English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Baskin

Baskin Çeviri Portekizce

88 parallel translation
GETTO'YA BASKIN
SAQUES NOS GUETOS!
BASKIN BURADAN BAŞLAR
A PRISÃO COMEÇA AQUI
Buraya bay Luke Baskin'i görmeye geldim.
Vim falar com o Sr. Luke Basket.
- Merhaba bay Baskin.
- Olá, Sr. Basket.
Buna engel olan bir yasa olmadığını biliyorsunuz bay Baskin.
Não há leis contra isso, Sr. Basket.
Ama buna engel olan bir yasa da yok bay Baskin.
Também não há leis contra isso.
Joshua Baskin!
Joshua Baskin!
İyi geceler Bayan Baskin!
Boa noite, senhora Baskin!
- Josh Baskin.
- Olá. Quem é este? - O Josh Baskin.
Bay Baskin?
Sr. Baskin? Sr. Baskin?
- Ben de Josh Baskin.
- Sou o Josh Baskin.
- Bayan Baskin?
- Sra. Baskin?
Baskin.
Baskin.
Hazır mı? - Evet, Bay Baskin.
- Sim, sr. Baskin.
- Tabii ki Bay Baskin.
- Sim, sr. Baskin.
Baskin?
Baskin? Baskin?
- Kapa çeneni Baskin!
- Cala-te, Baskin!
Baskin'i özel kılan nedir?
O que é que o Baskin tem de especial?
- Günaydın Bay Baskin.
- Bom dia, sr. Baskin.
- Bay Baskin şu anda...
- O sr. Baskin não pode...
Merhaba, Bayan Baskin.
Olá, sra. Baskin.
- Baskin-Robbins.
- Baskin-Robbins.
Güzergâha kadar 20 mil çapinda kontrol noktalari kurmanizi,... kizilötesi gözlemcili helikopterleri ve 50 mil içindeki bütün saklanma yerlerine baskin yapilmasini istiyorum.
Na estrada 13,54 e na rua 27. Helicópteros no ar, com raios infravermelhos. E uma busca porta-a-porta em cada esconderijo possível em 80 km.
Sosyal psikoloji hocamla da Baskin-Robbins " de.
E depois, com a professora de psicologia social no Baskin-Robbins.
Baskin-Robbins dondurmacısına gidin.
Vão à Baskin-Robbins.
Aslında dondurmacıya gitmeyi düşünüyordum ama sen gelmezsin galiba. Ne?
Na verdade, estava a pensar ir á Baskin-Robbins, mas tu não deves querer ir.
Dondurmacı!
O quê? Baskin-Robbins!
Baskin Robbins, Ben ve Jerri's, Good Humor.
De palito, de casquinha, de copinho.
Ama her zaman dondurma yalamak kadar zevkli olmadığını kabul etmeliyim.
Mas tenho de admitir que nunca foi como ir à Baskin-Robbins.
"Baskin Robbins, dondurma için bir dünya."
Baskin Robbins, onde o mundo toma sorvete.
Kendimize ait "McDonalds", var, "Baskin Robbins" var, solumuzda pardon sağımızda....
Temos nosso próprio Mc'Donalds, Baskin Robbins... bem à esquerda, digo à direita.
BASKIN
A REVIRAVOLTA
Pastanedeki şeker hastası gibiyim.
É como ser diabética e ir à Baskin-Robbins.
Tebrikler Baskin ve Robbin.
Assim é que é, Baskin e Robbin.
- Babamın ortağı. - Kalp krizinden öldü şirketi kuran ortak.
Burt Baskin, o sócio do meu pai, e seu cunhado, co-fundador da companhia, morreu de ataque cardíaco.
- Amcam, 51 yaşında ölüyor, kalp krizinden.
O meu tio, Burt Baskin, da Baskin-Robbins, morre aos 51 anos, vítima de ataque cardíaco.
Nefsi mudafa icin komsularimiza baskin yaptik.
Invadimos os nosso vizinhos em'auto-defesa'.
Bence o gömlekle dondurma satıcılarına benziyorsun.
Acho que essa camisa faz parecer que devias trabalhar na Baskin-Robbins.
- Bir yaz Baskin-Robbins'de çalışmıştım.
Eu estava a trabalhar no Baskin-Robbins, durante o Verão.
Baskin-Robbins'i biliyor musun? İşleri her ay üç yeni lezzet keşfetmek olan dondurmacı bilim adamları tutuyorlar.
Contratam cientistas de gelados cujo trabalho é inventar três novos sabores por mês.
MAKİNACI SİLAHLI BASKIN
Engenharia, Entradas Dinâmicas.
Baskin-Robbins'e her gece gidiyorum ve tedavi görüyorum.
Vou ao Baskins Robins todas as noites comprar um regalo.
Baskin-Robbins'den dondurmalı bir pasta fena olmayabilir.
Talvez ir por um daqueles bolos de gelado da Baskin Robbins...
Tek bir cins hatunun egemenliği.
Um Baskin-Robbins de conas.
Annem, babanla seni Baskin-Robbins'e davet ediyor.
Minha mãe, gostava de saber se tu e teu pai, querem ir ao Baskin Robin ´ s connosco.
Hayır, fakat evet, ama hayır, aslında evet, Shelley ile aynı evde kalıyorum ve annem veya kardeşim olabilir, emin değilim.
Não, mas sim, mas não, mas sim, porque eu vivia em casa com a Shelley e ela podia ser minha mãe, mas também podia ser minha irmã. De qualquer maneira, ela é, tipo, bem severa porque uma vez, bem, pôs-me de castigo durante 15 minutos e foi tão injusto porque tudo o que fiz, certo, foi ter ido à Baskin'Robbins, porque a Denise Welby trabalhava lá aos Sábados Não tenho a certeza.
Ikincisi onun ne kadar baskin oldugunu bilmedigim bu yani kanima susamisti.
Em segundo, havia uma parte dele, e eu não sabia o quão dominante poderia ser, / i que ansiava pelo meu sangue.
Harika.
Sabe o Baskin-Robbins?
3 ay önceki sevişmelerin nasıl olduğunu da sen hesap et artık. Bekle biraz.
Espera, não tinhas um primo que trabalhava na Baskin Robbins?
Ajan Baskin. FBI.
Agente Raskin.
Neyse o aslında çok sert biri çünkü bir keresinde beni 15 dakika boyunca yere yatırmıştı, ama bu hiç adil değil çünkü yaptığım herşey doğruydu bir kere Baskin Robbins inmiştim çünkü Denise Welby bir cumartesi işi var ve kasadaki bütün parasını ondan aldım nane ve çikolatalı kurabiyesine sıçtım.
e convenci-a dar-me todo o dinheiro da caixa e esmigalhar pedaços de chocolate e bolacha no sabor de menta.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]