Blaze Çeviri Portekizce
226 parallel translation
Herşey altından dökülebilir. - Blaze!
Está sempre a perder coisas.
İyi kalpli Blaze'ım!
- Meu amigo Blaze...
Yardım et bana, Blaze!
Ajude-me, meu amigo Blaze.
Sıkı tut elimi, Blaze!
A mão. Aguente, meu amigo Blaze.
Teşekkür ederim, Blaze.
Obrigado, meu amigo Blaze.
Ve şimdi de, Blaze,.. ... bana iltifat et.
E, agora, Blaze, adule-me.
Ama, bu Blaze!
Mas... é o Blaze!
Blaze, uşağım, Kraliçe'nin aşığı!
O Blaze, o meu criado, apaixonado pela Rainha!
Kraliçe, benim Prens olacağımı haber vermeye geldi.
Está aqui! Então, Blaze, não percebes o que a Rainha me vem anunciar? - O quê?
Benim adım, Blaze.
Chamo-me Blaze.
Blaze kesinlikle oradadır.
O Blaze de certeza que está lá.
Hey, Blaze! Sen misin?
Blaze, é você?
Blaze!
Blaze?
Blaze'a karşı bir komplo mu?
Uma conspiração contra o Blaze.
Bu kez Blaze'ı öldürecekler.
Desta vez, querem matar o Blaze.
Çünkü, yarın Zavallı Blaze'ı öldürürlerse, onu, Kral tarafından Kraliçe'nin yatağında bastıramam.
Porque, imbecil, se matarem o meu pobre Blaze amanhã, já não poderei fazer com que o Rei o surpreenda na cama da Rainha!
- Dilsiz, dışarda, bayılmış.
O mudo está lá fora. Alguém o agrediu. O Blaze!
- Blaze! Kesinlikle o yapmış olmalı.
De certeza que foi ele!
İyi ama, Kraliçe nerede? Blaze nerede?
Mas, então, onde está a Rainha " E o Blaze, onde está ele?
Blaze nerede, Tanrı aşkına?
Eu preciso do Blaze! Onde é que ele está, raios?
Onun adı César değil, Blaze.
Mas ele não se chama César! ele chama-se Blaze!
Hadi Blaze.
Anda, Blaze.
Blaze bir sincap buldu.
Veja! O Blaze farejou um esquilo.
Blaze yoruluyor.
- O Blaze está a ficar cansado.
Blaze buldu.
O Blaze encontrou-o.
- Blaze de yapabilir mi büyük anne? - Belki.
- Acha que o Blaze também conseguia?
Hadi Blaze.
- Anda, Blaze. Anda!
Pryor'a atılan top saha dışına doğru yol alıyor.
O lançamento de Blaze é batido para uma zona onde não está ninguém.
Senin için John Blaze hazırladım.
Tenho a cena do John Blaze para ti.
Bu John Blaze.
É o John Blaze.
Blaze, özgeçmişin ve resmine baktım. Ama söylemem lazım ki sen aradığımız kişi değilsin.
Tenho a tua foto e o teu currículo... mas devo dizer-te, não és exactamente o que procuramos.
Senin için John Blaze hazırladım.
Passa cá mais logo. Tenho o disco que querias.
Niketown'u düşün.
O Just Blaze na Niketown.
Bana inanmıyorsanız, Jeni ve Rocker Jules, ve GG'ye sorun, ve Lina'ya, ve Blaze'e.
Se não acreditarem em mim, podem perguntar à Jeni, ao Rocker Jules, à GG, à Laney, ao Blaze...
Barton ve Johnny Blaze'e büyük bir alkış!
Peço os vossos aplausos para Barton e Johnny Blaze!
- Johnny Blaze. - Evet.
Johnny Blaze.
Bayanlar, baylar, Barton Blaze!
Minhas senhoras e meus senhores, Barton Blaze!
sen benimsin, Johnny Blaze.
Pertences-me, Johnny Blaze.
Johnny Blaze!
Johnny Blaze!
Muhteşem Johnny Blaze!
O espectacular Johnny Blaze!
Blaze düştü.
Blaze teve um acidente.
Ama buradaki sürücülere idollerinin kim olduğunu sorsanız burada bile yarışmayan Johnny Blaze yanıtını alırsınız.
Mas perguntem a estes motoqueiros com quem querem parecer-se. A resposta é o homem que nem sequer está a competir aqui : Johnny Blaze.
... bütün zamanların en iyi gösteri sürücüsü ama Blaze ölümü daha ne kadar aldatabilir bilmiyoruz.
O maior artista de todos os tempos. Durante quanto tempo mais conseguirá Blaze enganar a morte?
Ona Bay Yenilmez diyorlar ve Johnny Blaze bir sonraki gösterisinde bir Amerikan futbolu sahasının kaleleri arasındaki mesafeyi aşmaya çalışırken de öyle olmalı.
Chamam-lhe Sr. Invencível. E vai ter mesmo de ser. O seu próximo salto será de um lado ao outro de um campo de futebol.
- Tamam!
- Blaze!
Blaze!
Blaze!
Bana yardım edin!
Ajude-me, Blaze!
Bırakma beni!
Meu amigo Blaze, não me largue.
Çok iyisin, Blaze.
Como este Blaze é bom!
Harika bir müzik!
A primeira vez que vi o Jimi foi no Blaze's Club.
Vurma bana. Bu John Blaze.
Não batas!