English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Boardwalk

Boardwalk Çeviri Portekizce

80 parallel translation
- Coney lsland. - Tilyou Avenue ve Boardwalk köşesinde.
Avenida TiIyon com BoardwaIk.
Tilyou Avenue ve Boardwalk köşesi burası.Acaba burada ne yapıyor?
Aqui é a Avenida TiIyou com a boardwalk. O que ela está fazendo aqui?
Üçtür söylüyorum... - Boardwalk'da otelin yok.
- Pela terceira vez... não tens um hotel em Boardwalk.
- Boardwalk'da otel yapmanın bedeli... - Otel. - 1000 dolar ve dört ev.
São 1.000 dólares e quatro casas verdes... para ter um hotel em Boardwalk.
O adamı öyle bir oynayacağım ki Boardwalk'taki kumarhanelere kadar bütün dünyayı inandıracağım.
Vou fazê-lo pensar que o mundo não existia até legalizarem os casinos à beira da praia.
- Boardwalk'tan Tony Vincent'mı?
- Tony Vincent, do casino da praia?
Boardwalk'tan Tony Vincent'mı?
Tony Vincent, do casino da praia?
- Ben Boardwalk'la Park Place'i alıyorum.
Eu fico com Boardwalk e Park Place.
- Olmaz. - Sen de şunları alabilirsin... - Hayır ben Boardwalk'u istiyorum.
Eu quero a Boardwalk.
- Hayır, ben Boardwalk'u istiyorum.
- Eu quero a Boardwalk.
Resorts lnternational Otel ve Gazinosu Atlantic City'deki tahta kaldırımdaki gazinomuza hoş geldiniz.
O Hotel Resorts International e o Casino on the Boardwalk, em Atlantic City, dão-vos as boas-vindas a este casino.
Under The Boardwalk şarkısını biliyor musun?
Sosseguem. Conheces "Under the Boardwalk"?
Boardwalk ve Park Place'e otel yapınca kazanmayı garantilersin.
Depois de se ter hotéis em Boardwalk e Park Place, é canja.
Boardwalk. Pavarotti istiyorum.
- Boardwalk.
Artık yüşüyüş yolum ve bir park alanım var.
Agora tenho o Park Place e a Boardwalk.
Boardwalk'ta çalışırdım. Arkadaşlarımla gittiğim bir atış yeri vardı.
Fazia tiro aos patos de barro com os amigos.
Bisikletim... Boardwalk ve Quagmire'ı çok rahat geçer.
A minha bicicleta... domina tanto o passadiço como o lodaçal.
Quagmire ve Boardwalk arasında fark vardır tabii.
Decerto as probabilidades diferem entre o lodaçal e o passadiço.
Ben ve Sessiz Bob en sonunda bir araba aldık, Boardwalk'ta dolaşırken zarar verdiğimiz şüphesiyle Middletown polisi bizi kenara çekti.
Eu e o Silent Bob finalmente comprámos um carro, estamos a descer a Boardwalk... e um caralho de um chui de Middletown manda-nos encostar por Suspeita de Conduta Imprópria.
Evet, ben Reggie. Tahta yolun kuzeydoğusundayım.
Aqui é a unidade vermelha ao lado norte de BoardWalk.
Ben ve Sessiz Bob en sonunda bir araba aldık, Boardwalk'ta dolaşırken zarar verdiğimiz şüphesiyle Middletown polisi bizi kenara çekti.
Eu e Bob Calado finalmente comprámos um carro, estávamos a viajar e um cabrão dum polícia mandou-nos parar por suspeita de má condução.
... malafatı Jan'in ağzında...
... vou andar na Boardwalk com esta grande pila na boca da Jan...
Bilirsin, Boardwalk, Park Place Lexington, Madison falan.
Tu sabes, Boardwalk, Park Place, Lexington, Madison.
Arada sırada Boardwalk'a giderim ve bir goril gibi sıçarım.
De vez em quando, vou até vou até avenida e cago todas as minhas fezes como um gorila.
Aslında Venice Boardwalk'a doğru küçük bir seyahate çıkacağım.
Sim. Sabes que mais? Vou levar o meu cão a passear um bocado pela Av. de Veneza.
Venice Boardwalk'un ortasında bağırmayı düşünmüyorum.
Não vou gritar em plena Av. de Veneza.
Gidip Denise ve Barry'de kalacağım sen ve dostun Sydney beraber doşalıp Lou Ferrigno'yu pataklayın ve Rush konserlerine gidin Ve Venice Boardwalk boyunca bisiklet sürün.
Vou ficar com a Denise e a Barry, tu, e o teu amigo Sydney, podem sair e bater no Lou Ferrigno, ir aos concertos dos Rush e andar de bicicleta pela Av. de Veneza, pelo que sei.
Boardwalk'taki mi?
- Aquele no cais?
Ukalanın biri Boardwalk'tan itmişti. Yüz üstü bir varile düştü.
Um espertinho atirou-o do passadiço, e aterrou de cara numa lata do lixo.
Boardwalk'ta biraz hava alacağız.
Vamos apanhar ar ao passadiço.
Ellerimiz kalbimizde Boardwalk'ta patlayan havai fişekleri izledik.
E vimos o fogo de artifício rebentar em direcção ao passadiço.
Boardwalk'ta, Eli.
No passadiço, Eli.
Üzgünüm. Grove Boardwalk'taki basın toplantısına geç kalıyoruz.
Estamos atrasados para o evento no Grove Boardwalk.
Tamam. Benimle Grove Boardwalk'ta buluşursan, Öyle bir şansın olabilir.
Sim, encontra-te comigo no Grove Boardwalk, talvez tenhas uma hipótese.
Boardwalk Empire Sezon 1, Bölüm 8
Segura-me no Paraíso
- Seni mutlu etmek hoşuma gidiyor.
"Boardwalk Empire"... Gosto de fazer-te feliz.
Boardwalk Empire Sezon 1, Bölüm 7
Boardwalk Empire S01E07 "Home"
Boardwalk Empire Sezon 1, Bölüm 9
Boardwalk Empire S01E09 "Belle Femme"
Gazeteleri gördünüz. "Boardwalk'ta yolsuzluk, şiddet, patlayan silahlar."
Viram os jornais? "Corrupção, violência, tiros no passadiço."
Boardwalk Hall Arena çatısı neredeyse havaya uçmak üzere!
O telhado do Boardwalk Hall Arena está prestes a saltar!
Birçok hayranı bugün buraya senin yanıldığını umarak gelmiş Sam.
Bem, muitos fãs dele aqui no Boardwalk Hall esperam que estejas errado, Sam.
Ben Boardwalk'u da severim.
Eu gosto da Boardwalk.
Kimse Boardwalk'la bir şeyler kazanamaz.
Ninguém ganha com a Boardwalk.
Boardwalk iyidir.
Eu gosto da Boardwalk.
"Boardwalk Empire'a" yetişmek için işten erkenden sıvıştım.
Escapei do trabalho mais cedo para ver "Boardwalk Empire".
Ulusal Kongre'nin kararnamesine göre iki saatten az bir sürede, içki yasal olarak ilan edilecektir.
"Boardwalk Empire"... Dentro de menos de duas horas as bebidas alcoólicas serão declaradas ilegais por decreto do Congresso da nossa nação.
Boardwalk mı olsun Park Place mı? .
Boardwalk ou Park Place?
King Sahili tahta yolu.
King's Beach Boardwalk!
Boardwalk Empire Sezon 1, Bölüm 1
Boardwalk Empire
Para Boardwalk'ta.
O dinheiro está no cais.
Dün bebekle Boardwalk'a gittik.
- Ontem, com o bebé, fomos passear pelo cais.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]