Barmen Çeviri Portekizce
1,223 parallel translation
Barmen, iki elma rakısı verir misin?
Dois schnapps de maçã.
Hepsi birlikteydi : "Nuria, Pelayo, polis, barmen..."
Nuria, Pelayo, o polícia, o tipo no bar.
Barmen Moe olmadan Simpsonslar popülaritesini koruyabilir miydi?
Conseguiriam os Simpsons manter a popularidade sem o Moe?
- Barmen? Barmen?
Barman!
54 mü, elbette 54'deki barmen.
No 54? O empregado de bar do 54?
Eğer ona şans verip barmen yapsaydın, Greg asla o paraya dokunmazdı.
Ele nunca teria tocado nesse dinheiro se estivesse a trabalhar no bar.
Yani benden onu barmen mi yapmamı istiyorsun?
Então queres que o ponha a trabalhar no bar, agora?
Sakın bana dergideki ilk barmen röportajının senin olduğunu anlatma!
Não me digas que foi a primeira vez que leste a Interview!
Hey, barmen!
Garçon!
Barmen, bir çift içki alabilirmiyiz, lütfen?
Barman, pode nos servir uma bebida?
Tek kollu, tek bacaklı, tek gözlü barmen Hibbing Goodhue'yi öldürdü.
- Mas eu sou inocente. O barman maneta, perneta e zarolho matou o Hibbing.
Üzengili bir şey. Ve bir barmen de naber jineboy desin.
Algo com estribos e uma grande faixa a dizer :
Barmen şunu duble yap ve doldurmaya devam et.
Quero antes um duplo, e continue a servir.
Hayatta kalabilmek için barmen oldu.
Para sobreviver, arranja um emprego num café.
Barmen silahını etrafta sallamakta ustaydı. Tetiği çekebilirdi.
O patrão foi boa pessoa, só mostrou a espingarda se fosse eu tinha disparado.
Bir tane daha yuvarla barmen.
Sirva-nos outro copo, chefe.
Bir tane barmen için.Bir tane oğlu için.
Uma para o dono. Uma para o seu filho.
Ama barmen bana bir numara öğretti.
O barman ensinou-me um truque.
Sorun değil. Barmen bir arkadaşım.
Não tem problema, porque o barman é meu amigo.
Pis yaşlı barmen Moe Szyslak son kez viskiye su katmıştır.
O desprezível empregado de bar, Moe Szyslak bebeu o seu último copo.
Ve barmen cyclops'a derki...
E o empregado diz ao ciclope...
Hadi, barmen, sadece bir içki. Bir tane yolculuk için, sonra giderim?
Barman, só um copo para o caminho, e vou andando!
Bana bir... Holy Bartender ( Kutsal Barmen ) ver.
Dê-me... um "Barman-Esburacado".
- Üzgünüm Barry. Burada barmen sen misin?
- Desculpe, Barry.
Barmen, süper kahraman arkadaşlarım için bir bardak bira daha lütfen.
Outra rodada... para o meu querido grupo de superamigos.
Barmen, bir kadeh daha bir süper... Süper-bellies. Evet, işte.
Empregado, outra rodada para os super... superesponjas.
Hayır, barmen beni öptüğünü gördü.
Não, o barman viu-a beijar-me.
Bolan'lı Barmen Öldürüldü
Empregada de Bolan assassinada
Hayır, ama para vermezsem barmen söyleyecek.
Não, mas o garçom de bar fala se eu não lhe pagar.
- Bir çift mafya piyonu ve şişko bir barmen.
- Quem são as vítimas? - Dois pertenciam à máfia e um empregado.
Barmen! Bana ve buradaki dostlarıma dört içki.
quatro doses de jd para mim e para os rapazes.
Barmen Brad.
Brad, o barman.
Barmen, herkesle bağ kuruyordu.
Ele estava ligado a toda a gente.
Barmen!
Por favor.
Barmen, burası kahrolası Sahara gibi!
Empregado, Isto parece o Sara aqui!
Ve Turbit'in bardan iki saatliğine çıktığını söyleyen bir barmen var.
E um empregado de bar que destrói duas horas no álibi do Turbit.
Bir barmen Turbit'in bütün gece barında olduğunu söylüyorsa Turbit'in avukatı onu iki saat içinde çıkartır.
Se o empregado diz que ele esteve sempre no bar na noite do homicídio, a advogada do Turbit liberta-o em duas horas.
Bu barmen ne yapmaya çalışıyor?
Qual foi o problema do empregado do bar?
Ünlü ressamların çoğu yıllarca barmen olarak çalrşmıştır.
Há muitos artistas que trabalharam como barmen durante anos.
O bir ressam ve barmen değil.
Não é um artista / barman.
Barmen olmaktan çok memnun, o kadar.
É feliz como barman.
İşten sonra barmen Steve'le evine gittiler Miranda'ya iki orgazm servisi yaptı.
Depois, foram para casa dela, onde o barman Steve serviu dois orgasmos puros à Miranda.
- Hayır. Belki de ben çok fazla barmenle yatmışımdır.
Talvez tenha dormido com demasiados barmen.
Barmen iki kahve alabilirmiyiz lütfen?
Empregado, podia-me servir mais dois cafés, por favor?
Barmen, vale, garsonlar?
O barman, os ajudantes, os empregados, as empregadas?
- Barmen!
Empregado!
Yeni barmen açıklanacak.
É apresentado o novo empregado de bar.
Barmen.
O barman!
Buradaki barmen bana yardım edecek.
Há aqui um tipo que me vai dar uma boleia.
Barmen.
Barman.
Steve Brady, barmen.
- O Steve Brady, o barman.