English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Blitz

Blitz Çeviri Portekizce

142 parallel translation
80.000 sivil öldü. Bu, İngiltere'de tüm Alman bombadırmanı boyunca ölen sivil sayısından fazlaydı.
80 mil civis morreram em Tóquio, mais nessa noite que em toda a Inglaterra durante o Blitz.
Hava saldırısının intikamını almak konusunda da halkın yoğun baskısı vardı.
E havia a pressão popular para vingar o Blitz.
Berlin Blitz bitmek üzere.
A Berlin Blitz está a acabar.
9 kilo aldım, saf ve katışıksız... omuz deviren ve kafa koparan kaslar, Russell.
Ganhei 10 Kgs de pura... Blitz-o-quarterback e arranca-a-cabeça músculo, Russell.
Londra Hava Saldırısı hakkında bir film yaptım.
Fiz um filme sobre a Blitz londrina.
Middle Park ani saldırıya geçti.
O Middle Park faz um blitz!
Torunlarını tutarken kim blitz hücumunu düşünmek ister?
Quem quer pensar num ataque quando está com os netos?
Olası Blitz Hücumu
Ataque Possível
O TIPS işlemi 103 numarada yatan, Bayan Blitz içindi.
Essa intervenção vascular de curta duração... Era para a Sra.Blit que está no 103...
Hayal görüyorsun Raddie.
É a blitz! Você está sonhando, Raddie.
Yepyeni bir oyun, tamam mı? Oyunun adı Bebek Hücumu.
- Esta nova brincadeira chama-se a Blitz do Bébé.
Annemi hava saldırısında kaybettim.
Eu perdi a minha mãe durante o blitz.
McCleery geri sahada oyun kurucuyu kuşatacak.
O McCleery entra na zona de "blitz".
Blitz olayı. Eşimle Wilton'da müzik dinlemeye gitmiştik.
OS BOMBARDEAMENTOS, A MINHA MULHER EU FOMOS OUVIR MÚSICA AO WILTON'S.
Blitz!
Blitz!
Hey, sabahın bu saatinde krep yiyebilir miyim?
Ei. Posso ter "Blitz"? Hoje...
Bence krep gayet makul bir geçiş yemeği... ve ben de bir tane almak isterim.
Acho que o "Blitz" é uma cruz perfeitamente aceitável em termos de comida. E gostava de uma para mim.
Height of the Blitz. 1941'de...
No pico do The Blitz.
171, 6 ve 53. de trafik kontrol noktalarimiz var.
Temos blitz na 171, 6 e 53.
"Blitz" in ne olduğunu sürekli karıştırıyorum.
Estou confusa sobre o que é um "ataque-relâmpago".
Hiç kendinden büyük bir kadını "blitz" ledin mi?
Já fizeste um ataque-relâmpago a uma mulher mais velha?
- Blitz.
- O Blitz.
Blitz. Blitz.
- O Blitz.
Çizgi savunma oyuncuları blitz saldırısına uğrarsa birden yeni bir taktik verip oyunu değiştirirsin ve etrafından dolaşıp sayı yaparsın!
Quando os linebackers se aproximam para nos atacarem e, de repente, temos de dar nova ordem para mudar a jogada, damos a volta e marcamos!
Blitz. Eşimle Wilton'da müzik dinlemeye gitmiştik.
Os bombardeamentos, a minha mulher eu fomos ouvir música ao Wilton's.
Binlerce insan hergün buraya gelir, ama kimse bilmez orayı
Durante o Blitz, centenas de pessoas vinham para estes túneis para se abrigarem, certo?
Evet, hava saldırısında aldığım talihsiz bir isim.
Sim, este é o nome que, infelizmente ganhei quando era moço durante o Blitz.
"Blitz savunması!" Ya da "Vur ve kaç!" Ve benim favorim, "İki sayılık oyun!"
"Pega na bola, dá-lhe a seco" e a minha favorita
"Blitz 27 Razor" oynuyoruz.
Ataque 27, rasar ao um, preparados?
Sanki Blitz'den sonraki Londra gibiydi, bilirsin sırf yıkıntı.
Como em Londres depois da "Blitz", só escombros, sabe?
Ağabeyi Blitz'te ölmüş.
O irmão mais velho morreu no bombardeamento de Londres.
Blitz yapabilir miyim? Bugün değil, bugün blitz yok.
- Posso pressionar o juiz de campo?
Koç! Neden blitz yapmamı istemiyorsun?
Por qué não me permite pressionar o juiz de campo?
Bugün blitz yapmayacağız, tamam mı?
Hoje não vamos pressionar juiz de campo.
John bugün blitz yapmıyor, anlaşıldı mı?
Hoje John não va pressionar juiz de campo, entendido?
John blitz yapacak.
John, vais pressionar o juiz de campo.
Hava saldırısında hayatta kaldı ve tek başına iki çocuk yetiştirdi.
Ela sobreviveu ao Blitz e criou dois filhos sozinha.
Bir keresinde Winston Churchill'in her gece Blitz sırasında kitap okuduğunu duymuştum.
Ouvi dizer que o Winston Churchill lia um livro todas as noites, mesmo durante os bombardeamentos a Londres.
Defans, gevşemeyin.
Defesa, blitz no primeiro down.
- Baskın yapmayı düşünmeliydiler.
Talvez devessem ter considerado ter feito o blitz.
- Baskın bir işlerine yaramazdı.
O blitz não lhes teria ajudado em nada.
Baskın dedi.
Fazer o blitz.
Matthew Blitz, iş yerimdeki muhasebeci yalnız ve bekar olarak öleceğim.
Matthew Blitz, contabilista no meu escritório. Diz : Vou morrer solteiro e sozinho.
Emirlerinizi bekliyoruz Üsteğmen Zorin Blitz!
Quais são as suas ordens, Primeiro-Tenente Zorin Blitz?
1940'lara gitmedik.
- não vamos ao Blitz.
Doktor, dairenizin önünde bir polis kontrol noktası var.
Doutor, tem uma blitz em frente ao seu condomínio.
Dairenizin önünde bir polis kontrol noktası var.
Tem uma blitz em frente ao seu condomínio.
İkinci dünya savaşı nasıldı?
Como era a vida durante o Blitz?
Blitz olabilirsin sonra.
Podes te tornar o Blitz.
1941'in Ekim ayının sonlarında Londra, Blitz denen Alman hava saldırıları altında yaşam savaşı veriyordu.
Nos fins de outubro de 1941
tam yol ileri!
Destacamento Zorin Blitz, em frente!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]