English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Benoît

Benoît Çeviri Portekizce

128 parallel translation
Alman kuzenim, Benoit Clou, böyle küçücükken koskocamandı,
O meu primo direito, Benoît Clou, era pequerucho assim... E era largo, gordo e pesado assim
Benöit Notre-Dame, Dordogne'lı bir çiftçiydi.
Benoît Notre Dame era um camponês da Dordonha.
Bu Dordogne'lu çiftçi Notre Dame'ın karısına yazdığı mektup.
É a cópia duma carta escrita por Benoît Notre Dame, o camponês da Dordonha.
Benoİt Notre Dame, künye numarası 1818.
" Benoît Notre Dame, chapa número 1818.
Seni seviyorum.
Amo-te. Benoît.
Paris'ten arıyorum, Notre Dame, Benoİt için.
- Não, não é essa! Falo-lhe de Paris, a propósito de Notre Dame Benoît.
Benoit Notre Dame!
Benoît Notre Dame, sim!
Savaşta ölenler : Yüzbaşı Favourier, tarih öğretmeni. Teğmen Benoit Estrangin, sigortacı.
Morreram em combate o Capitão Etienne Favourier, professor de História, o Tenente Benoît Estrangin, segurador, o Cabo... "
Er, Notre-Dame, Benoit.
Notre Dame Benoît, soldado de segunda classe,
Benoit Notre-Dame kendi hayvanlarının gübresini kullanırdı. Hiç satın almadı.
O Benoît Notre Dame usava o seu próprio estrume, nunca teve de o comprar!
Kerem Öztürk, cartman79 @ no-log. org "
Benoît e Ptitroll Tradução : Paulo Gonçalves
Grossbut.
Grossbut. - Benoît Brisset está morto.
- Benoit Brisset, 46 yaşında.
Benoît Brisset, 46.
Sana Benoit Brisset hakkında birkaç soru sormak istiyorum.
Gostava de te fazer algumas perguntas sobre Benoît Brisset.
Bir kez daha soruyorum, Benoit Brisset'i tanıyor musun?
Deixa-me perguntar outra vez, conheces o Benoît Brisset?
Benoit Brisset haricindekilerde, yaptığın herşeyi anlayabiliyorum.
Compreendo tudo o que fizeste, excepto no Benoît Brisset.
Peder Benoit ve bisikleti kahvaltıya yetiştiler.
O Padre Benoit e a bicicleta dele chegaram a tempo do pequeno-almoço.
Bisikletinizi holde bırakmanız şart mı, Peder Benoit?
Tem mesmo de guardar a bicicleta no corredor, Padre Benoit?
Peder Benoit, lastik yamamayı öğrenmelisiniz.
Devia aprender a arranjar um pneu, Padre Benoit.
Otto, Peder Benoit rica ettiydi..... bisiklet lastiğini onarabilir misin?
Otto, o Padre Benoit perguntou se lhe podias arranjar o pneu da bicicleta.
Benoit!
Benoit!
- Senatör Gallimar'ın kardeşini öldüren katil Jacques Benoit hakkında bişeyler okudunuz mu?
Terão lido algo sobre o assassino Jacques Benoit, que matou ao irmão do senador Gallimard.
Clare Benoit, Mickey, Noeaux ve Mike.
Clare Benoit, Mickey, Noeaux e Mike.
- Clare Benoit?
- Clare Benoit?
Ot. Benoit'nın cebinden arakladım.
- Erva que roubei ao Benoít.
Benoit benim için tam bir keyifti. - iyi bir çocuk muydu?
Benoit era uma criança tão maravilhosa.
Benoit'm!
Benoit!
Benden ne kadar istersen iste Rémy daima, ama daima Benoit ayarlayacaktır.
Qualquer que seja o montante de que precises, Remy, Benoit sempre, repito, SEMPRE, o arranjará.
Bay Benoit beni işe aldırdı.
O Sr. Benoit arranjou-me este emprego.
Son bir kez, Benoit Patard alaycı gülümsemesi,... alışılagelmiş kendini beğenmiş tavırları ve gözlerinde küstah bakışlarla sanık sandalyesine oturdu.
Pela última vez, Benoit Patard apresentou-se em Tribunal, olhando com um sorriso sardonico, e a sua habitual expressão arrogante nos olhos.
Fransız vatandaşı Olivier Benoit.
Olivier Benoit, francês.
Ya sen Benoit?
E tu, Benoit?
Özellikle de Benoit için. Uzun bir süre endişe duyması gerekmeyecek.
Principalmente para o Benoiit, vai poder respirar.
Kesinlikle öyle bir şey yok. Sen neden bahsediyorsun? Benoit'in çalışmaları hoşuna gidiyor ve bir tane duvar resmi istiyor.
Mas ninguém se aproveita, gostou do trabalho do Benoiit e encomendou-lhe um fresco para a fábrica.
- Bunun nesi yanlış? - Antoine, ne demek istediğimi biliyorsun. Castella'nın Benoit'in çalışmalarını sevdiğinden falan bahsetme.
Sabes o que quero dizer, conheço muito bem o Castella, não me digas que "gosta" da arte do Benoiit!
Bu Francis Benoit, baş mühendisimiz.
Este é o Francis Benoit, o nosso engenheiro chefe.
Francis gerçekten pislik mi, yoksa sadece öyle mi görünüyor?
O Francis Benoit é mesmo estupido, ou só imita bem?
Silikon gurusu Francis Benoit para için La Honda'yı terketti.
O guru de Silicon, Francis Benoit, deixou a La Honda para ir em busca de dinheiro.
Benoit hayatlarımızı değiştirecek bir icat ürettiğini iddia ediyor.
Benoit diz ter desenvolvido uma nova e electrizante invenção que mudará as nossas vidas.
Benoit La Honda'dan ayrıldı.
Benoit deixa La Honda.
Francis Benoit'nın devrimci bilgisayarı.
o supostamente revolucionário computador de Francis Benoit.
Francis Benoit her zaman bir mil ötede, yeni birşeyi var.
Francis Benoit, que está sempre à frente, tem algo novo.
Ben Francis Benoit'yim.
Eu sou Francis Benoit.
Bay Benoit, fikirlerinizi almak isterdim.
Sr. Benoit, eu adoraria ouvir os seus comentários.
Benoİt
Benoît.
Hayır. Benoit benim kızlık soyadım değil.
Não, Benoit não é o meu nome de solteira.
Kardeşim- - uzman Michael Benoit.
O meu irmão, o operações especiais Michael Benoit.
Uzman Lehane and Benoit giriş için izin talep ediyorlar efendim.
Especialistas Lehane e Benoit a pedir permissão para entrar, senhor.
"Çocuğu öldürme." Cesur Benoit dedi,... Ama Dai tekrar sordu.
"Não mates o miúdo", disse Brave Benoit, mas Dai respondeu :
- Benoit Brisset öldü. - Efendim.
- Desculpe?
Benoit?
Benoit?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]