Basic Çeviri Portekizce
37 parallel translation
Something fell through in Washington and I have to take basic training.
Alguma coisa saiu errado em Washington e eu tenho que ter treino básico.
Basic'lerin arkasında.
Estamos de volta ao mais básico.
BASIC INSTINCT
INSTINTO FATAL
Bu şarkı bana neyi hatırlatıyor biliyor musun? Bayan Rachel Troubowitz Basic'ten ayrıldığımda ne demişti?
Esta canção faz-me lembrar o que a Sra. Troubowitz me disse no dia em que parti para a recruta.
Dan ertesi gün Basic'e gider.
O Dan partiu no dia seguinte para a recruta.
Jobs ve Wozniak, Apple'da Gates ve Allen, Basic yazıyor ev yapımı Bilgisayar Kulübü'nün ilk buluşması.
O Jobs e o Wozniak montavam a Apple, o Gates e o Allen criavam o BASIC, surgia o Homebrew Computer Club. O Gelman estava lá. Agora, são eminências e bilionários.
Sonra Ed, bu 15 dolar telif hakkı işi her 4 K Altair'in içindeki BASIC için, kabul edilir gibi değil.
E depois, os 15 dólares de % por cada Altair vendido é inaceitável.
Apple, BASIC'i lisanslamak için 21 bin dolar öneriyor.
Diz que a Apple quer pagar US $ 21 mil para licenciar o BASIC.
Carl BASIC'te bu eşitliği çıkardı.
Carl está com a paranóia do BASIC...
Swiss Basic Nemlendirme Kremi işime yaramaya başladı.
Tive sorte com a Fórmula Hidratante da Swiss Basics.
Gates yazmaya devam eder, " Yüzlerce insandan aldığımız yorumlara göre BASIC kullanan herkes çok memnun
Gates continua escrevendo : " As respostas que nós tivemos de centenas de pessoas que disseram estar usando BASIC foram todas positivas.
Yine de iki tane sürpriz var açıkçası.
Duas coisas surpreendentes são aparentes, contudo. - A maioria desses utilizadores nunca compraram BASIC, e 2
1 ) Memnunuz diyen kullanıcıların çoğu asla BASIC satın almamışlar ve 2 ) satışlardan aldığımız Telif hakkı miktarını ödememişler.
1 - A quantia que recebemos de vendas para o mercado pessoal faz o tempo gasto na produção do Altair BASIC custar menos de 2 dólares a hora.
Altair BASIC leri tekrar satan heriflere ne demeli?
E os que revendem o Altair BASIC?
Sadece Schotzie'nin Temel İçgüdü'deki Sharon Stone gibi giyinip erkek öğrencilerin dikkatini benim gerekli geri dönüşüm programımdan...
Não te esqueças de dizer... que utilizar a Sharon Stone em Basic Instinct... foi uma tentativa da Schotzie de fazer...
- Temel İçgüdü.
- "Basic Instinct".
BASIC programıyla dört milyon satır.
Quatro milhões de linhas de BASlC.
Visual Basic dilini biliyorsan başka.
A não ser que saibas código de Visual Basic.
Bir de Hennessy'de Basic Buys'da çalışan erkek kardeşi var, bir ağabey.
Ele tem um irmão mais velho que trabalha na Basic Buys em Hennessy.
Bir grafik kullanıcı arayüzü oluşturayım.
Vou criar um interface GUI, usando o Visual Basic.
Biz "Basic Instinct" ortasındayız sen Sharon Stone ile mi yattın?
A meio do "Instinto Fatal", e comes a Sharon Stone?
'BASlC'i ortaya çıkaralım.'
"Vamos tirar o BASIC dali."
Yani BASlC'i yazarken sadece 4 kbaytta çalışması önemli değildi. Başkalarının yazdığı programların çalışması için de yer olmalıydı.
Assim, quando criei o BASIC, o desafio não era só corrê-lo em 4 "kbytes", mas também deixar espaço para os utilizadores correrem os seus programas em 4 "kbytes".
Bildiğimiz BASIC'ten farklı mı?
É diferente do BASIC básico? Já passou algum tempo...
Ama o hâliyle bile olağanüstü bir şeydi. Özellikle de on yaşında bir çocuk için.
Mesmo assim, foi algo marcante, sobretudo para um miúdo de 10 anos, ser possível escrever um programa em BASIC ou FORTRAN.
BASIC ya da mesela Fortran'la bir program yazıyordunuz ve... bu makine bir anlamda sizin fikrinizi alıp bu fikri bir şekilde uyguluyor ve size bazı sonuçlar veriyordu.
Na verdade, a máquina pegava na tua ideia, executava-a e devolvia-te alguns resultados.
BASIC ve APL kullanarak makineyi programlayabiliyordunuz.
E podíamos programá-lo em BASIC e APL.
BASIC ile çalışıyor.
E ele vai trabalhar com o BASIC!
BASIC ile çalışacak ve bence bu harika -
Ele também vai trabalhar com o BASIC, o qual acho que será o grande...
Temel eğitimdeydin.
Estavas no Basic.
Benimle birlikte yazdığı ilk program BASIC dilindeydi.
Lembro-me que o primeiro programa que escrevi com ele foi em BASIC...
"Temel Giriş Çıkış Sistemi", bilgisayarı açınca ilk olarak çalışan şey.
Significa "Basic Input Output Software." É o que corre primeiro quando ligamos o computador.
Bayan Monroe bize BASIC öğretti ve bu sanki çölün ortasında su bulmak gibiydi.
Monroe dava aulas de Visual Basic e era como encontrar água no meio do deserto.
Anladığıma göre Londrina'daki bodrumda büyümüşsün.
Sei que cresceu em Londrina, no Basic.
zaman Altari Basic için işliyor ve 1 saatte 2 dolardan daha az etmeye başladı. Bunun sebebi nedir?
Porque isso?
Orta okulda aldığım Visual Basic dersinde arkadaşım Sam'in bana bir teknikten bahsettiğini hatırlıyorum.
No Secundário, tirei um curso de Visual BASIC.