Boat Çeviri Portekizce
160 parallel translation
Bilgin olsun, henüz bir tek Alman denizaltısı geçmeyi başaramadı.
Lá vamos nós, Para sua informação, Neum um só U-boat passou pro lado de cá.
Dışarıda bir deniz altı vardı. Bir U-Boat!
Há um submarino lá fora, um U-Boat!
U-Boat geliyor.
Os U-Boats estão chegando.
Oradaki U-Boat!
É o U-Boat lá!
U-Boat burada!
O U-Boat está aqui!
U-Boat burada!
O U-boat está aqui!
Bir U-Boat burada!
Tem um U-Boat lá fora!
# # And your boat waits down by the quay
# # E o vosso barco espera junto ao cais
# # And watch your boat from Hushabye Mountain
# # E vejam o vosso barco desde a Montanha do Adeus
# # And watch your boat from Hushabye Mountain
Quantas lembranças me traz de volta. Meu pequeno bolinho. Minha "Liebling".
Electric Boat Division şirketine hiç de hoş olmayan bir yazı ulaşacak.
A Electric Boat Division receberá uma carta muito desagradável.
Ben ayrıca Electric Boat Division şirketine de teşekkür edeceğim.
E eu agradeço à Electric Boat Division. Ficamos cobertos.
Sewall Tersanesiyle de akrabalığın var mıydı?
Tens alguma relação com a "Sewall Boat House"?
11 haziran 1941'de, Amerikan vapuru Robin Moor, bir U-boat tarafından batırıldı.
11 de Junho de 1941. Um submarino alemão afunda o navio de carga americano Robin Moor.
4 eylülde, ABD destroyeri Greer, İzlanda yakınlarında bir U-boat tarafından saldırıya uğradı.
4 de Setembro : o contratorpedeiro americano Greer foi atacado por um submarino U-575 perto da Islândia.
1939'da U-Botlar, suyun altında yavaş hareket ediyordu.
Debaixo de água o U-boat de 1939 era lento.
Koruma gemileri tek bir U-Bot'u vuramadı.
As escoltas não conseguiram danificar um único U-boat.
"Bir U-Bot'un konvoya saldırdığını öğrendiğinizde gece saldırısından bahsediyoruz ne yapardınız?"
"Se um U-boat estivesse a atacar um comboio naval," "à noite, como agora fazem, o que é que vocês fariam?"
Müttefik denizcilerine göre U-Bot'ta görev yapanlar, merhametsiz birer katildi.
Para os marinheiros aliados, os tripulantes dos U-boat eram assassinos cruéis.
Kısa radyo dalgalarını kullanan eskort gemileri, su üstünde bulunan U-Botların yerini tespit edebiliyor böylece U-Botlar tarafından görülmeden, onlar denizaltıları görüyordu.
Graças ao radar de ondas-curtas as escoltas podiam agora localizar os U-boat à superfície. Muitas vezes, até antes da tripulação os avistar.
Eskort gemileri suyun altında düşük hızlarda hareket eden dalış halindeki U-Botların hareketlerini ve manevralarını takip edebiliyordu.
Os navios-escolta conseguiam detectar um U-boat submerso enquanto se movia lentamente debaixo de água.
Üstünlük onlarda olmasına karşın konvoyu yok edememenin moral bozukluğuyla, U-Botlar geri çekildi.
Desmoralizados pelo seu fracasso quando estavam em vantagem, os U-boat bateram em retirada.
Electric Boat'a karşı Brindisi,
O Brindisi versus Electric Boat.
Elektrikli tekne Tambot'u incelemek için Kaptan Tully ile çıktılar.
Foi com o capitão Tully ao Electric Boat inspeccionar o Tambor.
Rıhtımın 800 metre ilerisinde Hagopian'ın Tekne Tersanesi var.
Hagopian's Boat Yard, a cerca de um quilómetro seguindo pelo cais.
The Lucky Boat'du galiba.
Barco da Sorte, coisa assim.
- The Boat veya onun gibi bir şeydi.
- O Bote, uma coisa assim...
Adında "boat" geçen meyhanelerle ilgili bir araştırma yapıyorum.
Estou a pesquisar pubs com a palavra barco no nome.
- Bizler artık deniz insanları oluruz ama zengin. - Zengin ve ne?
Seríamos como os "boat-people", mas ricos.
- Hayır, Ace Power Boat'un satış elemanları.
- Vendem lanchas Ace Power.
Bizi Motorlu Tekne Kulübü'ne götürür müsünüz?
Por favor, pode levar-nos ao Motor Boat Club?
Çay vaktinde, Motor Teknesi Kulübü'nde.
Encontramo-nos à hora do chá, no Motor Boat Club.
Jacob gibiler burada, Motor Teknesi Kulübü'nde hoş karşılanmazlar, Yüzbaşı.
As pessoas como o Jacob não são bem-vindas no Motor Boat Club.
Kaçırdığımı düşünmüştüm.
O ferry-boat ainda não partiu? Pensei que o tivesse perdido.
Tamam, dinle, Gus, feribottaki çocuklarla konuşmanı istiyorum.
Escuta, Gus, preciso de falar com os tipos do ferry-boat.
- Doğru. - Bir Alman denizaltısı tarafından bombalanmıştı.
Torpedeado por um U-boat alemão.
Tam bot ( Pokerde elinde bir çift ve üç aynı kart olması )...
Full boat.
Bay Boat on the River Styx! Sadece, tanrım!
Sr. Barqueiro no rio Styx.
Şimdi sahne, banço ve geçen gece de taşıma aracı kullanmanın zorluklarını daha iyi öğrendim.
Agora sei combate avançado, banjo, e desde a última noite sei conduzir um ferry-boat diário.
Bir klüpte gruplara gerek yoktu.
Não necessárias bandas numa boat.
En iyi uyuşturucu, en iyi giysiler..... kadınlar, müzik...... en iyi gruplar, en iyi klüp.
As melhores drogas, as melhores roupas... as melhores mulheres, a melhor música... as melhores bandas, a melhor boat.
Ve sonra kapıda olduğu gibi içeride de silahlar ateşlendi.
Logo, há tiroteio na boat assim como na entrada.
Eğer klubünde silahlar ve uyuşturucu doluysa kapatılırsın.
Se há muita droga e armas na tua boat... Vai acabar por ser fechada.
Klüpten plak şirketine nakit akıttık,... ve oradan da geriye.
Passávamos dinheiro da boat para a editora... e de volta para a boat.
- Hala klübü işletiyor musun?
- Continua com a boat?
Beaver Boat adında özel bir şov vardı.
Estava a dar um programa chamado "Beaver Boat".
U-boat'larla dolu.
Está cheio de submarinos.
U-boat'lar, evet hatta daha iyisi.
Submarinos, sim, ainda melhor.
Pete ve tekrar boat'a binmişler.
Pete e Repete estavam num barco.
Hayır, gizlemeyeceğim.
Os "Boat People" talvez? - Não.
O tam bir tekne.
"Full boat".