hunky Dunky e um Mucky médio.
Bay Forman'ın barbeküsüne benimle gelmek ister misin?
Gostarias de ir ao barbecue do Sr. Forman comigo?
Bak, sadece sizi barbeküye davet etmek için bir uğradım.
Olha, eu apenas vim convidar-te para o meu barbecue.
Barbeküne mi?
O teu barbecue?
Bob, her Gaziler Günü'nde barbeküyü ben yaparım.
Bob, eu tenho um barbecue anual em todos os dias do Veterano.
Barbekü yapıyorum ve beni durduramayacaksınız.
E eu vou ter um barbecue e tu não podes impedir-me.
Red gününü görecek. Şimdiye kadarki en iyi barbeküyü yapacağız.
Isto vai mostrar ao Red que vamos fazer o melhor barbecue de sempre.
Anne, her Gaziler Günü'nde barbeküyü formanlar yapar.
Mãe, os Formans tem um barbecue todos os anos neste dia.
- Tatlım. Bu barbeküyle ilgili değil.
- Querida, isto não tem a ver com o barbecue.
Bu yüzden büyük bir barbekü parti vermeye karar verdi.
Portanto ele decidiu fazer este grande barbecue.
Kitty, herkes neden Bob'larda toplanıyor?
Kitty, porquê é que está toda a gente no barbecue do Bob?
- Babam, babanın barbeküsüyle çarpışmak istiyor.
- O meu pai quer dar cabo do barbecue do teu pai. - O quê?
Büyük olasılıkla, babam babanın barbeküsünün kendininkinden iyi olursa,... Amerika'nın, Ruslara yenileceğine inanıyor.
Bom, aparentemente, o meu pai acredita que se o barbecue do teu pai for melhor que o dele... A América cairá nas mãos dos Russos.
Bu barbekünün babam için çok önemli olabileceğini düşündünüz mü?
Já paraste para pensar que se calhar o barbecue do meu pai é muito importante para ele?
Çünkü bu sadece aptalca bir barbekü.
Porque é apenas um barbecue estúpido.
Bu barbekü sona erdi.
Este barbecue acabou.
Çünkü babamın barbeküsünü mahvettiniz.
Porque vocês arruinaram o barbecue do meu pai.
Adamın barbeküsünü mahvettin.
Arruinaste o barbecue dele.
Tebrik ederim, Bob. Benim barbekümü yendin.
Parabéns, Bob, conseguiste fazer um melhor barbecue.
Bu, gelmiş geçmiş en iyi barbeküydü.
Isto foi o melhor barbecue de sempre.
Hadi şu barbeküyü başlatalım.
Bem, vamos lá começar este barbecue.
İlk mağara adamının... kıllı bir mamudu kafasından vurup... barbeküye attığı zamandan beri böyledir.
Tem sido assim desde o primeiro homem das cavernas... deu uma paulada na cabeça de um mamute e mandou-o para o barbecue.
Yanında biraz barbekü aromalı patates cipsi istiyorum.
E dá-me dessas batatas fritas barbecue.
Sade olanlarından değil. Onlar annenindi. Barbekü aromalı olanlar benim.
Não as normais, eram as da tua mãe ; as barbecue são as minhas.
Bir ev, bir araba ve barbekü takımı...
Uma casa, um carro, um barbecue.
Barbeküden patlayacaksın.
Vai consolar-se com o barbecue suculento.
Uykusu Ariane'nin yeni erkek arkadaşının evimize taşınmasından onu korudu. Rainer, sınıf düşmanı ve barbekü adam.
O sono livrou-a de ver a mudança para o novo namorado da Ariane, Rainer, inimigo das aulas e homem do barbecue.
Yarın ateş yakıp barbekü yapacağız.
Amanhã vamos ter uma grande fogueira e um barbecue...
Barbeki soslu birşey.
Algo com molho de barbecue.
Bohem ızgarası.
Um "barbecue" da Boémia.
( Barbekü Sosu ) ( Pepto-Bismol = Mide İlacı )
MOLHO BARBECUE ANTI-ÁCIDO