Bitter Çeviri Portekizce
70 parallel translation
Bitter Creek'ten zehirli bir kurdum... ve bu gece benim uluma gecem!
Eu estou um lobo envenenado de Riacho Amargo, e hoje à noite minha noite para uivar!
ve siyah, bitter çikolata.
E chocolate negro, amargo.
Bitter Town Alone-ville, Hermit Junction!
Cidade da Amargura Cidade da Solidão, Cruzamento do Eremita!
"Damgalı" diye küçük bir dizi duydun mu hiç Ahbap? Evet, biliyorum... Hani, Bitter Creek'de biri dışında hepsi ölmüştü...
Nunca ouviste falar de uma série chamada "Branded", Gajo?
Amına koduğumun dizisini biliyorum Walter, Eeee?
"Apenas um homem sobreviveu em Bitter Creek..." Eu conheço a porra da série.
Bitter çikolata. Bu senin en sevdiğin olmalı..
eis o teu preferido.
Bitter İsviçre çikolatası.
É chocolate suiço.
Bitter gölünün biraz yukarısındayım.
Eu vivo em Bitter Lake.
Bay Hubble, eğer Bitter gölüne gidip, panele zamanında döneceksek...
Sr. Hubble, se queremos chegar a tempo para a mesa redonda
Ben 10-20 Bitter Gölünün orada terkedilmiş Peppers Kafédeyim.
Estou na antiga Cafetaria Peppers em Bitter Lake.
Albay'ın affına sığınıyorum fakat, O Acı Su Halkından Kule Evi Klanından bir Navajo.
Desculpe-me a correcção, mas ele é um Navajo, do Povo Bitter Water, nascido no Clã Casa da Torre.
- Acı Kuyu'yu zehirlemeye git.
- Vai envenenar o poço Bitter.
10 deve al ve hemen Acı Kuyu'ya git.
- Leva 10 camelos e vai rapido ao poço Bitter.
Efendim, Acı Kuyu'ya gidiyorlar.
Sr., eles estão a caminho do poço Bitter.
- O bitter çikolata.
- Aquele é de chocolate negro.
- Sen bitter çikolata sevmezsin.
- Tu não gostas de chocolate negro. - Eu sei.
- Biliyorum. Hep dersin ki bitter çikolata acılığın sınırındadır ve sütlü kuzeninin ağızlarda mest olma halini karşılamaz.
Dizes sempre que o chocolate negro tem um travo amargo e falta-lhe o êxtase oral do seu primo de leite.
Bay Petre, hiçbir genç dişiye ateş etmeyeceğiz.
Sr. Bitter... Nenhum animal será abatido sem a minha autorização.
Bay Petre... yaralı bir fil, ormandaki en tehlikeli hayvandır.
Senhor Bitter, um elefante ferido é o animal mais perigoso da selva.
Yani, ayrıldıktan sonra, Harry hep seni sordu ve ben ona dedim ki Pink'in sahte şahinini onun "Bitter Pill"
Esta manhã, o Harry perguntou-me tudo sobre ti. Disse que penteaste a Pink para o teledisco de Bitter Pill... e ele ficou doido.
Tabi, arkadaşın Fez gibi bitter çikolata değilsin.
Bem, não és nenhum "escuro especial" da Hershey como aqui o teu amigo Fez.
Yeni Delhi, Hindistan 100 odası olacak ve her şey ya bitter ya da sütlü çikolatadan yapılacak.
Nova Deli, Índia. Terá cem quartos e tudo será feito com chocolate negro ou branco.
"Sonsuza dek."
The bitter end.
'But I, I took the sweet life'never knew I'd be bitter from the sweet
But I, I took the sweet life never knew I'd be bitter from the sweet
Yulaflı kurabiyeler, fıstık ezmeli kekler bitter çikolatalı, fındıklı eklerler yapardım.
Fazia bolachas de aveia, tiras de manteiga de amendoim, chocolate preto recheado de nozes de macadâmia...
Balsam'ın Acıtatlılar Şekerleme ve Şeker Mağazası'na hoş geldiniz.
Bem-vinda ao Balsam Bitter Sweets and Sweets Emporium.
Ve Balsam'ın Acıtatlılar Şekerleme ve Şeker Mağazası doğmuştu.
E a Balsam Bitter Sweets Taffy and Sweets Emporium nasceu.
Saatlerce temizlik yapmasına rağmen,... silip atamadığı Balsam'ın Acıtatlıları ile olan savaşın korkusu yalnızca daha çok şiddetlenecekti.
Ele limpou durante horas mas não conseguiu afastar o medo que a batalha com os Balsam Bitter Sweets só se tornaria mórbida.
Acıtatlılar'a tekrar gitmemiz gerek.
Temos de voltar à Bitter Sweets.
Sağlık denetmeni Andrew Brown'ın şu anda Balsam'ın Acıtatlılar Şekerleme ve Şeker Mağazası ortağı Billy Balsam'ın cinayetinin bir numaralı şüphelisi olduğuna inanılmakta.
Crê-se que inspector sanitário Andrew Brown é o principal suspeito na morte de Billy Balsam, da Balsam Bitter Sweets Taffy and Sweets Emporium.
Ve bitter çikolata. Bitter çikolata.
E chocolate preto.
Bitter çikolatadan söz etmişken, Salazar.
E por falar em chocolate preto...
2 şişe üzümlü öksürük şurubu. Yarım kilo çikolata. Bitter.
Preciso de duas garrafas de xarope de uva, 500 gramas de MMs, sem castanhos, e o meu afortunado jogo arcade da Gas'N Sip em Tarzana.
Bitter çikolata.
Chocolate preto.
Sütlü mü yoksa bitter çikolatalı mı?
Chocolate com leite ou escuro?
Biliyor musun, hiç gücenmiyorum.
You know, I'm not bitter.
Bitter çikolatayı çok severim.
Há um chocolate negro que adoro.
"Acı son" dan bir bölüm çalmıştı.
Ontem à noite, ela cantou no Bitter End.
Portakallı bitter çikolataya bayılıyorum.
Adoro laranja amarga com chocolate.
Bohemia Bitter şarabı içmek ve kalbimdeki yıldızları dağıtan sıvı gökyüzünü ele geçirmek istiyorum!
Acredito beber um vinho da Boémia, amargo e vencedor, Um céu líquido que pulveriza estrelas em meu coração!
Kaju fıstığı ve bitter çikolatayla taze naneyi karıştırmayı deneyebilir miyiz?
Podíamos tentar misturar a menta fresca com cajus e chocolate preto?
Bitter çikolata yerim.
Chocolate preto.
- Selam, dostum. Bitter bira var mı?
- Têm da amarga?
- İki tane Bitter alabilir miyim?
- Pode dar-me duas canecas da amarga?
We've all felt the bitter sting of loss.
Todos já experimentamos a perda.
Aşık olmadan edemeyen hanımlara özel lezzetli bitter çikolata. Ona "The Earl" adını verdim.
Delicioso chocolate negro que as damas só podem adorar.
İstediğin gibi bitter çikolatalı sütleri getirdim.
Chocolate negro garantido, da maneira que gostas.
Benimle birlikte Founding Fathers'ta 'Bitter Canadian'içiyordun.
Estavas no Founding Fathers a beber uma Bitter Canadian comigo.
Bitter çikolata al. Sana iyi gelir.
Come um chocolate preto, faz-te bem.
Çünkü bitter çikolatada sperm sayısını iki katına çıkaran... -... bir amino asit olduğunu yazmışlar.
Porque aqui diz que chocolate amargo tem aminoácido que duplica a quantidade de esperma.
Ev yapımı, çikolata parçalı. - Bitter mi?
São caseiras, com pepitas de chocolate.