English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Bipolar

Bipolar Çeviri Portekizce

338 parallel translation
Onun iki kutuplu manik depresif olduğunu düşünüyorum. Şu anda da manik döneminde.
Creio que ele sofre de um distúrbio bipolar maníaco-depressivo... e que está agora num ciclo maníaco.
Durum şu, doktor ve diğer uzmanlar iki kutuplu hasta olduğuma karar verdiler. Ama bunu ellerinde hiçbir kanıt olmadan yaptılar.
A verdade é que, a doutora e os outros médicos decidiram que sou bipolar... e isto sem olhar ao facto de que não têm provas.
Bir çeşit şiddetli iki kutuplu akım.
É uma espécie de corrente bipolar intensa.
- Daniel hastaydı. Manik depresifti.
Ele tinha uma perturbação bipolar..
Narkotik bağımlısı, alkolik, manik depresif. Tanrım, bu üzücü.
"Viciada em narcóticos, alcoólica, bipolar." Isto é tão triste.
Bipolar.
Bipolar.
Araç ruhsat kayıtlarında eski bir adres var ama son 15 yılın büyük kısmını manik depresyon nedeniyle hastanede geçirmiş.
- Uma morada antiga que constava na DGV. Esteve grande parte dos últimos 15 anos internado devido a doença bipolar.
Çift taraflı bir hastalığın ya da birçok kişiliğin olabilir.
Podes sofrer de perturbação bipolar ou ter múltiplas personalidades.
Çift kutuplu kişilik karışıklığı paranoyak tepki belirtileri.
Uma resposta paranóica, indicativo de desordem de personalidade bipolar.
Sıra dışı herhangi bir şey yok.
Não há nenhuma tendência à uma desordem bipolar.
Bunu ne cüretle sorarsın? Seni komplocu, üçkağıtçı... Gördün mü?
Como te atreves sequer a perguntar-me isso, seu bipolar, conspirador...
Bipolar bozukluğun devrelerinden birinde.
Está num ciclo rápido.
Ne zamandır böyle?
Há quanto tempo é que ela é bipolar?
Abby bana bipolar bozukluğunuz olduğunu söyledi.
A Abby disse-me que tem doença bipolar.
Bayan DiCamillo çok kişiliklidir.
Miss Dicamila é bipolar.
Çocukluğundan bu yana sana bakıyorum.
Conheço-te desde pequena. Tu não és bipolar.
- Ya da Bi-Poları'mdır.
- Ou bipolar.
- O, Bi-Polar da.
- Ela é bipolar.
Bak, Billy manik - depresif. İlaç alıyor.
Olha, o Billy é bipolar, mas está medicamentado.
Evet, o manikdepresif.
Claro, é bipolar.
Adrian'da bipolar bozukluk * var, kuruntulu ve paranoyak.
O Adrian é bipolar, tem alucinações e é paranóico.
# Belki Romeo olmayabilir Sevdiğimin tek kişilik gösterisi o #
Eu sou bipolar e ele cria cães.
Sanki çift kutuplu.
Ela... ela é provavelmente bipolar.
Manik depresiv teşhisi konmuş.
- Era uma doente bipolar.
Manik depresif kız, manik depresif çocukla tanışır.
Uma rapariga bipolar conhece um rapaz bipolar.
Bununla ara sıra psikoz nöbeti geçiren bi-polar hastasısın demek İstiyorsan, doğru, öyleyim.
Se queres dizer que sofro de distúrbio bipolar com episódios psicóticos, então, sim.
İki kutuplu, depresifti ve diğer yarım düzine şey.
Era bipolar, depressiva... e mais uma série de outras coisas.
Sonra ona bipolar yani manik depresif teşhisi konuldu.
Ela foi diagnosticada como bipolar. Maníaco-depressiva...
Savcı, aşırı cinsel arzu ya da bipolar dengesizlik ya da davalıyı bu davranışa iten Cluvobusia Sendromu olmadığını ispatlayamadığına göre, bana da davalının lehine karar vermekten başka çare kalmıyor.
Estamos... O juiz já decidiu. A tua injunção foi negada.
O zamanlar manik depresyonun ya da Cantor'un krizlerinde sıkça eşlik ettiği paranoyanın bir tedavisi yoktu.
Na altura não existia tratamento para a desordem bipolar nem para a paranóia que acompanhava frequentemente os ataques de Cantor.
" Çift kutuplu liposuction'ın mucidi olan doktoru...
" Inventor da lipoaspiração bipolar.
O dersi veren kadın gerçek anlamda bipolar.
A professora era... ou é bipolar.
- Kursa girmek için de bipolar olmak mı gerekiyor?
É preciso ser bipolar para fazer o curso?
Bir tür iki uçlu davranış bozukluğu geçirmiş olabilir.
Acho que ela podia sofrer de algum distúrbio bipolar.
Yani, Tanrı aşkına, bipolar falan gibi davranmaya başlamıştın.
- Mislim, Isuse, navodiš me da mislim da postaješ bipolaran ili tako nešto.
Bipoları verin.
Dê-me os bipolares.
Bipoları alın lütfen.
Tire os bipolares.
Peki neyim ben doktor? Dengesiz? Bağımlı?
Então, o que isso faz de mim, Doutor... bipolar, co-dependente, maníaco depressivo?
Darnell Garry. 17 yaşında. Manik-depresif bozukluk, şiddet geçmişi.
"Darnell Garry, 17 anos, bipolar, historial de violência."
Buna bipolar pislik bozukluğu demeliler.
Deveriam chamar-lhe "distúrbio bipolar do cretino".
Sende bipolarite mi var?
Tens distúrbio bipolar?
Doktoru onun manik depresif olduğunu söylüyor
O médico dela diz que é bipolar
Bazıları dengesiz olduğumu bile söylüyor.
Há quem diga que sou bipolar.
Bu adam şizo.
O tipo é bipolar.
Hasta, adın her neyse, bipolar hastalığın mı var?
Qualquer que seja o seu nome, paciente, o senhor é bipolar?
Bipolar hastaların çoğu gündüzleri manik, geceleriyse depresif olurlar.
A maioria dos bipolares são maníacos durante o dia, e depressivos à noite.
Geçmek için iki kutuplu alev makinesi gerek.
Precisamos de um maçarico bipolar.
Rahatça girebilmem için bana anahtar verdi.
Sabemos que era maníaco-depressiva, agora chamada perturbação bipolar.
Sen bipolar değilsin.
Não.
Muhtemel başka tanılar da var. Kadın bipolar dengesiz olabilir.
Ainda estamos à procura.
Manik depresyondan acı çekti.
Ele sofria de desordem bipolar. Uma das suas primeiras grandes crises foi em 1884.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]