Betsy Çeviri Portekizce
781 parallel translation
Pike'lı tatlı Betsy'yi hatırlıyor musun? Pike'lı tatlı Betsy'yi hatırlıyor musun?
Não te lembras da querida Betsy de Pike
Bir süre sonra çöle ulaştılar ama Betsy'nin takati kalmamıştı.
Chegaram depressa ao deserto onde a Betsy desistiu
Polkayı Betsy Ross'tan öğrenmiştim.
Betsy Ross ensinou-me.
- Koca Ana! Hugh ve Betsy gidiyor.
O Hugh e a Betsy vão-se embora.
Timsah ile devekuşu arasında bir şey. Çin hükümdarının yaşadığı şeylerden sonra ona Betsy diyoruz.
Pode dizer-se que é um cruzamento de crocodilo com avestruz, mas nós chamamos-lhe Betsy por causa da Imperatriz Dewager, da China.
Önemli olan Betsy'nin nerede ateşleneceği? - Binbaşı.
A questão é para onde vai a Betsy para ser disparada?
Şimdi Betsy'nin nereye gideceğini biliyoruz. Siz!
Agora já sabemos para onde vai a Betsy.
Kızımla aranızda birşeyler olduğunu biliyorum. Bir işin olsun.
Reparei que há qualquer coisa entre ti e a Betsy.
Betsy'yi getirmişsin.
Trouxeste a minha pistola.
Yaşlı Betsy'nin güvenlik kilidi kapalı.
A velha "Betsy" está segura.
Yaşlı Betsy'nin güvenlik kilidi kapalı mı?
A "Betsy" está travada?
Evet, Betsy?
Sim, Betsy?
Betsy?
Betsy?
Çok sevindim, Betsy.
Muito obrigado, Betsy.
Betsy'i, Columbus Meydanındaki, Charles'ın Kahve Salonuna götürdüm.
Levei a Betsy à Cafetaria Charles em Columbus Circle.
Betsy, kahveyle meyve salatası aldı.
A Betsy tomou um café e uma salada de fruta.
Betsy'i tekrar aradım.
Voltei a telefonar à Betsy.
Betsy, Betsy.
Betsy, Betsy.
Betsy ne?
Betsy quê?
- Bunu sana aldım, Betsy.
- Comprei-o para ti, Betsy.
Alo, Betsy.
Olá, Betsy.
Adı Betsy, fakat şimdilik daha fazla bilgi veremem.
Chama-se Betsy, mas não lhes posso dizer mais do que isto.
- Benim umurumda.
- Betsy.
- Betsy. - Daha fazla burada kalmak istemiyorum.
- Não quero ficar aqui.
- Benim umurumda.
- Eu. - Betsy.
Betsy ciddi olduğunu düşündü ama ben sanmıyorum.
A Betsy achou que era grave, mas eu não acho.
Maalesef Betsy Sue yarın koşmayacak.
Receio que a Betsy Sue não possa correr amanhã.
İşte Betsy Boo.
Aqui está a Betsy Bou.
Betsy Boo'yu hatırladın mı?
Lembras-te da Betsy Bou, não te lembras?
Mary, bu senin Betsy'nin çocuğu mu?
Ora, Mary, esse é o bebé da sua filha Betsy?
Amy, Patty'lerde ve Nick, Koestler'larda değilmiş.
A Amy não está na casa da Patty e o Nick não está nos Koestlers. Vou ligar à Betsy.
Betsy.
Betsy.
Betsy Sabetta.
Betsy Sabetta.
Betsy Sabetta? Dokuzuncu sınıftaydık ve onun dudağı yaralıydı.
Isso foi no nono ano e ela tinha lábio leporino.
Tanrıya şükür!
Céus Betsy!
Şükürler olsun.
Oh, Meu Deus! Céus Betsy!
Eliza, Liz, Betty, Betsy, Bess.
Eliza, Liz, Betty, Betsy, Bess...
Hatırlıyorum, Rahibe Mary'nin kilisede kustuğunu... Betsy'nin de "hamile de ondan" dediğini...
Lembro-me da Irmã Mary Margaret vomitar na igreja... e da Betsy dizer que eram enjoos matinais.
- Betsy ile evli.
- É casado com a...
- Gelmiş geçmiş en becerikli kadın.
Betsy. - O mais competitiva possível.
Betsy ya evleniriz ya da ayrılmamız gerekiyor dedi.
A Betsy disse que ou rompíamos ou nos casávamos.
Son randevularında, kanepede oturuyorlarmış. ... ama Betsy tersinde oturuyormuş.
Como no último encontro, em que estavam no sofá, mas ela estava do lado errado dele.
Betsy, canım, birşeyler yediniz mi?
Betsy, minha querida, já comeste alguma coisa?
Betsy'ye hediye edip anısını yaşatabileceğimiz birşey.
Algo a que a Betsy pudesse agarrar-se...
Evet. Betsy'nin Cenneti! Tabii eğer birileri biliyorsa.
Ainda bem que ninguém sabe.
Kuzenin Betsy.
Está aqui outra. A tua prima Betsy.
Betsy, devam et.
Betsy, continua.
- Betsy Reisz.
- Nancy Reisz.
Betsy'yle dokuzuncu kez çıktı.
Olha o George.
Hala birşey yapamadı.
É a nona saída com a Betsy e ainda não foi a lado nenhum com ela.
Sen...
Você parece ser um grande conforto para a Betsy. Ficamos-lhe gratos.