Board Çeviri Portekizce
77 parallel translation
Bunun anlamı Ulusal İşçi İlişkileri Kurulu buraya gelip, çalışanların, sendikanın bu tesiste kalması için gereken belgeyi onaylama ya da reddetmeleri için bir seçim düzenleyecek.
O que isto significa é... que o Nacional Labor Relations Board... vai entrar aqui e proceder a uma consulta... onde todos votam para certificar ou não certificar... a permanência do sindicato nesta fábrica.
* * Arabada bebek var. * *
Mmm. Baby on board.
Panomdan çık, çok tehlikelisin.
Sai da minha board! És procurado demais.
Hiç profesyonel bir snow-board'cu duymamıştım.
Não sabia que se praticava snowboard profissionalmente.
O, çok şirin. Snow board yapıyor.
Ele faz snowboard.
Hey, Cleveland, Yol bilgisayarıma baksana.
Hey, Cleveland, vê aí o meu computador on-board com sistema de navegação.
O gün Shuffle-Board oynayacaktım.
Tenho um jogo de shuffleboard nesse dia.
Haydi, baba. Sörf yapmaya gidelim.
Anda, pai, vamos fazer bodysurf ou andar de boogie board.
- Eyalet heyeti seni uzun zamandır izliyordu,
O State Board tem andado de olho em ti há muito tempo.
- A Ouija board. - Evet
- Um tabuleiro espírita.
"Bu adami diyordum" - - onu board okulunda görmeliydiniz..
Este tipo, deviam de tê-lo visto no comité.
Frank Sinatra'ya saygılarımızı sunuyoruz.
Saudemos o Chairman of The Board.
Süt pazarlama Kurulu hakkında bize bir konuşma yapacak olan York'dan Alan Rathbone'u misafir etmekten memnuniyet duyuyorum.
Tenho muito prazer em as boas vindas a Alan Rathbone de York, que nos vai dar uma lição acerca da história do Milk Marketing Board.
- Green board, bota basınç ver.
Luz verde, submarino pressurizado.
Spor dergisi Elliot'un snow board yarışmasındaki resmini bastı.
O Eliot estava no "Sports Illustrated". Ganhou os nacionais de snowboarding.
Joanne Mckay, lisanslı hemşire, Nevada Hemşire Odasından 1978 yılında Lisans almış.
Joanne Mckay, enfermeira registada, licenciada pelo Nevada Board of Nursing em 1978.
Boş ver, hadi board yapmaya gidelim.
Que se lixe! Vamos fazer snowboard.
Bu Dedektif Sutter, NTSB'den, Ulusal Taşımacılık Güvenlik Masası ( National Transportation Safety Board. )
Este é o Inspector Sutter, do CNST, o Conselho de Segurança dos Transportes Nacionais.
Donanımın bir parçasında arıza çıktı.
A logic board estava estragada.
Üç hafta, heli-board'lu balayı mı olacak?
Então, 3 semanas de lua-de-mel a fazer "heli-boarding"?
Ana kart arızalandı. Bu yüzden yeni bir tane yapmam gerekti.
A logic board avariou, tive de construir uma nova.
Eğer 09'cunun biri elinde çay yaprakları ve ruh çağırma oyunuyla gelse S.W.A.T. Ekibi gönderirlerdi. ( S.W.A.T. Terörle Mücadele Ekibi )
Um ricaço podia ter chegado aqui com folhas de chá e uma weegee board, e mandaríamos uma equipa especial.
Eski mezunlar derneği yöneticisi olarak babasıyla konuşurken ne kadar gülünç halde olduğumu görmeliydin.
Sim, devias ter ouvido como fui ridícula a falar com o pai dela ao telefone. A fingir ser do Wildcat Alumni Board.
"Federal Rezerv" yönetim kurulunda bulunduğu başkan Roosevelt, uluslararası bankerlerin istediği şeye çok sıcak bakıyordu ve istedikleri bu şey savaştı.
XVIII, Roosevelt, whose family had been New York bankers since the 18th century, cujo tio Fredrik fazia parte do comissão original da Reserva Federal, whose uncle Fredrik was on the original federal reserve board, foi mais uma vez muito conveniente aos interesses da banca internacional was very sympathetic to the interests of the international bankers e o interesse era entrar na guerra. and the interest was to enter the war.
Long Beach Eğitim Kurulu, bu kitapların burada atıl durmasına ve kullanılmamasına razı mı?
O Ministério da Educação de Long Beach Board concorda que estes livros estejam aqui sem serem usados?
Gece kuşağına çıkmış bir dansçı gibisin.
Parece body board.
"Baby on Board" büyüleyici parfümlerini takdim ederiz babaların ilgisini çekmek için, aşık olan hamile bayanlar için üretilmiş özel bir koku.
para manter o papá interessado. A única fragrância especialmente feita para a "mulher grávida apaixonada".
"Baby on Board."
"Bebé a bordo".
Welcome on board for flying to the Atlas Jet. - İşiniz?
Bem-vindos a bordo deste voo da AtlasJet.
Aranıyor çağrısı yapmalı mıyız?
Precisamos de um APB ( Advisory Police Board )?
Brown ve Eğitim Kurulu davası?
- Brown vs. Board.
Bay Rivlin, 20 yıl önce bir sörf kazası sebebiyle omuriliğinden yaralandı ve hayatını sürdürebilmesi için gereken yardım ona çok fazla gelinceye kadar yaşamını sürdürmeye çalıştı.
Sr. Rivlin, que sofreu uma lesão na medula durante um acidente de body-board há quase 20 anos atrás, tentou desesperadamente viver sozinho até que o custo da sua assistência se tornou excessivo para ele.
Aklınızda bulunsun... Ulaşım yöntemlerinin havalılığına dair uygun sıralama sırt roketi, uçan kaykay, ışınlayıcı, Batmobil ve sonra dev karıncadır.
Para que conste, o ranking correcto de meios de transporte fixes é jetpack, hover board, teletransportador, Batmobile e, depois, formiga gigante.
Board'umdan daha büyüktü.
Era maior que a minha prancha.
White Board mu?
- "WhiteBoard"? - Não, não.
Hem "board" şeklinde söylediğimi nereden biliyorsun ki?
Espera, e como sabias como eu estava a soletrar "quadro"?
Hayır randevu akşamında ne "White Board" ne de Neal olur.
É encontro à noite, o que significa que não há nenhum quadro branco de nenhum género nem nenhum Neal.
Your only obstacle is getting it past this board.
O único obstáculo é para aprová-lo neste directório.
I'm about half an hour on board the ship.
Apanho o barco daqui a meia hora.
Board üstündeki ilk günümde 360 derecelik dönüş yapmıştım.
Eu puxei um 360 no meu primeiro dia numa prancha.
Serbest stil board, botlar ve kask.
Prancha de Freestyle, botas e capacete.
Betty, sen ve board, sen bunun için yaratılmışsın.
Betty, tu numa prancha, que é onde estás destinada a estar.
Ticaret Şurası ve Delay binasına birimler gönder.
Envie viaturas aos prédios Board of Trade e Daley.
Aramanıza dönen kişi Bob Board.
Aqui fala Bob Board respondendo à sua chamada.
Dönene kadar Board'una bakıcılık yapacağım.
Vou cuidar da tua prancha enquanto estiveres fora.
Bilirsin, "b" sayd-fası hani 4Chan'deki.
- Tu sabes, o B board do site 4chan.
Bunu yarına kadar Attica şartlı tahliye kurumuna ulaşmasını sağlar mısın, lütfen?
Faz chegar isto ao Attica Parole Board, até amanhã.
Sonra bir grup vardı / b / adında. The / b / board, aslında onlarda herşeyi yolluyorlardı.
Temos um grupo chamado / b /, que era essencialmente, para tudo.
The / b / board, kesinlikle facebook'un tam zıttı.
O tópico do / b /, é o exato oposto do facebook.
Tüm bunlar 4chan'in / b / board'unda başladı gibi.
Tudo parece começar nesse tubo de ensaio, que é o tópico do / b /.
"Baby on Board" olayının büyük bir anlaşma olmasından sonra, belki sen ve ben denemeye başlamalıyız.
Acho que devíamos começar a tentar...