English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Bir planın var mı

Bir planın var mı Çeviri Portekizce

726 parallel translation
Dinliyoırum. - Onu kurtarmak için bir planın var mı?
- Tens um plano para resgatá-lo?
Bir planın var mı?
Tens algum plano?
- Daha iyi bir planın var mı?
Qual é o seu plano?
Hâlâ bir planın var mı? - Evet, bir planım var. - Sorun ne?
Tenho sim mas não deve dar resultado.
Bir planın var mı,?
Tem um plano?
İlerisi için bir planın var mı?
Tem algum plano?
- Bir planın var mı?
- Tens um plano?
- Pekala, bir planın var mı?
- Bem, qual é o plano?
Bu gece için bir planın var mı?
Tens algum compromisso para esta noite?
- Bu gece için bir planın var mı?
- Tem planos para esta noite?
Ne yapıyoruz, Calvin, özel bir planın var mı?
0 que estamos a fazer, Calvin, a planear um especial de TV?
İkinci bir planın var mı?
Estás com dúvidas?
Lucy bir planın var mı, yoksa ben Pazar günü George Emerson'ı tenis oynamaya davet etmek istiyorum.
No próximo Domingo, quero convidar George Emerson para um jogo de ténis.
Peki buradan kurtulmak için bir planın var mı?
Como é que ele pode levar-nos a casa se ele nem sabe onde estamos?
- Bir planın var mı Müdür Bey?
- Tem um plano, Sr. Reitor?
Cindy'yi öğle yemeğine davet etmeye gelmiştim... ama o burada olmadığına göre, senin bir planın var mı?
Vim convidar a Cindy para almoçar... mas como não está, você já tem planos?
- Her hangi bir planın var mı?
- Tens algum plano?
Bir planın var mı?
Tens um plano?
Bir planın var mı?
Já fez alguns planos?
İçeri girdikten sonrası için bir planın var mı?
- Tens algum plano, assim que entrarmos?
Onu yakalama konusunda özel bir planınız var mı peki?
Algum meio secreto especial?
Davanın yeniden görüşülmesi için bir planım var.
Estou a criar um plano para reverem o teu caso.
Sorun işgücü aslında. Danimarka'dan İspanya'ya saf çelik ve... betondan oluşan düşmanın kıramayacağı bir tahkimat yapma planımız var.
Os desenhos das fortificações são excelentes - aço e concreto da Dinamarca e Espanha.
Bir düzine değişik silah planım var! Hepsi de savaşın yönünü değiştirecek kapasitede!
Tenho mais uma dezena capazes de mudar o curso da guerra.
Arkadaşımın bir planı var. Ama biraz desteklenmesi gerekiyor.
O meu amigo teve uma ideia que necessita um certo investimento.
Bu soyguncuların benim yardımıma ihtiyaçları var ve onları buradan çıkarmak için bir planım var.
Aqueles bandidos precisam de ajuda e eu sei quais são os planos do xerife.
Bir planın mı var?
O que pensa?
- Bir planın mı var?
Tens um plano?
Evet ama Türk forvetlerine karşı bir oyun planınız var mı?
Sim, mas tem algum plano para lidar com os avançados goleadores turcos?
Hepimizin kaçmasını sağlayacak küçük bir planım var.
Tenho um pequeno plano para nos evadirmos todos.
İnanmayacaksın ama bir planım var.
Vais ficar tão impressionada!
Hemen anladınız planımı, demek. İyi bir gözünüz var sizin.
Você perscrutou-me logo, tem um bom olho.
Yaz bitiminde hak etmiş olacaksın. Bir planım var çünkü.
Vai merecer até o fim do verão, porque tracei um plano.
Var mı bir planın?
E aquela noite especial?
Yarın yeni yönetim planımızı açıklayacağımız hissedarların katılacağı bir toplantı var. Pekâlâ. Bu garip olayın toplantıyı etkilemesini istemiyorum.
Não quero que este incidente grotesco, interfira com isso.
Sonrası için bir planınız var mı?
Tem algum plano?
Gizli bir planın mı var yoksa?
Tens alguma na manga?
- Bir planınız var mı çocuklar?
- Tens algum plano?
Bir planın mı var?
Tem um plano?
Öyle hınzırca bir planım var ki, gerisine bir kuyruk takıp, adını'çakal'koyabilirsiniz.
Tenho um plano tão sorrateiro que podia pôr-se-lhe uma cauda e chamar-lhe fuinha.
Öyle hınzırca bir planım var ki, gerisine bir kuyruk takıp, adını'çakal'koyabilirsiniz.
Tenho um plano tão perspicaz que até passava por doninha.
Bir planın var mı?
Alguma ideia?
Benim bilmediğim başka bir planın mı var?
Acha que uma actriz desempregada pode fazer a diferença?
O halde, belki....... Genel Kurmayımızın harika bir planı var...
Quer dizer que poderia... Os nossos Generais Superintendentes têm um plano brilhante.
- Nagel'ın da mı bir planı var?
- O Nagel também tem um plano?
Şarkının adını bulabilmek için mükemmel bir planım var.
Ouçam, tenho o plano perfeito para descobrirmos o nome.
Siz aptallar havalandırmayı alıp ailemi serinletmek..... için sadece bir planım mı var sandınız?
Seus néscios. Acham que só tinha um plano para comprar o ar condicionado?
Güzel şehrimizin güvenliğini sağlamak gerektiğinde belediye başkanının bir planı var mıydı?
Quando foi altura... de garantir a segurança da cidade, o Presidente tinha um plano?
Daha iyi bir planınız var mı?
- Tens ideia melhor?
Benim için bir planın mı var?
Isso significa que você tem uma missão para mim?
Sayın Başkan, bir planımız var.
Sr. Presidente, precisamos de um plano.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]