English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Bata

Bata Çeviri Portekizce

1,631 parallel translation
Ama önce size cüppe bulmamız gerekiyor, değil mi Jenny?
Mas primeiro temos de arranjar-lhe uma bata.
El çırpmak yok.
- Só não bata palmas. Não b...
Bir torba dolusu malla kapıya gidip "Nantucket" diyecek bir salağı arıyoruz.
Procuramos alguém estúpido... que bata numa porta e diga "Nantucket".
Ona vurma!
Não bata nele!
Benim özel insanıma vurma!
Não bata na minha pessoa especial!
Tanrı kendini ve ruhunu korusun.
- Rende-te perante Deus e tua alma será salva. - Vocês homens de bata são todos iguais.
Bu adada böyle giymek alışkanlık mı?
Porque tens essa bata vestida?
- Maalesef önlüğümde unuttum.
A menos que a tenha deixado na minha bata.
Herbirinizden şurdaki kurbanın yüzüne pat pat diye vurmanızı istiyorum.
Quero que cada um de vocês, bata com força na nossa vítima.
Hıh? Sana vurmamı mı istiyorsun? !
Queres que te bata?
Boncuk bulduğunda beni ararsın.
Ligue-me assim que despir a bata.
Hemşire de hep aynı formayla dolaşıyor.
Vejo-a sair com a bata.
Bana vurmamasını hatırlatıyorum.
Lembro-lhe que não me bata.
Tamam, Igor, kadını bayıltırken düşmesini bekleme, kafasının.. .. arkasına geçir tamam mı?
Igor, quando a atirar ao chão, não lhe peça, bata-lhe na nuca.
Ceketinde öyle yazıyor.
Diz na sua bata.
Bence Burke seni elde etmeye çalışıyor.
Acho que o Burke te quer saltar p'rá bata.
Doktor önlüğün üzerindeyken.
Aqui estás tu de bata.
Evet. Cerrahideki 60 inek de senin arkadaşın.
Sessenta doidos de bata são os teus amigos.
Sahiden, senin gibi çeteden gelen biri, nasıl beyaz önlük giyebiliyor?
A sério. Como passa de membro de gangue a médico de bata branca?
Doktorların beyaz önlük giymesi gerekmiyor mu?
Os médicos não são obrigados a andar de bata?
İşinde o kadar iyi ki, önlüğün önemi kalmıyor.
É só uma bata. Ele é muito bom.
Önlüğünü giymen gerekiyor.
Preciso que andes de bata.
Bunun karşılığında önlük giymek küçük bir bedel.
Usar bata parece-me uma cedência insignificante.
Giy şu önlüğü!
Veste a porcaria da bata!
- Önlüğünü de giy.
- E veste a bata.
Hava soğuk. Tam önlük havası bence.
Está frio, podias ter vestido a bata.
Hâlâ önlük giymiyor.
Continua a não usar bata.
Önlük olayı için özür dilerim.
Desculpe lá aquilo da bata.
Neden giymiş olursan ol önlük yakışmış.
Estavam a ter uma reunião? Seja qual for o motivo, a bata fica-te bem.
Pudralanmış kıçının geceliğinin dışından görünmesini istiyorum.
Eu quero ver aquele humilde corpo cheio de desodorizante a usar uma bata.
Biliyor musun... şuan beni yenmiş olsan bile... ben gerçeğim, Klon değil!
Sabe de uma coisa... não importa o quanto me bata... Eu sou verdadeira, não um clone!
Çekil karşımdan, seni işe yaramaz.
Bata em si próprio, maluco.
"Vur bana, Reese.Döv beni ve asla vurmayı bırakma."
"Bata em mim, Reese. Bata em mim e nunca deixe de bater em mim."
Yaklaşma bana.
Não me bata...
Onayladığı zaman bize DNA örneği vermek zorunda kalacaksın.
Quando ele o aprovar, tens de nos dar uma amostra de ADN. Queres que bata uma aqui mesmo?
Kendini şaşırt.
Bata em si mesmo.
Bu eski beyaz önlüğü üzerime geçirdiğim ilk zamanlarda bedavaya saç kestirirdim. Restoranda güzel bir masam olurdu.
Quando comecei, podia tirar esta velha bata branca, ter um corte de cabelo grátis ou uma mesa boa num restaurante.
Bloğun sonuna git ve uyandırıncaya kadar kapılarına vur.
Quero que vá até ao fim do quarteirão e bata à porta até acordar as pessoas.
- Bizim çatımızı çaksa iyi olur.
É melhor que ele "bata" no nosso telhado.
Sana vurmamı mı istiyorsun?
- Que te bata?
Ne yapayım, kıçına mı vurayım?
O que queres que faça, que lhe bata?
Özel yetenekli bir sonraki cici kız kapımı çalsın diye mi bekleyeyim?
Esperar que a próxima miúda gira com habilidades me bata à porta?
Ne istersen yaparım, ama lütfen bana vurma.
Mas não... Por favor, não me bata.
Evden çıkmadan önce onların üzerine kanlı yara bandı yapıştırdım.
i gt ; eles não preocupam. Bata em uma faixa sangrenta antes de partir.
İçeri girdiğinizde, ışığın Roku'nun heykeline değmesini bekleyin.
Quando estiveres lá dentro, espera que a luz bata na estátua do Avatar Roku.
Bana vurma! Ahh! ...
Não me bata!
Vurun ona!
Bata!
Önlüğünü giy.
- Veste a bata.
Beni zorlama!
Não me bata.
Sana vurmama mı?
Que te bata?
Vurun!
Bata!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]