English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Bisikletim

Bisikletim Çeviri Portekizce

190 parallel translation
Bisikletim. İki boş sandelyeniz var mı?
A minha bicicleta. tem aí 2 cadeiras vazias?
- Eğer yoksa işi başkası alır. - Benim bisikletim var!
Se não tiveres dá-se o lugar a outro.
Bisikletim var. - Bisikletle geleceğim!
Apresento-me com a bicicleta, sim.
Düşünüyorum da, bisikletim olsa rahat ederdik.
E pensar que as coisas se estavam a compor. Fiz as contas com as horas extraordinárias.
Bisikletim onda!
Agarrem-no!
Yapmak zorunda olduğum bir sürü işim var. Bisikletim nerede? Arkanızı dönün.
Tenho que acabar a minha entrega.
Bisikletim!
A minha bicicleta!
Söylemeye çalıştığım balık otomobil olacak, şoförün olan otomobil, balıkta bisikletim.
Quero dizer que o peixe vai... O carro, o motorista, o peixe, a minha bicicleta...
Gece yarısından önce eve dönmeliyiz yoksa otomobil bisiklete sen de sudan çıkmış bir balığa dönüşeceksin. Nefes alamayacaksın ve bisikletim balıklı olacak.
Se chegamos depois da meia-noite, o carro transforma-se em bicicleta e tu voltas a ser peixe, fora de água, e pões-me a bicicleta a cheirar a peixe.
Bekleyin ben de geliyorum bisikletim var size yolu gösteririm.
Espera, eu vou também. Tenho a bicicleta, vou à frente.
Evet, bir bisikletim var. Bu çok doğru.
Isso, tenho uma bicicleta.
- Benim bir yarış bisikletim var.
- Tenho uma inglesa de corridas.
Lanet olasıca bisikletim.
A minha bicicleta!
Bisikletim var. Teşekkürler.
Obrigada na mesma.
- Bisikletim! Bisikletim! - Borcum olsun.
A minha bicicleta!
Bisikletim olsun isterdim.
Adorava receber uma bicicleta.
Bisikletim satılık değil Francis.
Não está à venda, Francis.
Bisikletim benim her şeyimdir.
A minha bicicleta é tudo para mim.
Ben ve bisikletim.
Eu e a minha bicicleta.
Sadece ben varım, bisikletim yok!
Sou só eu... sem a minha bicicleta.
Tam da bisikletim çalındığı sırada.
No momento em que a minha bicicleta foi roubada.
Çok doğru. Bu kalemi, bisikletim çalınmadan bir saat önce almıştım.
Exactamente, eu comprei-a uma hora antes da minha bicicleta ter sido roubada.
Yalnızca bisikletim var.
Só tenho a minha bicicleta.
Benim de bisikletim var.
Também tenho uma bicicleta.
O, benim bisikletim.
É a minha bicicleta.
Bir bisikletim olsun istedim, ama babamın gücü yetmedi.
Eu queria ter uma bicicleta, mas o meu pai não a podia pagar.
Kendi bisikletim olsun bir sürü çizgi romanım, kızağım.
Com a minha bicicleta, uma pilha de livros de BD, um trenó.
Hey, o benim bisikletim!
Essa é a minha bicicleta!
"Hey, o benim bisikletim!"
Essa é a minha bicicleta!
Bisikletim hurda oldu.
Ficou toda estragada.
Ayrıca, eski bisikletim işimi görürdü.
Além disso, a minha velha bicicleta é suficiente.
Bisikletim orada!
A minha bicicleta está ali!
Bisikletim!
É a minha bicicleta.
Benim neyim var ki? Gitarım, bisikletim ve kadınım. Bu dünyadaki bütün varlığım bu.
Só tenho a minha guitarra, a minha moto e a minha mulher.
Eyvah! Bisikletim!
A minha bicicleta!
İkincisi : Zaten bisikletim var.
Segundo, eu já tenho uma bicicleta.
Bisikletim. O benim bisikletim.
- É a minha bicicleta!
Bisikletim.
A minha bicicleta.
Asla bisikletim olmayacak.
Nunca vou ter uma bicicleta.
- Bisikletim kırıldı.
- Parti a bicicleta. - Não faz mal.
Hey, bu benim bisikletim.
É a minha bicicleta!
- Yol ver. - Bu benim bisikletim.
É a minha bicicleta.
- Ama benim bisikletim var.
- Está bem, mas tenho a minha bicicleta.
Asla bir bisikletim olmadı, ama o zille epey gürültü çıkardım.
Bom, nunca a recebi. Mas fiz muito barulho com aquela campainha!
Harika, eski bir bisikletim var. Klasik bir kruvazör.
Tenho uma bela bicicleta antiga, um clássico.
Sorun değil, bisikletim var.
Não é preciso. Tenho a bicicleta.
Bak, ilk bisikletim.
Olha, a minha primeira bicicleta.
- Benim hiç kendi bisikletim olmadı.
- Eu nunca tive uma bicicleta.
- Bisikletim lütfen. - Ah, tabi.
Claro.
- Bisikletim!
A minha bicicleta!
- Hayır. bisikletim var.
- Não, tenho a bicicleta.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]